Şirkete girdiğim an çoğu kişinin birbiriyle fısıldaştığını ve Bang Pd'nin odasını gösterdiğini gördüm. Çok takmadan pratik odasına giderken Hoseok hyungun, Yoongi hyungu kovaladığını görmüştüm odanın camından. Sırıtarak odaya girdiğimde hepsi bana dönmüştü ancak Hobi hyungun umurunda bile değildim.
"Elli kere gösterdim, inadına yanlış yapıyorsun Min!"
Yoongi hyung gülmüş kaşlarını iki kere kaldırıp indirmişti ve bize bakmıştı.
"Çok ateşli.."
Hepimiz gülerken Hobi hyung resmen cinnet geçiriyordu. En son oflayarak yere oturmuş su şişesini açıp içmeye başlamıştı. Ben de çantamı köşeye bırakmış ısınma hareketlerini yapmaya başlamıştım.
Diğerleri ayağa kalkıp bana uyum sağlamış Hoseok hyungun açtığı şarkıyla pratiğe başlamıştık. Döngü halinde üçüncü kez başlayan şarkı listesiyle durmadan pratiğe devam ediyorduk.
Tam o sırada kapı açılmıştı ve Bang Pd'nin sesi odada yankılanmıştı.
"Çocuklar!"
Hepimiz durup derin ve hızlı nefes alırken ona dönmüştük. Yanındaki asistanı iki koruması yanımıza ilerlemişti. O sırada birini fark etmiştim. İki korumanın arasında ve Bang Pd'nin arkasında duran kızı...
"Sizinle birini tanıştıracağım."
Rena'nın gözleri beni bulurken yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamamıştım.
"Rena Rous. Güney Kore Emniyet Güçleri ajan komitesinden Jungkook'un kişisel sizinse genel korumanız."
Üyeler bana sırıtarak dönerken ben Rena'ya bakmaya devam ediyordum. O gün daha çok karanlıkta veya loş bir ışık altında olduğumuzdan dolayı tam görememiştim onu. Şimdi, gözlerinin maviye çalan değişik rengiyle göz gözeydim.
"Biz gerekli şeyleri konuştuk Rena ile. Şu andan itibaren işi başladı. Sizi yalnız bırakalım, tanışın kaynaşın."
Odadan çıktıklarında Rena ve hyunglarla birlikte kalmıştık.
"Vay. Demek bizim meşhur ajan sensin."
Jin hyungun dediğiyle Rena göz devirmiş bana bakmıştı. Bakışlarında herhangi bir ifade yoktu, aksine boş bakıyordu. Bu bir yandan huzursuz hissettiriyordu...
"Evet gençler, hadi dinlenelim ve yeni arkadaşımızla tanışalım."
Hepsi yere kurulmaya başlarken o da bize uyarak yere oturmuştu.
Yüzünü aydınlıkta ilk kez görürken siması daha da tanıdık gelmeye başlamıştı. Kaşlarım çatılırken yüzünü incelemeye devam etmiştim.
"Pekâlâ Rena. Jungkook her şeyi öttü o yüzden rahat ol."
"Gergin olmam gereken bir durum yok."
Rena'nın sakin ses tonuna karşı Yoongi ve Namjoon hyung gözlerini büyüterek birbirlerine bakmışlardı. Ne olmuştu ki?
"Kaç yaşındasın Rena-shii?"
Tae hyungun meraklı sesine karşı ona bakmıştı. Bir yandanda Namjoon ve Yoongi hyungu takip ediyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
"25."
Kaşlarımı kaldırarak ona baktığımda giyindiği beyaz tişört ve üstündeki polis yeleği dikkatimi çekmişti. Görevde miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ɪ̇ɴsɪᴅᴇ ᴛʜᴇ ɢᴀᴍᴇ | JJK
Fanfiction"Oyun mu? Sen oyunun başladığını mı sandın? Oyun daha yeni başlıyor?"
