ɪ̇ɴsɪᴅᴇ ᴛʜᴇ ɢᴀᴍᴇ | JJK

İTG-16

El frenini çekip derin bir nefes verdim. Hazır olup olmadığım konusunda asla bir fikrim yoktu.

Kavga edecektik orası kesindi zaten. Ama sonumuz ne olacaktı?

Kapıyı açıp arabadan inmiş adımlarımı iki katlı, bahçeli, müstakil gri renkteki eve çevirmiştim. Bahçede gördüğüm kangalla şok içerisinde kalmıştım.

Bu kız asla değişmemişti.
Hala ciddi bir psikopattı.

Köpek bana ben köpeğe bakarken kapı açılmış içeriden Rena, daha doğrusu Elen çıkmıştı. Köpek onu görüp hızla ona koşarken o gülümsemiş üzerine atlayan köpeğini sevmeye başlamıştı.

"Gel Jeon, benim oğlum usludur. Bir şey yapmaz."

Yavaşça yanlarına ilerlediğimde köpeğin asla umurunda değildim. Bildiğin Rena ile aşk yaşıyordu.

"Adı ne?"

Bakışları bana kaydığında sustu. Ardından onu sevmeye devam ederken konuştu.

"Alex Cookie."

Kookie...

Unutmamıştı..

"Sen geç içeri, salon direkt karşıda zaten. Ben de Alex'i bağlayıp geleyim."

Başımı olumlu şekilde sallamış Alex'in başını okşadıktan sonra içeri geçmiştim. Salona girdiğimde o kadar sportif ve Rena'ya uygundu ki. Tam onu yansıtan türdendi.

Gri ve Siyah.

Çok geçmeden geldiğinde bana bakmıştı.

"Otursana, ne diye dikiliyorsun?"

Bakışlarımı dikkatlice yüzünde gezdirdiğimde kaşları çatılmıştı. Bense ona doğru ilerleyip saçını kulağının arkasına sıkıştırmış çene hattının başladığı yerdeki ize bakmıştım.

Oydu...

İstemsizce güldüğümde anlamaz bakışlarla bana bakıyordu.

" Sensin."

Geri çekilip yüzümü sıvazladım kendime gelmek istercesine.

"Elen, cidden sensin."

O şok içerisinde bana bakarken ona bir adım yaklaşmıştım. Oysa bir adım geri çekilmişti. Gülüşüm umutsuzca solarken ellerim bir yandan titremeye devam ediyordu.

"Yapma Elen. Bunca şeyden sonra..."

"Bunca şeyden sonra. Burada olman saçma Jeon."

Bakışları iyice sertleşirken başımı iki yana salladım.

"Zorundaydım."

"Hiçbir haltın zorunda değildin tamam mı? Kahretsin ki asla değişmemişsin. Ödleğin tekisin. Şimdide o zamanda."

Keskin ve iğneleyici ses tonu tüm bedenimi titretirken elimi saçlarımdan geçirdim.

"Anlamıyorsun, bana tercih yapmamı söylediler."

"Sen de kendi hayallerini seçtin işte. Ne mutlu sana. Ulaşmışsın hayaline bak."

Gözümdeki yaş yavaşça süzüldüğünde göğüs kafesim sıkışıyordu. Lanet olsun ki haklıydı. Ona bütün hayallerimizin onun kafasında döndürdüğü şeyler olduğunu söylemiştim. Onun yerinde hayallerimi seçmiştim. Onu asla hayatımın bir parçası yapmamıştım. Resmen yok saymıştım.

"Haklısın. Lanet olsun ki haklısın ama çocuktum. Çocuktum Elen, gelip geçici bir şey sandım!"

"Niye umut verdin o zaman?!"

Titreyen sesiyle bağırdığında kalbimin yerinde olmadığını hissetmiştim. Sanki bedenimi terk etmiş, öylece kalakalmış gibiydim.

"Niye beni kendine bağladın! Ya doğum günümde bana evleneceğimizin hayallerini kurdurttun Jeon! Annenin yanına götürüp 'anne kızınla sözlenmem gerek, uydurukta olsa yüzük alsana bize' dedin! Ya sen her gece bu idollüğün hayalini kurarken bana bizim hayallerimizi kurdurttun Jeon! Beni terk ettiğin gün tüm mutluluğumu aldın elimden!"

Gözlerinden akan her yaş beni daha da mahvederken diyebilecek hiçbir şeyim yoktu. Haklıydı. Dediklerinin hepsinde haklıydı işte.

"Ya sen benden ismimi bile aldın Jeon. Benden her şeyimi aldın."

O öylece koltuğa çöktüğünde yanına çömeldim.

Sarılmak istedim, yapamadım.
Elini tutmak istedim, kıyamadım.
İşte o an, ona yaşattıklarım için kendimi öldürmek istedim.
Ama onu öylece bırakamadım.

"Özür dilerim. Yemin ederim ki gözünden düşmesine sebep olduğum tüm yaşları telafi edeceğim, yeter ki tut elimi."

Buruk gülüşü yüzünde yer edindiğinde başını iki yana salladı.

"Biliyor musun Jeon? Sen, bana aslında çok güzel bir mesaj verdin o gün."

Anlamadığımı belli eden bakışlarımı yüzüne diktiğimde gözünden bir yaş daha düştü.

"Biz birlikte olamayız."

Beynimden vurulmuşa döndüğüm o an hayatımda yaptığım bu büyük hatam yüzüme çarpmıştı.

"Bizden olmaz, anlıyor musun? Hele... Hele de bunca şeyden sonra."

Ayağa kalktığında aynı hızda bende kalkmıştım. Ama o eliyle kapıyı göstermişti.

"İki farklı dünyanın insanını bir araya getirsende huzur bulamazsın Jungkook. O yüzden, gitsen iyi olur."

.

~Bu bölüm geçiş bölümüdür~