İTG-22

31 4 17
                                    


Bazen bir şeyler öyle gelişirdi ki kimse ne olduğunu fark edemeden her şey değişirdi.
Öyle bir noktaya varırdi ki şayet biri yol göstermeden düzelmezdi.

Düzelmemişti.

Ben Elen Rous olarak dünyaya gelsem, ne kadar çabalayıp kendimi zorlasam değiştirsemde, Rena Rous gibi olamamıştım.

Rena, soğukkanlıydı. Vatanını canı pahasına korumak için her şeyi yapardı. Kırılgan değildi. Kendini bir şeylere bağlamazdı. Rena öyle biriydi ki, duygularını sonuna kadar dizginleyebilen, kendini kontrol edebilen, istediğini alana kadar savaşan biriydi.

Elen ise tam tersiydi.
Evet vatanını korumak için canı pahasına savaşırdı. Ama duygularını dizginleyemezdi. Kendini kontrol edemezdi. Soğukkanlılığını koruyamazdı.

Görünürde iki kişiliğim vardı ancak ben Rena'ya hâlâ ulaşamamıştım. Hep bir yere kadar benimle gelip sonrasında beni terk eden bir kişilikti Rena. Sadece sahip olduğumla yetinmeyi, şükretmeyi bana öğretmişti. Ama ona sahip olmamı asla istememişti.

O kadar yorgundum ki, bu kişilikleri nasıl yansıtacağımı da bilmiyordum.

Askeriyeye katıldığımda Komutan Park bendeki bu saçma durumları fark etmiş, has bir eğitim ve dayaktan sonra tek dediği 'ya Rena olacaksın ya da burayı unutacaksın' olmuştu.

Haklıydı.

Elen orayı kaldıramazdı. Çocuktu çünkü. Aşkını dahi kontrol etmesini bilmeyen bir çocuk.

Uzunca bir ağır eğitimin ardından askeriyede Komutan rütbesine ulaşsamda üstlerimin beni pohpohlamasıyla direkt olarak emniyete atanmıştım. Komutan Park ise beni askeri ajan komitesi eğitimlerine aldırmıştı.

Orası daha kötüydü.

Komutan Park oranın Başkomutanı görevindeydi ve bize onca eğitim aldırırken Rena'yı gerçekten bana işlemişti...

Ajanlık dedikleri bu saçma şeyin sadece kimlikleri gizlemek ve oyunculuk sergilemek olduğunu neden kimse anlamak istemiyordu orası ayrı bir meseleydi ancak evet, durum tam olarak bundan ibaretti.

Her ülkenin, devletin gizli işlerini yürüttüğü bir ekip vardı ve bizde bunu ajan diye kodlasalarda özel askerden farkımız yoktu.

Askeriyelerdeki eğitimleri atlatmış olduğumuz o dönemde Komutan Park üstleriyle sorun yaşamış ve istifasını vererek rütbesini tek celsede silmişti. Kimse nedenini bilmiyordu çünkü bize bilgi verilmiyordu. Biz sadece devlet için vatan için eğitim alan insanlardık.

Ajan komitesi eğitimlerini özel olarak gizli yerlerde yapıyorlardı ve bu eğitimler anamızdan emdiğimizi burnumuzdan getiriyordu. En iğrendiğim o eğitim bile yetiyordu nasıl bir yer olduğunu anlamak için.

Çamurun içinde nefes almaya çalışmak mı?

Komik şeyler sizi.

Diyaframlarımız onca eğitimden sonra sanki fitness'a gitmiş gibi güçlenmişti. O ki nereden baksan iki dakikada bir nefes alsak bize yetiyordu...

Komutan Park'ı ikna etmek için görevlendirildiğimde bana sadece 'bu günahlarında boğulmuş midesizlerin bana hükmetmeye çalışma amaçlarından iğreniyorum. Hiçbiri kendinden başkasını düşünmeyen beyinsizlerden ibaret. Evet, vatanıma verdiğim sözü tutamadım. Ama günahkârların hak ettiği cezayı aldığında bu sözümü tutmuş olacağım. Sen Rena, o zaman her şeyin farkına varacaksın." demiş beni kovmuştu.

ɪ̇ɴsɪᴅᴇ ᴛʜᴇ ɢᴀᴍᴇ | JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin