i love ur dad. taennie

✓¹⁵

İyi okumalar

Taehyung'a gideceğimi yazmamın üzerinden iki gün geçmişti ve sonunda cuma günündeydik. Onu her görüşümün öncesi küçük bir heyecan sarıyordu içimi, sanırım bu sonsuza kadar sürecekti.

Heyecanla birlikte elbisemi giyip nasıl göründüğüne baktım, yine geçenki gibiydi fakat bu sefer daha da kısaydı. Ve kahretsin ki, vücudum mükemmel görünüyordu.

Son kez elbisede bir sorun var mı diye bakınıp makyaj masasına oturdum ve yüzümle ilgilenmeye başladım. Kırmızı ruj tercih ettim, her zaman en iyisiydi.

Makyajım bittiğinde ve bütün olarak kendime baktığımda gerçekten tatmin olmuştum. Belki mükemmel değildi ama, gayet iyiydi. Saate baktım, 7'ye yaklaşıyordu ve 8'de orada olmamız lazımdı.

Bu gece hakkında ekstra endişe duyuyordum çünkü resmi olarak 'Kim Taehyung'un eşi' oyununu oynayacaktım. İzleyiciler de belli ki keyifle izleyecekti.

Aynada kendimi boylu boyunca izlerken düşünmeye başladım.

En başından beri Taehyung söylüyor, ben sorgulamadan yapıyordum. Hiç düşünmeden, ne isterse yapıyordum.

Ne uğruna? Çıkarım neydi?

Fakat benim gözlerim o kadar boyalıydı ki; ne kadar düşünürsem düşüneyim günün sonunda yine onun çıkarı için bir şeyler yapıyor olacaktım.

Kendimi kötü hissetmeli miydim? Neden bir suçluluk duymuyordum? Sorgulamaktan kafayı yiyeceğimi düşünürken, kendi kendime cevaplarını bilmediğim soruları sormak bende bağımlılık yapmıştı.

Telefonun çalmasıyla aynaya attığım boş bakışlar son bulup telefonla buluştu.

Bay Kim, daha doğrusu Kim Taehyung, beni arıyordu. Telefonu çok beklemeden açtım fakat şaşkındım, her zaman mesaj atan adam bugün aramak istemişti.

"Efendim?"

"Hazır mısın Jennie?"

"Evet T... Bay Kim."

"Beş dakikaya oradayım."

"Tamamdır."

Telefonu kapatıp çantamın içine attım ve aceleyle evden çıktım. Bu sefer dış kapıya önce ben ulaştım. Hava bugün yine soğuktu. Yılbaşı yaklaşmıştı, tam bir hafta sonra yeni yıla giriyorduk.

Gökyüzüne baktım. Tam o sırada küçük bir yıldız kaydı, dudaklarıma bir gülümseme yerleşirken içimden dileğimi tekrar ettim...

Yılbaşına onunla girmek...

Ben her zaman uçuk hayalleri olan bir kızdım, ve her şeyi romantize etmeyi çok severdim. Ondandır aklımı yoklayan bu yersiz düşünleler...

Araba sesiyle bakışlarımı parlayan yıldızlardan çekip benim için en parlak yıldıza yönlendirdim. Kim Taehyung arabadan inmiş yanıma geliyordu. Yine çokça şık görünüyordu.

Gülümseyerek, "Merhaba Bay Kim." dedim.

O da her zamanki ifadesiyle "Merhaba." dedi başını eğerek.

Beraberce arabaya yaklaştık fakat o geçenki gün aksine benim tarafımdaki kapıya yönelmişti. Şaşkınlıkla ona bakarken o hafifçe eğilip kapımı açtı?

Ondan beklemediğimden şaşkınlık içinde, "Teşekkür ederim..." dedim ve arabaya bindim. O kapımı örtüp sürücü koltuğuna geçerken ben de her anını gözlerimle takip ettim.

O arabaya yerleşmiş çalıştırırken içimi mutsuzluk sardı, evcilik oynuyorduk. Oynuyordum. Kendimi yavaşça ona daha da kaptırıyordum. En zoru da bunun farkında olup bir şey yapamamaktı.