'Merhaba yakışıklı Alaz Kurtuluşu tanıyor musun?'
'Evet benim'
'Sana bir hediye var o halde al bakalım'
Alaz Kapıyı kapatıp postacının getirdiği paketi açacaktı ki kardeşinin merdivenlere yöneldiğini gördü.
'Ahu Neva beni bekle'
Elindeki postayı yere atıp kardeşine koştu. Bugün Alaz'ın okuldaki ilk günü olacaktı.
Azer ve Karaca odalarında hazırlanıyor Fadik ise onlara kahvaltı hazırlıyordu.
'Kurban oldukkarım nereye gidiyorsunuz böyle?'
'Anne git'
'Anneme giditor muşuz'
Fadik torunlarına gülümseyerek yukarıya seslendi. Azer annesinin sesini duyunca merdivenden başını eğdi. Çocukları el ele yukarıya doğru çıkmaya çalışıyordu.
Elini çenesine koyarak çocuklarının ona doğru gelişini izlemeye başladı.
Fadik Alazın az evvel yere attığı kutuyu alıp mutfağa koydu ocaktaki yumurtaların ağzını kapatmaya gitti.
'Canım nerdesin'
'Buradayım karıcım gel bize gelenler var'
Karaca Azerin olduğu yere doğru ilerledi. Aşağıya doğru kafasını uzatıp çocuklarının el ele birer adım atarak yukarı çıkışlarına baktı.
Ahu Neva henüz 2 yaşındaydı ve Alaz gibi bir abisi olduğu için oldukça şanslıydı.
Alaz kardeşini hiç kıskanmamıştı. Çünkü babası ve halalarının ilişkileri ona örnek olmuştu.
Nihayet çocuklar yanlarına ulaşmıştı. Karaca kızını kucağına aldı. Sıkı sıkı öpmeye başladı. Alaz ve Azer onlara gülüyordu. Fadik'in aşağıdan seslenmesiyle birlikte aşağı indiler.
'Babanne yumurtam oldu mu?'
'Oy nenesi gurban sen istersin olmaz mı? Haydi gel geç bakalım'
Kurtuluş ailesi yeni bir heyecan içindeydi.
Karaca Alazın çantasını takıp arabada onu bekleyen Azer'e gönderdi. Kızını öpüp çıkacaktı ki annesi Karacaya kutuyu göstererek konuştu.
'Kızım bu Alaz'a gelmiş nedir bilemedim'
'Tamam annem akşam görüşürüz'
Karaca Azerin sağ koltuğuna oturup arkadaki Alaza bakıyordu. Bütün yolu gülümsemesiyle gitmişti. Okulun önüne geldiklerinde Karaca yeniden Alaza baktı.
Bu defa Alaz gülmüyor dolan gözlerine engel olmaya çalışıyordu.
Karaca ve Azer arabadan inip Alazın yanına gittiler.
'Annem noldu? Bak okula geldik'
'Anne ben eve gitmek istiyorum lütfen'
'Ama bitanem bak kalemler aldık defter aldık hani öğrenmeye gelmiştin sen'
'Ama anne ben burada çok uzun durmak istemiyorum Ahu Neva beni özler.'
Azer genişçe gülümseyip oğlunun saçlarını okşadı. Cebinden cüzdanını çıkarıp içine koyduğu fotoğraflardan birini oğluna uzattı.
'Ahu Nevayı özlediğinde fotoğrafını öpebilirsin babacım eminim kardeşin bunu hissedecek'
Alazı birlikte okula bıraktılar. Azee Karacayı da ofisine bırakıp fabrikaya doğru yola çıktı.