Doğum Günü

357 17 20
                                    

Maerabaaaaaa

Bugün çok heyecanlıyım çünkü hiç denemediğim bir şey yapacağım... Hikayeleştirmeden direkt senaryo gibi yazacağımmm... Neden mi? Çünkü ben hikayeleştirirken karakterlerin nasıl konuştuklarını unuttuğumu fark ettim. Hani o replik ona uymaz o onu söylemez falan bir de betimlemek falan zor iş hocam! Neyse, Selim falan ölmemiş işte. Bu kadar.

Tw uyarısı: Bolca Koçovalı Brothers

Yer: Orman gibi bir yer. Yeşillikler ağaç falan olsun yeter.

Salih yeşilliklere oturup güneşin tadını çıkarırken Selim yanına oturur. Salih ona bakmıyor, gökyüzünü izliyor ama gözleri kısık. Güneş geliyor çünkü. Selim onu bu hâlde görünce gülüyor.

Selim: Keyfimiz yerinde bakıyorum.

Salih güler.

Salih: Eh diyelim canım. Hele sen beni buraya niye getirdiniz onu söyle?

Selim cevap vermez. Bıyık altından sırıtıyor. Salihde pes etmiş. Havanın tadını çıkarıyor sadece.

Salih hafifçe arkasına çevirir başını. Orada diğerlerini görmeyince kaşları çatılır. Hep birlikte gelmişlerdi çünkü.

Salih: Selim, bunlar az önce burda değil miydi ben mi yanlış hatırlıyorum kardeş?

Selim yine cevap vermez. Gülüyor sadece. Salih ona meraklı meraklı bakınca dayanamaz.

Selim: Sen yanlış görmüşsündür ya

Salih şaşkın. Bir şeyler döndüğünü anlamış. Selim ona bakmıyor bu sefer. Dağlara bakarak sırıtıyor.

Sessizce:

Salih: Siz bi şeyler çeviriyonuz da hadi hayırlısı...

Selim yine sessiz. Bir anda ayağa kalkar. Salih ona bakıyor.

Selim: Ben biraz turlicam şuraları ya, götüm yandı burda otura otura

Salih: E iyi bende geliyim

Salih kalkacakken:

Selim: Sen kal ya, ne güzel güneş var

Salih: Lan ne güzel güneşse sende otursana

Selim: Yok ben yandım burda

Salih: E ben niye duruyorum oğlum o zaman?

Selim: Sen gelme ya, tek başıma yüricem

Selim kendiyle çelişiyor. Salih şaşkın. Kaşları çatık. Çimlere oturuyor tekrar.

Salih: İyi.

Selim gidecekken duruyor tekrar. Nefesini veriyor. Salih'e dönüyor.

Selim: Pişt

Salih cevap vermez. Ona bakmıyor, yerdeki çimleri koparıyor küçük çocuklar gibi.

Selim: Alooo

Salih ani bir sinirle ona döner.

Salih: Üf ne var be!

Selim gülüyor.

Selim: Küstün mü?

Salih: Ne küsücem ya? Çocuk muyum ben... (Düşünceli)

Salih önüne dönüp yerdeki çimleri koparmaya devam ediyor.

Selim: İyi, gidiyorum bak

Salih: Git.

Çukur Hayali Sahneler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin