2. Bölüm

269 18 0
                                    

İkinci bölümle merhabalarrrrr♡

İkinci bölümle merhabalarrrrr♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alkolik kekimiz Vuslat...

Tedirgin adımım odaya bastığında sonunda içerideki yüzleri görebildim. Çalışma masasındaki oldukça rahat görünen sandalyesine yerleşmiş Sedat Cansever olduğunu tahmin ettiğim, doktor önlüğü giymiş 40'larının başındaki adamla göz göze geldik.

Kapıyı arkamdan kapatıp masaya doğru adımladım. Ben Sedat Beye yaklaşırken o da sandalyesinden ayaklandı. Ellerimiz ortada buluştu ve resmiyetle tokalaştık.

"Biz de sizi bekliyorduk Vuslat Hanım. Tam vaktinde geldiniz. Hoşgeldiniz." Yüzünde asılı duran gerginlik hiç iyi şeyler olmadığını vurgular cinstendi.

"Hoşbuldum." Dedim ve masanın yanında duran karşı karşıya yerleştirilmiş tekli koltuklardan birisine oturdum. Bacağımı diğer bacağımın üstüne atarken odadaki diğer insanlarda gözlerimi gezdirdim.

Bana bakan orta yaşlarında bir çift ve yanlarında oturmuş bomboş bakan gözlerini zemine çivilemiş bir kadın. Muhtemelen benim yaşlarımdaydı. Oldukça güzeldi. Bir tane bile makyaj izinin bulunmadığı berrak yüzü, güzelliğine tezat bir şekilde ruhsuz duruyordu.

Tekrar Sedat Beye çevirdim bakışlarımı. "Evet, artık konuya geçebilir miyiz?"

"Öncelik olarak şöyle başlayım, sizin ve Melek Hanımın doğduğu tarih ve saat aynı Vuslat Hanım." Melek Hanım dediği kişi çarprazımda oturan güzel genç kadındı muhtemelen.

Zeka fışkırıyor mübarek...

İkili koltukta oturan orta yaşlı ama fazlasıyla karizmatik adam derin bir nefes aldı. Yanındaki eşi olduğunu tahmin ettiğim güzel kadın zaten ben odaya girdiğimden beri gözlerini üstümden ayırmıyordu.

Ela gözleri bir şeyleri anlamaya çalışıyormuş gibi bakıyordu.

Ona baktığımı gören kadının dudaklarında gergin bir gülümseme peydah etti. Garipseyerek baktım ve yapmacık gülümsememi ona sunarak başımı tekrar doktora çevirdim.

"Ee devam edin, neyi bekliyoruz?"

Kendine gelmiş gibi bakışlarını önündeki belgelere çevirdi. "Afedersiniz, cümlelerimi toparlamaya çalışıyorum."

Tek kaşım elimde olmadan havaya kalktı. "Cümlelerini toparlamanızı zorlaştıran ne gibi bir konu var ortada? Şimdi daha da merak ediyorum açıkçası."

Dediklerimle birlikte doktorun zaten kaskatı olan vücudu daha da kasıldı. Bu durum kaşlarımı çatmama sebep olsa da o konuşana kadar sesimi çıkarmadım. Eninde sonunda konuşacaktı nasıl olsa.

Uzun denilebilecek bir bekleyişin ardından çarprazımda oturan adam sahte öksürükle dikkatleri üzerine çekti. Sinirlenmeye başladığı yüz ifadesinden belliydi. "Doktor Bey, artık konuşmanız gerekiyor. İki tarafı da oldukça beklettiniz." Ardından bana baktı. "Vuslat Hanımın da acelesi var gibi görünüyor."

SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin