5. Bölüm

3 0 0
                                    

Aynı anda Belir Şehri'nde

''Böyle devam, kılıca sadece çekiçle vurmuyorsun, onu kaynak enerjinle şekillendiriyorsun!''

Aynı anda ikinci kılıcını dövmeye başlayan Bumin demirciliğin esaslarını öğreniyordu. Günler günleri kovaladı, madenleri, ekipmanların yapılış inceliklerini, hangi madenin ne kadar eritilmesi, yakacak olarak hangi materyali kullanacağı, hangi kaynak çekirdeğinin ne zaman kullanılması gerektiği gibi incelikleri kafasına kazıdı.

Babası Karluk ve büyük babası diyarın dört bir yanında, perde arkasında savaşırken ve klanlarının yok oluşunu engellemeye çalışırken her şeyden bir haber gelişim yolunda kimi zaman görevlere çıktı, kimi zaman demirci ocağında yanlış bileşimler yaparak yanmaktan son anda kurtuldu.

Üç haftanın sonunda Klanın atölyesinde 2. seviyeye geçmek için son basit kılıcı döverken omzunda Mavi sancağa işlenmiş kılıç kalkan amblemi bulunan genç bir çocuk içeriye girdiğinde kafasını kaldırdı. ''Kıdemli Bumin, Komutan Vein sizi çağırıyor.'' Odayı dolduran son bir örs çınlaması ile neredeyse kor halindeki kılıcı sol eline aldı, solunda bulunan su dolu kovaya elinde beliren iki sönük, mavi renkli kaynak çekirdeğini atarak içerisine daldırdı. ''Hıhım, bana iki dakika ver dostum.'' Yaklaşık bir dakika sonra kılıcın çevresinde ufak bir girdap oluşarak iki mavi ışık kılıcın kabzasına işlendi. Genç adam kılıcı kovadan çıkarttıktan sonra Ortasından sürekli su akan, iki yana dönen iki silindirli alete kılıcı daldırarak bir dakika boyunca biledi. Sonunda hazır olan kılıç ile sol pazusunda bir parlama olarak dövmesinde ikinci ufak örs belirdi. Kılıcı ucundan tutarak genç muhafıza uzattı. ''Gidelim, kılıç sende kalabilir.''

Klana ilan edildiğinden beri ilk alımlarda başvurarak giren genç adam kendisine uzatılan kılıcı kabzasından kavradı. ''Teşekkür ederim kıdemli, buyrun.'' 15 lerinde genç muhafızı takip ederek şehrin sokaklarından geçti. Yer yer klanın mensubu bir kaç kişiden oluşan birlikleri görüyor ve tanıdık gelen yüzlere selam veriyordu. Mavi Sancak şehir lordu Druli ile şehre düzenli devriye yardımı gibi anlaşmalar yaparak aralarını iyiden iyiye geliştiriyorlardı. Bir süre sonra ana binadaki, Vein'in yeni odasına girdi. Önündeki masaya eğilmiş, yanındaki Asura'ya bir şeyler anlatan Vein sesleri duyarak başını kaldırdı. ''Hoşgeldin Bumin geç, otur.'' Bumin gösterdiği yere oturduktan sonra ekledi. ''Kuzey Kurt Krallığı aileni sordurttuğunu öğrenmiş.. dün gece elçileri gelerek seni sordu. Muhafızların en büyük kuruluşu olduğumuz için bize gelmeleri doğal. Ben de bizimle olduğunu reddedemeyeceğim için iki yıl önce firar ettiğin yalanını uydurdum.. Yine de artık krallığın gözleri üzerimizde, şimdiye şehre hatta içimize casuslar yollamaya başlamışlardır. Ne düşünüyorsun?''

Konuşma ilerledikçe yüz ifadesi değişen genç bir kaç dakika boyunca eli çenesinde bekledi. ''Çok geç olmadan kaçmam gerektiğini mi söylüyorsunuz efendim?'' ''Hayır.. ama şehri terk etmen ya da kendini ömür boyu sadece yetkililerin girebileceği bir yere hapsetmen gerektiği aşikar Bumin.. ilkini seçeceğini ikimiz de biliyoruz. Şimdi, teklifim şöyle. Babamın tasarısı ile önce şehrin çevresindeki kasabalara, sonra da köylere birer birer yayılmaya başladık. Asura, Arceus ve Tarchias yakınlardaki üç kasabaya yollanma görevini kabul ettiler. Fakat kasabaların da izleneceği aşikar. Şehre 20-30 kilometre uzakta ufak bir maden köyü var Lord Duruli şehre daimi ve sabit 300 kişi devriye vermemiz karşılığında köyün yönetimini bize verdi. Muhtar şimdiden seçilmişte olsa bölüğün ile oraya gidebileceğini düşündük. 100 kişilik bir bölük yola çıktı bile ne diyorsun? Her hafta ufak bir grup şehre gelip gidecek. İhiyaçlarını iletebilir ya da parasını vererek satın aldırtabilirsin. Duyduğuma göre köyün yıllardır bir demircisi yok. maden ocağı bölgesini sana vereceğim. Güçlen ve zenginleş, ne yapmak istiyorsan işte! Al şu mektubu.'' Bumin koca bir krallığın tehdidini tabii ki de ufak haydut çetelerine yeğleyecekti. ''Her şey için teşekkürler efendim, bu iyiliğinizi elbet ödeyeceğim.'' Sağ elini yumruk yaparak göğsüne götürdü, Vein'i selamladı. Ana binayı arkasında bırakarak haftalardır eski tempoya göre onda bir denecek kadar az görev alan bölüğünün gevşeyip gevşemediğini merak ederek bu saatlerde olmaları gereken bölük eğitim meydanına doğru ilerledi. Gördüğü manzara karşısında sırıtarak kollarını kavuşturdu, sorumlu olduğu onbaşı Uhtred'i izlemeye başladı.

Sürgün - Genç EfendiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin