5. Bölüm; Yeniden Doğuş

183 36 24
                                    

Yeni bir hayat. Yeni bir başlangıç. Dilhun Yılmaz tüm Mardin'e kendini kanıtlamaya geliyor. Acısı ona yol, duyguları ona ışık olucak. O bir kadın. Güçlü bir kadın.

Annesinin cenaze nakli için elinden gelen herşeyi yapmıştı. Cenaze bugün Mardin'e götürülüyordu. Mardin'deki cenaze işlemleri için çalışan bir organizasyon ve temizlik ekibi tutmuştu.

Dilhun gelmeden evi temizlenicekti. Ama yanlış bildiği bir şey vardı. Ev dediği küçük bir daire değil, büyük bir konaktı.

Tüm Mardin'e yayılmıştı haber; Sadi Ağa'nın kızı geri döndü diye. Herkes şaşkındı. Amine'nin çocuğu olmuyordu. Haklı bir düşünceydi. Yalan değildi. Zaten hiç çocuğu olmamıştı.

Dilhun heyecanlıydı aynı zamanda öfkeliydi. Bakalım dört erkek -Adil Bey, Rasim Ağa, Ceyhun, Azel- daha ne kadar saklayabilecekti bu yalanı. Rasim Ağa güçlü ve cesurmuş. Bakalım lafta mı kalıcak o yiğitliği.

Dilhun gitmeden Burcu'yla konuştu. Onu da yanında istediğini söyledi. Burcu yetim ve öksüzdü. Kendini geçindirmek için tek seçeneği çalışmaktı. Geçimi için çalışması gerektiğini söyledi Dilhun'a. Dilhun ise tüm geçim masraflarını üstlenmeye söz verdi. Eğer içi rahat olmazsa orada özel bir klinikte iş bulabileceğini de söyledi. Dilhun'un ısrarları sonucunda Burcu gelmeyi kabul etti.

İkisi şimdi Mardin'e doğru uçuyorlardı. Cenaze çoktan Mardin'e ulaşmıştı. Sadi Bey'in yanıda Kardellerin haberi olmadan kazınmıştı.

Havalimanına inmek üzereyken Dilhun panikledi. Burcu onu sakinleştirdi. Burcu'nun olan bitenden haberi yoktu. Dilhun ona olanları cenaze işlerinden sonra söylicekti. Şimdilik Dilhun ona ne derse onu yapmasını ve ölen birini görürse paniklememesini söyledi. Burcu Dilhun'un 'ölü biri' derken Amine Hanımdan bahsettiğini düşündü.

Havalimanına indiklerinde temizlik görevinde çalışan bir eleman onları karşıladı. Konağa kadar eşlik ettiler.

Konağın önüne geldiklerinde Burcu Dilhun'a "Emin misin burasının evin olduğuna?" diye sordu. "Eminim, eminim. Ayrıca 'evin' değil evimiz."

Konağın içinde onları bir sürpriz karşıladı. Azel Kardel. Dilhun gördüğü adamla panikledi. Üstündeki giysiler bir çalışan olarak fazla iddialıydı. Etraftaki temizlik çalışanlarınında adama baktığını fark etti.

"Kimsin? Ne işiniz var konağımda?"

"Ben Azel Kardel. Ne çabukta kabullenmişsin burayı."

Bildikleri Dilhun için yeterliydi. Ama intikam gizli alınmalıydı. Ona boş boş baktı Dilhun.

"Gerçekleri biliyor musun?"

İstediği soru gelmişti. Ama onların ağzından bu gerçeği öğrenmek için çok erkendi.

"Sen-"

Bu kadar erken anlatılacağını düşünmemişti. Onun gözlerine baktım. Azel  koyu kahverengi gözlere sahipti. Uzun boyluydu. Heybetli bir görünüme sahipti.

İçeri başka biri girdi. Bu sefer ki adam mavi gözlere sahipti. Sarışındı ama teni yandığı için esmer görünüyordu.

"Bu ne ya?! Yol geçen hanı mı burası?"

"Kusura bakmayın. Azel'i alıp gidicem."

"GERÇEKLERİ ÖĞRENMEYE HAKKI VAR!"

Demek ki içeri gelen sarışında biliyordu. Artık beş erkekteydi bu sır. Dilhun'un ilgisini çeken Burcu'nun sarışına dik dik bakmasıydı. Dilhun iyice sinirlendi. Sarışının da gözü Burcu'daydı. Dilhun sert bir şekilde öksürdü.

DilhunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin