Sürprize bitch, naber? Uzun süredir yoktum (3 gun) dediler ki öldü, bilmiyorlar ki kraliçe geri döndü 😏 Neyse öhöm, bugün ne yazacağım hakkında zerre fikrim yok ama yazcam. Cok sasirtici. Duygusal da olabilir, hiçbir fikrim yok. Abi duygusal beklemeyin benden arkada "gece 3te kopmalık şarkılar" playlistim çalıyo JWKSKWKSKWKDK neyse şimdi çok uzatmadan (asla uzatmadim) bölüme geçelim.
Time: amca dönemi işte yine o lanet olasi sahne varya "senin yüzünden ölüyodum" dediği sahne Salih'in. Işte o sahnenin sonunu değiştiriyoz biraz. Çok azıcık.
Salih'in öfkesinden gözü dönmüştü. Arabalardan birine doğru ilerlerken arkasından 4 silah sesi gelmesiyle kaşlarını çattı ve anında arkasını döndü Salih. Gördüğü manzara, görmek istediği en son şey bile değildi. Salih, Yamaç'ın zar zor dengesini sağlamaya çalışan kanlı bedenine bakıyordu. Öfkesi birden tuzla buz olmuştu. Öylece kala kalmıştı çünkü Yamaç'ın önünde duran amca, Yamaç'a dört el ateş etmiş, hiçbir şey yokmuş gibi öylece duruyordu. Yamaç dayanamayıp yere yığıldığında Cumalinin kollarına düşmüştü. Salih hâlâ aval aval bir amcaya, bir de Yamaç'a bakarken neredeyse kaos çıkmıştı etrafta. Salih hiçbir sesi duymuyordu sanki. Şuan hissettiği tek şey, burnundan gelen kırmızı sıvıydı.
Salih sonunda kendine geldiğinde hızlı adımlarla Cumali'nin yanına çöktü ve telaşla Yamaç'ın kafasını Cumali'nin kucağından kurtarıp kendi kucağına koydu. Cumali sesini çıkartmıyordu çünkü Yamaçla Salih'in arasındaki güçlü bağın farkındaydı. Zaten şuan istese bile birşey diyemezdi. "Yamaç, Yamaçım öyle demek istemedim" Yamaç'ın şuan çektiği acı tarif edilemezdi. Daha önce çok kez vurulmuştu. Bunlardan en ağırı Cumali abisininkiydi tabii. Ama bu da hafif sayılmazdı. Yamaç çekebildiği kadar nefes çekti içine. Belki de son nefesiydi bu onun. Salih titreyen eliyle Yamaç'ın yanağına hafif tokatlar attı ayılsın diye. O da çok acı çekiyordu şuan. Belki söylediklerinde haklılık payı vardı, ama Yamaç'a birşey olması kâbustan da beterdi Salih için. "Yamaç," dedi Salih titrek çıkan sesiyle. Yamaç zorla gözlerini araladı ve gülümsemeye çalıştı. "Dayan, dayan babamın oğlu gidicez hastaneye" Yamaç'ın zar zor oluşan gülüşü yavaşça gidiyordu yüzünden. Aralanan gözleri kapanıyor, nefes alamıyordu. Yine de Salih'in kollarında olması herşeyden güzeldi şuan. Yamaç'ın son duyduğu şeyler; "Yamaç, kapatma gözlerini yapma bana bunu" sözleri olmuştu.
Salih öylece baka kalmıştı Yamaç'ın cesedine. Bu hayattaki en kötü şey olabilirdi. Yamaç, ölmüştü. Yamaç Koçovalı, hani şu ölmeyen çocuk. Ölmüştü şimdi. Abisinin kollarında. Hemde eskiden düşman olduğu abisinin. Salihte bilmezdi, Yamaç'ın cesedinin boynuna gömülüp saatlerce ağlayacağını. Salih Yamaç'ın kafasını iyice kendine çekip boynuna gömülmüştü. Akmakta olan göz yaşları her saniye daha da hızlı akıyorlardı. Engel olamıyordu. Farkındaydı, Yamaç'ın öldüğünün. Inanmak istemiyordu. Hayır, Yamaç ölmezdi ki? Ölür müydü? Belki de. Bu kâbus olmalıydı. Evet, şimdi kalkacaktı, şuan... Birazdan, az sonra kalkacaktı. Hayır, bu tamamen gerçekti.
Cumali'nin Salih'in omuzuna dokunmasıyla Salih titredi ve hızla Cumaliye döndü. "Salih, hadi burda böyle cesetle olmaz" Salih bir kaç saniye bekleyip omuz silkti ve kurumuş dudaklarını araladı. "Siz gidin ben Yamaçla kalırım" Cumali yüzünü buruşturdu ve dolan gözlerini sildi. Salih tekrar dudaklarını araladı. "Zaten hep böyle değil miydi? Siz giderdiniz, ben Yamaç'ın yanında kalırdım, şimdi o da gitti" Salih gülümsedi ve Yamaç'a döndü tekrar. Orada duran herkes durumun ciddiyetinin farkındaydı. Medette abisinin bu hâline çok üzülüyordu. Ne kadar Salih'i Yamaçtan kıskansa da. "Onu, toprağa gömdüğünüzde saçını okşayamicam, koklayamicam, göremicem, bırakın biraz daha zaman geçireyim" Salih'in sözleri herkesi darma duman etmişti. Olması gerekiyordu, oldu. Öyle mi? Bunun neresinin olması gerekiyordu şuan? Yamaç'ın ölmesi mi gerekiyordu yani?
Salih Yamaç'ın hâlâ yumuşak olan saçlarına daldırdı kandan kırmızı olan elini. Keşke dedi içinden, keşke hepsi bir kâbus olsaydı. Şimdi uyansaydı, Yamaçla barışsaydı. Ama saçları o kadar gerçekti ki Yamaç'ın. Demek ki, her güzel şeyin bir de sonu olurmuş. Salih bunu, 2017de Yamaç için yaptırdığı mezar taşıyla bakışırken anlamıştı.
Selaam, bugün ağlatasim geldi. Biraz şerefsiz olabilirim, çok az. Duygusal yazamam dedikten sonra benim yazdığım şey MWKSKWKS neyse bu kadardii umarım bana çok sövmezsiniz. Byee <3333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çukur Hayali Sahneler
FanficFeyza ve Çukur Aşkı adlı eserimi okumaya hepiniz hoş geldiniz dostlarım. Hayatımın en büyük aşkı olan Çukur'u, bir de benim gözlerimden görün istedim. Gökhan Horzum'un yazmayı sevmediği ama benim bayıla bayıla kaleme aldığım birçok sahneyi barındırı...