3. Bölüm

378 26 1
                                        

Üçüncü bölümle merhabalarrr oy vermeyi unutmayın...

Gülümsedi. Gamzeleri kendisini belli ederken gerginliğim hat safhadaydı. "Nüfusunu babamın üzerine geçireceğiz. Bu sayede Semih Kaplaner'in senin üzerinde bir hakkı bulunmayacak. Sahte raporları babamın onayıyla tekrar düzenlemeye alacağız. Ve sende okuluna devam edip özgürlüğüne kavuşacaksın."

İşittiklerim sebebiyle dudaklarım aralandı. İrileşmiş gözlerim Rüzgarın bakışlarına takıldı. Ne yani, kurtulabilir miydim artık bu hayattan?

Hemen güvenme Vuslat.

Bir adım geri attım. "Sen," Cümlenin devamını getiremedim. "Sana neden güveneyim?" Tedirgin ses tonum bakışlarının yumuşamasına sebep oldu.

"Benim bir çıkarım olmayacak bu işten Vuslat. Senin özgür olman dışında. Ne kadar kabul etmek istemesen de ben senin abinim. Ve bundan sonra da olmaya devam etmek istiyorum, eğer izin verirsen."

Olayın şokuyla mı bilmem ama sinirlenmiştim. "Ne abisi ya? İki defa hastanede gördün sadece beni. Ne kardeşinden bahsediyorsun sen? Daha beni tanımıyorsun bile, belki manyağın psikopatın biriyim?!"

Alayla cevap verdi. "Manyak olduğunu anladım zaten ama bu sonucu değiştirmiyor. Şimdi ya yarın seni almaya gelirim ve evimize gidip teklifimi kabul edersin, ya da Semih Kaplanerin işkencelerine katlanmaya devam edersin. Seçim senin kardeşim."

"Size nasıl güveneceğim peki?"

Elini omzuma koyup hafifçe sıktı. "Bunu da zaman gösterecek kardeşim. En küçük bir hatamızda ya da yanlışımızda söz veriyorum istersen, seni ben kendim evine getireceğim." Elini çeneme çıkarıp baş parmağı ile okşadı. "Ama bunun için bize bir şans vermen lazım küçüğüm. Lütfen, yarın benimle gel."

Geri çekilip kendimi onun tutuşundan kurtardım. Şuan olanlar gerçek miydi sahiden? Şansımı denemek zorundaydım. Üstelik kendimi koruyabilirdim de. Bana zarar vermek isterlerse silahımı yanımdan ayırmazdım. Bir şekilde dedeme de haber yollayabilirdim. Eğitimlerden çok şey öğrenmiştim. Ne kadar şikayet etsem de hayatta işe yarayan bilgilerdi.

Kabullenmişlikle omuzlarım çöktü. "Pekala, yarın bana evinin konumunu atarsın." Ne kadar kabul etmek istemesem de onlara muhtaçtım. Bu hayattan kurtulmak için ayağıma bir fırsat gelmişti. Elimin tersiyle itmek istemiyordum.

Yüzünde bir anda güller açtı. "İstersen annemle babam gelsin seni almaya. Hem daha iyi tanımış olursun onları."

Ne dese kabul edecektim zaten. Başımı salladım. "O zaman ben şimdi gidiyorum. Sende kapıyı kimseye açma ve daha fazla viski içme. Git bi duşa gir kendine gel. Kendini de yıpratma artık. Her şey çok güzel olacak." Daha ne olduğunu anlamadan yanağımdan öpüp arkasını dönüp gitmeye başladı. "İyi geceler kardeşim. Yarın görüşürüz!"

Elimi öptüğü yanağıma koyup arabasına binip gitmesini izledim. Kendime geldiğimde kapıyı kapatıp banyoya girdim. Uzun bir duşun ardından odama geçip havluyla bedenimi kuruladım. Hiçbir şey giymeden çıplak bir şekilde yatağımın içine girip gözlerimi yumdum. Yarın her şeyin değişme ihtimali vardı.

🍀

Diğer valizimin de fermuarını kapattığımda her şeyim hazırdı. Aynaya bakıp hazır olup olmadığımı da kontrol ettim. Hazırdım galiba.

 Hazırdım galiba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin