ɪ̇ɴsɪᴅᴇ ᴛʜᴇ ɢᴀᴍᴇ | JJK

İTG-17

"Zamanımız boşa gidiyor"

Sıkıntıyla elindekileri masaya bırakıp oflayan Yoongi hyunga karşı herkes sadece öylece bakmıştı. Boş şişede kalan iki damla suyu içmeye çalışan ve parkenin üstünde hayvan gibi yayılmış ben ise şişenin havasını içime çekip daha sonra onu geri şişiriyordum.

"Öküze bak. Kalksana it, sorsan prova yapıyoruz!"

Namjoon hyung, Seokjin hyungun dediğine kıkırdarken en kötü bakışlarımı ona geri yolladım. Ne vardı sanki? Sıkılıyordum. Aynı koreografileri tekrarlamaktan bıkmıştım.

"Anladık Jeon. Aşk hayatın uçurumdan hallice, bari kariyerini tren raylarına atma."

Namjoon hyungun samimice uzattığı eline bakmış dudak bükmüş elini tutarak kalkmıştım.

Olanların üzerinden üçüncü haftayı geride bırakarak dördüncü haftaya giriş yapmıştık. Bu süre zarfında oyunda asla aktif olmamış, kakaotalka girmemişti. Sürekli çevrimdışıydı ve asla benim yazdığım şeyleri umursamıyordu.

Zamanında yaptığım tüm hatalar şimdi tekrar karşıma çıkarken, bir yandanda kendimi her şeyin düzeleceğine inandırmaya çalışıyordum.

Belki de düzelmeyecekti. Her şey daha da kötü olacaktı.

Düşüncesi bile berbattı.

"Çocuklar!"

Şarkının ardında duyduğumuz kalın sesle durmuş, nefes nefese kapı tarafına dönmüştük.

"Performans sırasında başınıza bir şey gelmemesi açısından emniyet, bize ajan komitesinden belli başlı bir ekip kurmuş. Bu yapılan saldırıları kimin düzenlediğini bulmaları ve sizin can sağlığınızı korumak için çalışmalara başlandı bile."

Gözlerim şaşkınca açılırken Elen'ın bu ekipte olması için dua etmeye başlamıştım bile.

"Ekibin başında Bay Kim var. Onunla tanışmanızı istiyorum."

Yanında yüzündeki maskesini çıkarmış olan YongSan'ı gördüğümde şok içerisinde kalakaldım. O varsa Elen'da vardır, değil mi?

"Siz kaynaşın ben de işlerimi halledeyim."

Pd odadan çıkarken YongSan kenardaki masanın baş köşesine oturmuştu yorgunca.

"Selam gençler, yeniden sizi görmek çok güzel."

Namjoon hyung gülerek onun yanına gitmiş selamlaşmışlardı.

Beni kurtardıkları gün tüm hyunglarım endişe içerisinde beni bulmuşlar ancak güvenilir ellerde olduğumu gördüklerinde bir o kadar da umursamamışlardı. Orada tanıştıklarını Pd'nin bilmesine gerek yoktu tabi.

"YongSan."

Hızla yanına ilerlediğimde bakışları bana dönmüştü. Az çok neyi soracağımı kestiriyordu ama yinede o konuşmadan ben bölmüştüm onu.

"Elen, bu ekipte mi?"

Bakışlarını benden kaçırırken sıkıntılı bir nefes almıştı.

"Ekip tamamen sistematik kuruldu Jeon. Biz hiçbir zaman hiçbir görevde Rena'nın bizimle olup olmadığını bilmeyiz. Gizli tutulur bu. Ekibin başı olsam dahi bana bu konu hakkında bir bilgi verilmez."

Umutsuzca yere oturduğumda elini omuzuma koymuştu.

"Yine de ağzından laf almaya çalışabilirim."