Hak Edilmiş Mutluluk

1.7K 55 32
                                    

Ilgaz'ın aklandığı günün akşamı...
******
Tüm aile Erguvalarda yemek yemiş, zaferlerini kutlamışlardır. Nihayet Yekta'ya karşı aldıkları bu haklı kazanç herkesin derin bir 'oh!' çekmesine sebep olmuştur. Her ne kadar Ceylin sevgili eşinin aklanmasını baş başa kutlamak istese de, annesinin Ilgazlara karşı yumuşamaya başlayıp attığı bu adımı asla geri çeviremezdi. Annesinin, hayatında en çok değer verdiği insana, Ilgaz'a, karşı aldığı tavrı ve kinini bir kenara bırakması Ceylin'i çok mutlu etmiştir. Aynı şekilde Ilgaz'da da Gül'ün kendisine ve babasıyla kardeşine iyi davranması, yeniden kocaman bir aile olmaları mutluluk-huzur karışımı bir hissiyat yaratmıştır.

"Anneciğim biz kalkıyoruz." Gül çay doldurmak için gittiği ocağın başından ayrılıp mutfak kapısında duran Ceylin ve Ilgaz'a döner.

"A-aa nereye? Oturuyorduk ne güzel, bir bardak daha çay içseydiniz."

"Yok anne, sağol. Yorucu birkaç gündü, gidip dinlenelim biz." Yanında duran Ilgaz'a bakar. Ilgaz söylediği 'dinlenelim' lafına gülmüştür. Başını öne eğerek gülüşünü gizlemeye çalışır Ilgaz. İkisi de çok iyi biliyordur ki, o 'dinlenme' bir süre ertelenecektir. Ya da başka bir şekilde gerçekleşecektir. Ceylin Ilgaz'ın güldüğünü görünce aklından neler geçtiğini çok iyi anlar, yanaklarının yandığını hisseder.

"İyi peki madem. Israr etmeyeceğim, haklısınız. Gidin güzelce dinlenin. Ilgaz oğlum da yorgun görünüyor zaten." Onlarla beraber Derya, Pars ve Eren de ayaklanır. Geri kalanlarla vedalaşıp evden ayrılırlar. Yolda ilerlerlerken Ceylin aklına gelenle Ilgaz'a döner. Konuşmaya başlar.

"Hayat ne garip değil mi?" Ilgaz devam etmesi için gözünü kısa bir süre yoldan ayırıp Ceylin'e bakar. "Bir yıl önce dosyandan delil çalan, her hareketiyle seni sinir eden avukatla şimdi evlisin. Ve yine bir yıl önce, aynı arabada, iki yabancı olarak geçtiğiniz bu sokaklardan şimdi birbirinin bir bakışından aklından ne geçtiğini anlayacak kadar iyi tanıyarak geçiyorsun. Mesela bir yıl sonra yine bu sokaktan ne şekilde geçeceğiz acaba?"

"Birincisi, beni her hareketinle sinir etmiyordun. O zamanlar bana tamamen zıt olduğun, kurallara ve bana karşı geldiğin için senden hoşlanmıyordum o kadar. Ama bi itirafta bulunayım mı?"Ceylin koltukta yan dönüp meraklı bakışlarını Ilgaz'a diker.

"Bulun çabuk. Merak ettim."

"Beni etkilemiştin." Ceylin kocaman bir kahkaha atar.

"Biliyordum!"

"Biliyor muydun?"

"Biliyordum tabii. Duruşma sonrası odanda yaptığımız konuşma sırasında fark etmiştim. Normalde ilk dakikadan kovardın beni. Ama yapmadın, ben konuşurken hipnoz olmuş gibiydin. Bakışların 'senden etkilendim' diye bağırıyordu."

"Seni zaten kovmuştum sevgilim fakat inatçı yanın sebebiyle kalmaya devam etmiştin."

"Senin de işine gelmiş oldu?" Ilgaz gözünü yoldan ayırmadan güler. Haklıydı, her ne kadar sinir olsa da avukat Ceylin'le zıtlaşmak hoşuna gidiyordu. O zamanlar Ceylin'e karşı hissettiği bir hoşlantı mıydı emin değildi. Belki de dediği gibi duruşu, dik başlılığı, gözü kara biri olan bu avukattan etkilenmişti.

"İtiraf et, seni sinirlendirmem hoşuna gitmişti." diye sorar Ilgaz.

"Kısmen. Yoluma taş koyduğun için hayır, seninle karşılıklı çekiştiğimiz için evet." Uzun zamandır birlikte olmalarına rağmen bu konuları hiç konuşmadıklarını fark eder ikisi de. Bu itiraf konuşmaları ikisinin de çok hoşuna gitmiş, o zamanlarki hislerini hatırlamalarına sebep olmuştur.

"Mesela sence arada tüm bu olaylar olmasaydı nasıl başlardı ilişkimiz? Çınar'ın suçlanması vs olayları olmasaydı..." Ilgaz'ın cevabını beklerken kendisi de düşünür sorduğu soruyu Ceylin. "Ya da başlar mıydı? Yine karşılaşır mıydık? Sever miydik birbirimizi?"

YARGI | Tanıdık Bi' MelodiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin