22

202 10 2
                                    

"Hadi kalk avmye gidelim"

"Napçaz kızım avmde. Gel işte ne güzel film izlicez."

"Ya gidelim işte hem indirim falan var mı bakmış oluruz."

Oflayarak elimdeki laptopu masama bıraktım.

"Ya Bade çok uyuzsun"

"Hadi canım hadi ben kapıda bekliyorum."

Bade'ye saya söve dolabıma doğru ilerledim. Klasik kot tişört giyip saçımı taradım.

Mutfakta annemle konuşan Bade'nin yanına gittim.

"Biz gidiyoruz anne" dedim.

"Tamam babanı ara ama ben dışardayım diye haber ver."

"Tamaaaam" diye bağırdım ayakkabılarımı giyerken.

                                ***

Yürüye yürüye Bade ile avmye gelmiştik.

"Demek dün çocuğa pijama ile yakalandın"

"Of sorma ya" dedim sesimde ki sitemle.

Avmden içeri girdik ve dolaşmaya başladık.

Tek tek mağazalara girdik çıktık. İndirimlere baktık, kıyafet denedik, ona baktık, buna baktık. Kozmetikten, iç çamaşırcıya, iç çamaşırcıdan, ayakkabıcıya varana kadar.

"Hadi kitapçıya girelim" dedim Bade'yi kolundan sürükleyerek.

Kitapları çok seviyordum. Her türünü okumayı, her yazardan bir şeyler öğrenmeyi, sonu mutsuz bitenleri, sonu mutlu bitenleri, romantik yada bilim kurgu. Fark etmez. Kitap okumayı seviyordum. Kitap okurken hep o baş karakter benmişim gibi okur olayları gerçekmiş gibi yaşardım. Kurgusal karakterlere aşık olur hep onları düşlerdim.

Kitaplar, insanlar gibi canımızı acıtmazlar. Ve karakterler gerçek olmadığı için aşık olduğumuzda gerçekten aşık olmuş sayılmazdık.

Aferin Eylem!

Kitaplar arasında dolaşırken gözüme Küçük Prens çarpmıştı.

Hemen elime alıp sayfalarını karıştırdım.

Belkide bu kitabı milyon kez okumuştum. Çok sevdiğim bi kitaptı.

Gülümseyerek kitabı aldığım yere koydum.

"Eylem hadi çıkalım" diye yanıma gelen Bade koluma girmiş çoktan beni çıkışa doğru sürüklemişti.

Dolaşmaktan acıkan karınlarımızı doyurmak için yemek katına çıkmıştık. Ne yiyebiliriz diye etrafımıza bakınırken masaların birinde oturan Emre, Berk, Enes üçlüsüne gözüm takılmıştı.

Yani bu kadar tesadüfte olamaz değil mi?

Gerizekalı tesadüfler olmasa kitap nasıl ilerleyecekte siz aşık olucaksınız?

Ups tamam çok pardon.

Tam onları görmemiş gibi yapıp arkamı dönecekken Enes'in hayvan gibi sallayıp adımı bağırmasıyla çoktan herkes bir birini fark etmiş olmuştu.

Onu görünce bende gülümsemiş elimi sallamıştım. Enes'in sayesinde artık Emre ve Berk'in bakışlarıda üzerimizdeydi.

"Gelsenize" diye seslendi Enes. Bade benden ayrılıp masalarına doğru yürümeye başlayınca bende el mecbur istemeye istemeye masalarına doğru gitmeye başladım. Sanki attığım her adım geriye doğru gidiyordu ama tam tersi ben ilerliyordum.

Çırak [texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin