Dilhun

11.Bölüm

Selamm iyi okumalar 🫀
Bölümü sevals321 'e armağan ediyorum 🫶
.
.
.
Kapıyı zorladı ama açamadı. Mutfaktan aldığı bir bıçak ile anahtar yuvasını kurcaladı. Uzun bir uğraş sonunda açabilmişti kapıyı. Havada kararmaya başlamıştı. Kapıyı açtığında diğer odalardan farklı olarak toz ile karşılaşmadı. Ama odada gelen koku tüm odaların tozuna bedeldi.

Odanın lambasını açtığında karşılaştığı vahşet dolu oda onu şok etmişti.

Odada taze kan vardı...

Bazı yerlerde kurumuş, bazı yerlerde sıvılığını kaybetmemiş taze kan...

Taze kan ve çeşitli aletler...

....

-Dilhun'un anlatımıyla-

Bir saat önce gördüğüm o odanın yer aldığı evdeydim. Ne oluyor bilinmez idi.
Korkunun ecele faydası yoktu. Bir an önce polisi aramalıydım. Telefonumu aramaya koyulmuşken konağın kapısı çalmıştı.

Gelen kişiyi öğrenmek ve kapıyı açmak için zemin kata inmiştim. Kapıyı çalan kişi artık kapıyı zorlamaya başlamıştı. Zorla açmaya çalışıyordu.

Kapıyı açmayı başarmıştı. Gelen Azel'di. Yüzündeki gülümseme oldukça sinsiydi. Beni süzdükten sonra kapısı açık olan merdiven altındaki odaya baktı.

"Ooo küçük prenses bulmuş benim odayı. Korktun mu? Açık konuşalım korkmuşsundur." dedi. Benim evimde ona ait bir yatak odası bile yokken, kanlı ve değişik aletlerin bulunduğu odanın onun olması beni ciddi anlamda korkutmuştu.

"Benim evimde sana ait bir oda var ve bundan benim haberim yok?! O odada ne yapıyorsun? Ne zamandan beri senin odan?"

"Küçük prenses o oda benim evim. Merak etme yakında seninde evin olucak. Aa şeyi söylemeyi unuttum. Bugün ki kurbanım maalesef öldü. Akşama güzel bir ziyafet var."

Bunları söylerken yüzünde yapmacık bir hüzün vardı.

"Ne ziyafeti? Neyden bahsediyorsun? B-ben gitmek istiyorum. Çık kapının önünden!"

"Ooo küçük prenses nerde o kız? İlk günden elime çatal saplamaya çalışan o küçük prenses nerde? Karşımda kekeleme sakın! O günün acısınıda alıcam hiç merak etme. Akşam getireceğim kişinin organlarını beraber alıcaz küçük prenses."

"N-ne saçmalıyorsun?! Bana hiçbir şeyi zorla yaptıramazsın! Şimdi burdan gidicem ve polislerle geri dönücem!"

"Demek bana daha fazla kurban getirceksin. Tatlı sevgilim kurbanlarımızın üşümesi işimize yarar. Kan akışları yavaşlatır. Onları dondurup getirirsen daha çok sevinirim."

Karşımdakinin kim olduğunu bilmiyordum. O Azel değildi, veya Azel gerçek yüzünü şimdi göstermeye başlamıştı. Polislerin onu götürebileceğine sonsuz bir inancım vardı. Yanından sıyrılıp, konağın kapısına gittim. Çıkmak üzereyken bir şarkı mırıldandı.

And oh, you look so tired
(Oh çok yorgun görünüyorsun)

But tonight you presumed too much
(ama bu gece çok fazla tahmin ettin)

Too much, too much
(Çok fazla)

And if it's the last
(Bu son ise)

Thing I ever do
(Yapmayacağım şey)

I'M GONNA GET YOU
(SENİ YAKALAYACAĞIM)

Son sözünü bağırarak söylemişti ' i'm gonna get you'. Ve şarkısını mırıldanmaya devam etti.

Crash into my arms
(Kollarıma çarp)

I want you
(Seni istiyorum)

You don't agree -
(Katılmıyorsun)

But you don't refuse
(Ama reddetmiyorsun da)

I know you
(Seni tanıyorum)

And no one knows a thing about my life
(Hayatım hakkında kimse bir bok bilmiyor)

I can come and go as I please
(Gelip gidebilirim istediğim gibi)

And if I want to, I can stay
(Ve istesem kalabilirim)

Oh, or if I want to, I can leave
(İstersem gidebilirim de)

Nobody knows me, Nobody knows me, Nobody knows me Oh, oh...
(Kimse beni tanımıyor kimse...)

İngilizce bildiğime lanet getirdim.

"Neden bu şarkıyı söyledin?"

"Karındeşen Jack'i bilir misin? Bir seri katil. Kimse onun kim olduğunu bilmiyor. Uyduruk bir adla onu anıyorlar. O gizemli biri. Ve, VE! Bana çok benziyor."

Onun akıl sağlığı yerinde değildi buna emindim. Ona boş boş bakmaya devam edince konuşmasına devam etti.

"Eğer şimdi yanımdan gidersen, o çok sevdiğin annenin ve Sümbül'ün yanındaki korumalar onları öldürür. Azad ve Burcu'yu takip eden adamımda onları öl-dü-rür. Ayrıca Kardel konağındaki bomba patlar. Seçim senin git veya kal"
.
.
.
.
.
En sevdiğim bölümüm olabilirrr
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤️🫶
Sonraki bölümlerde görüşmek üzere... Şarkı ismi;Morrissey - Jack The Ripper