YARGI | Tanıdık Bi' Melodi

Yarım Kalan Umutlar-1

Ilgaz ve Ceylin boşanması üzerinden 3 hafta geçmiş bu arada ortaya çıkan 3. Kişi şüphesi ile Çınar aklanmış Serdar suçlu bulunmuştur. Ancak Serdar'ı azmettiren Yekta her zaman olduğu gibi bu işten de sıyrılmış elini kolunu sallaya sallaya dolaşmaktadır. Yekta'yı alt etmek için onun açığını kollayan Ceylin'in planlarına Pars, Eren, Ilgaz ve Cüneyt de dahil olmuş ve Ceylin'in yaptığı planla Yekta'nın ofisinden onu en azından birkaç aylık da olsa hapse attırabilecek bir delil aramışlar ve tüm dosyaları emniyete getirip incelemeye başlamışlardır. Uzun saatler çalıştıktan sonra herkes kendisine dosya alıp evinde devam etmeye karar verir. Ilgaz, Ceylin'i eve bırakmayı teklif eder ve dosyalarla beraber yola koyulurlar.

*******
Ilgaz ve Ceylin emniyetten aldıkları dosyaları Ceylin'in evine getirirler. Ceylin kapıyı açar ve içeriye girer. Ilgaz ilk defa bu eve Ceylin'le arasında hiçbir sır olmadan girecektir. Oysa Ceylin bu evi tuttuğunda ikisi de ne kadar heyecanlıydı! Ilgaz kapıda biraz duraksar. Ceylin Ilgaz'ın tereddütünü fark eder ve yavaşça kafasını çevirir. Olduğu yerde Ilgaz'ın içeri girmesini bekler. Ilgaz içeriye girer ve sanki daha önce o eve hiç gelmemiş gibi Ceylin'in ona yol göstermesini bekler. Ne de olsa burası artık onun evi değildir! Ceylin'in neredeyse tamamladığı salona doğru giderler. Ilgaz elindeki dosyaları orta sehpaya bırakıp evi incelemeye başlar. Ceylin Ilgaz'ın gözlerinde bir zamanlar kendisinin de kurduğu hayalleri anlık da olsa fark eder. İçini bir hüzün kaplar. Bu evde başka şartlarda beraber olmayı dilerdi.

Ilgaz- Evin çok güzel olmuş. Tam da anlattığın gibi.

Ceylin- Evet, eksik var ama oldu gibi.

Ilgaz-Normal, daha çok yeni her şey. Zamanla tamamlanır.
Ceylin, zaman tüm eksik kalanları tamamlar mı diyorsun yani? Benim pek umudum yok artık der sessizce. Ilgaz Ceylin'in ne söylemek istediğini anlar.

Ilgaz- Zaman sarılmaz sanılan bütün yaraları sarar Ceylin en dönülmez noktada bile çıkılacak bir ışık bulunur.

İkisi de biraz sessiz kaldıktan sonra Ilgaz gitmek için kapıya doğru yol alır. Ceylin, Ilgaz'ın bakışlarındaki tereddütü görür. Birkaç gün önce Merdan'ın Ilgaz'ın karavanda kaldığı ve eve gitmediğine dair sözleri aklına gelir. Ilgaz'ın kendisinden ayrıyken zor uyuduğu ve mutsuzken iştahının kapalı olduğunu anımsayarak buruk gülümser. Çünkü Ceylin hapishanedeyken bunları acı bir şekilde tecrübe etmişlerdir. Şimdi ise onları ayıran bir hapishane yoktu ama yaşadıkları bu kötü kader onların kendi hapishaneleri olmuştu. Ceylin Ilgaz'ı biraz süzdükten sonra düşündüklerini kanıtlarcasına adamın gözlerinin altının çöktüğünü ve yatakta uzanırken dokunmayı çok sevdiği göğsünün sönükleştiğini fark eder. Aniden ağzından "Aç mısın?" diye sözcükler dökülür. Ilgaz olduğu yerde afallar. Ceylin'den Beklediği adımı almanın mutluluğu ile hafifçe gülümser. Ceylin'in onu çok iyi tanıdığını bir kere daha hatırlayınca bu kadınla nasıl boşanmak istediğini düşünüp kendisine bir kere daha söver.

Ilgaz-Yani... ama iştahım yok zaten. Sen açsan senin için bir şeyler söyleyebilirim. Çok yoruldun bugün.

Ceylin- Yok, sağol! Bence sen günlerdir bir şey yememişsindir. (duraksar) Yemiyorsun çünkü... mutsuzken yani.

Ilgaz ne diyeceğini bilemez ve bekler. O sırada Ceylin zaten bir cevap beklemeden devam eder.
Ceylin- Evde kalmadığını biliyorum.
Ilgaz "Orada kalamıyorum. Sen olmadan..." diye karşılık vererek omzunu silker. Ceylin bir an ben de sensiz burada kalamıyorum demek ister ama içinin kırığı henüz geçmemiştir. Ilgaz'ı çok özlediği için böyle söylemek istediğini düşünür. Yine aynı evde olsalar belki yine kavga ederiz diye aklından geçirir. Ederler miydi gerçekten? Ceylin karar veremez. Kalbi ve aklı sanki ona oyun oynar. Bu soruyu şimdilik geçiştirerek;