Çırak [texting]

41

kitaba başlayalı iki yıl olmuş hatta geçmiş hiç farkında değilim. iki yılda çaba sarf etseydim şuan belki yüz binlerdr olabilirdik ama olsun böyle de güzel.

Hayat tesadüflerden ibaret değildir. Olması gereken şeyler vardır ve seçimlerimizle bunu oluştururuz. Fıtratımız gereği sevme sevilme ilgi görme gibi olması gereken, ihtiyaç duyduğumuz şeyler var ve seveceğimiz kişiyi biz seçiyoruz.

Yani sizi bilmem ama ben kendim seçtim.

Onu gördüm, ona sürekli baktım. Onu önce dış görünüş olarak sonra araştırdıkça, onun haberi olmadan onunla tanıştıkçada onu sevdim.

Bunu ben seçtim.

Bundan pişman olmak istemiyorum ama olsamda sorun değil. Yanlış yapmadan doğruyu bilemeyiz. Canımız yanmadan mutlu olmanın değerini bilemeyiz. Ağlamakta gülmek kadar bu hayatın bir parçası. O yüzden şu saatten sonra kaybedecek hiçbir şeyim yok.

Aynanın karşısında son bir kez kendime baktım. Ben buydum. Sade gösterişten uzak, asi, kafası karışık aslında bende ne olduğumu bilmiyorum... Hayır hayır ikizler burcu değilim sadece varoluşsal sancılar çekiyorum.

Parfümümü sıktım ve çantamı koluma taktım. Heyecanlıydım.

Buluşacaktık. Karşısına çıkıp benim diyecektim. Terslediği anda ne yapacağıma dair bir fikrim yok ama takıldığımız süre zarfında onu az buçuk anladım tersleyecek ya da kalbimi kıracak bir şey söyleyeceğini sanmıyorum.

'Terslerse üstüne atlar döveriz.'

Bi siktir git mal mısın aq

Buluşacağımız kafeye geldim ve cam kenarına oturdum. 15 dakika vardı gelmesine. Terleyen ellerimi üstüme sildim ve nefesimi kontrol etmeye çalıştım. Mesajlarına beş dakikadan fazla cevap vermezsem ambulansı araması için Bade'ye mesaj attım. Heyecandan ölebilirdim çünkü.

Beklemeye başladım. Onu ve diğer olabilecek tüm ihtimalleri.

Gel artık zalimin oğlu.

Kendi içimde düşüncelerimle boğuşurken karşımdaki sandalye çekildi. Kim bu saygısız diye başımı kaldırdığım sırada onu gördüm. Bana bakıyordu. Bende ona bakıyordum.

Derin bir nefes aldı.

'Eylem?' dedi.

Elimi bacağıma koyup sıktım.

'Efendim' dedim. Sesim aşırı kendindem emin çıkmıştı.

'Ya da bilinmeyen mi desem?'

Ananı sikim.

İşte o an kalbimin sesini duydum. Attığını hissettim. Parmak uçlarıma kadar bi elektrik dalgası sardı bedenimi.

Bacak bacak üstüne atıp oturuşumu dikleştirdim.

'İstediğin gibi hitap edebilirsin' dedim.

Yine sesim kendimden emin çıkmıştı.

'İyi güzel gidiyorsun aferin kızım'

'Hoşgeldiniz ne alırdınız efendim?'

Başımıza dikilen garsonla dikkatimiz dağılmıştı.

Havada gerginlik kokusu vardı.

Tabii gerginlik kokuyorsa.

'Bi şey almayalım biz kalkıyoruz'

Şaşıran gözlerimle Emre'ye baktım.

Ananı sikim ya sanırım her şey boka sarıyor