4■

658 24 1
                                    

Şuan yerin altına geçmek istiyorum. Ben nasıl anlamadım ya tabi çocuğun kafası rahat babasının şirketi. Of ya rezil olmuştum. Aras bana bilmiş bakışlar atarak asansöre doğru yürümeye başlamıştı. Haklı çocuk tabi bende olsam bende aynısını yapardım. Bir de taksi parasını bana kastı diye laf etmiştim. Benim kadar yüzsüz bir insan yoktu. Hemen koşup onu yetiştim. Beraber asansöre bindik. Çocuk tabi şirketi evi gibi biliyo hemen 38 e bastı. Ben süt dönmüş kedi gibi bir köşeye sinmiş az sonra olacakları anlamaya çalışıyordum. 38 e geldiğimizde beraber asansörden indik. Ahmet beyin odası En baştaydı. Yanında iki oda daha vardı. Aras Soyhan yazan tabelanın önünde durduk. Yan tarafına da Araf Soyhan yazıyordu. O kim acaba oda oğlu çıkar şimdi ben laf etmeyeyim bence.
Aras ın arkasından bende onun odasına girdim.
- derin sen bir babamın yanına uğra bir bakalım seni nereye verecek.
- tamam ben bi gidip geleyim
Odadan çıktığımda kafamda bir dünya düşünce vardı. Ahmet beyin odasına geldiğimde içimde bir korku oluştu. Ya bu adam beni zor işlere sürerse zaten aras beyede rezil olmuştum off off. Ahmet beyin odasına girdiğimde kimse yoktu bende geçip koltuğa yayıldım. Aklımda binlerce düşünce vardı yeni kıyafetler almalıydım. Burası benim giyim tarzıma hiç uygun değildi. Tam ben düşüncelerime dalmışken odayada biri daldı.
- hösst be ahıramı giriyon
- sanane babam nerde
- ben nerden bileyim allahım babanı da tanımıyorumki
- off off neyse
Çocuk geldiği gibi çıktı. İçimden bir ses yine pot kırdın diyordu. İçeri kırk beş yaşlarında bir adam girince hemen konuya girdim.
- ahmet bey ben yeni stajeriniz derin aydın.
- kızım ben ahmet bey değilim o birazdan gelir.
Hay neyse ya amca bana alayla bakıp bir dosya aldı. O odadan çıkınca bende mallığımla baş başa kaldım. Tam bekleye bekleye kök saldığım sırada içeri bir adam girdi. Artık buda heralde ahmet bey olmalıydı. Adam masaya geçip oturduğunda düşüncemin doğruluğuda kanıtlanmış oldu.
- sen derin olmalısın anlatıldığın kadar varmış
- evet hakkımda ne duyduğunuzu bilmiyorum. Aras beni sizle konuşmam için yönlendirdi.
- hım anladım kızım sen madem aras ın arkadaşısın arasla beraber çalış senden aras sorumlu
- peki efendim teşekkür ederim .
Odadan çıkmak için hareketlenmiştim. Demek benden aras sorumlu olacaktı. Kesin kullanırdı bunu ya. Neyse odadan çıkıp yan odaya girdim. Ama aras ortada yoktu. Hemen koltuğa yayıldım. Tam o sırada şu uyuz çocuk içeri girdi.
- sende kimsin ya
- asıl sen kimsin ve aras ın odasında ne işin var
- körsün galiba git bak bakalım kapıda ne yazıyo
- kırsın gılıbı He körüm
- kızım bak kimsin bilmiyorum ama benle bu şekilde konuşamazsın
- valla benim babam trabzon da olduğuna göre seni yemişler canım ya
- derhal dışarı seni kim aldı içeri
- ayaklarımla girdim ben.
Daha fazla bu uyuz insanla konuşmak istemediğim için dışarı çıktım. Kapıya dönüp baktığımda haklıydı kapıda aras değil Araf yazıyordu. Yine mallığımı konuşturmuştum. Hemen aras ın odasına girdim. Benim bu tabelalarla daha çok işim vardı anlaşılan.
- derin bir an hiç gelmeyeceksin sandım
- geldim işte
- senin neyin var
- yan tarafta ahır olduğunu bana neden söylemedin
- anlamadım
- bir öküz var yan tarafta
- kim Araf mı
- galiba
- alışırsın abim o benim
- valla ne o bana ne ben ona alışamayız bence
Konuşmaktan hiçbir şey yapmıyorduk. Zaten ben bir şey yapamazdım. Güzel olduğum kadar beceriksizdimde. Aras bana işi anlatmaya çalışıyordu. En son onun sekreteri gibi olmama karar kıldı. Bu benimde işime gelirdi. Aras çok iyi bir insandı sevecendi. İyiki abisine çekmemişti. Bir müddet daha konuştuktan sonra ben şirketi gezmek için dışarı çıktım. Nesrin de benimle gezip bana katları çalışma planlarını anlatıyordu. Hemen hemen tüm holdingi gezmiştim. Baya bir şey öğrenmiş bir şekilde aras ın odasına döndüm. Aras yoktu lan yoksa gene mi öküz odasına girdim. Hemen fırlayıp kapıdaki yazıya baktım yok bu sefer doğruydu. Ee aras nerde o zaman ? Nesrin içeri girince sağolsun merakımı gidermişti. - derin hanım aras bey size bu günlük izin vermiş Araf bey yurt dışına gideceği için bu gün olmayacak
Oh be öküzden kurtulduk sonunda bir onu kim çekecekti ıyy. Nerdeyse sevinç dansı yapacaktım. Hemen çantamı da alıp dışarı çıktım. Asansöre bindiğimde içimde bir sevinç vardı. Dışarı çıktığımda derin bir nefes aldım. Bugün izmir günü yapacak ayaklarım ağrıyana kadar gezecektim. Hemen otobüs durağına gidip beklemeye başladım. Gelen ilk otobüse bindim. Nasıl olsa gezecektim.
Otobüs son durak dediğinde şehirden baya bir uzaktık. Aşağı inip gezmeye başladım. Bu gün benimdi. AVM ye girdim. Zaten kıyafet almam gerekiyordu. Bu arada onuda halletmiş olacaktım. Ilk mağazaya girdim. Kalem etek, gömlek vb kıyafetler aldım. Elimde poşetlerle yürümeye başladım. Acıktığımı farketmiştim. Bir şeyler yemek için üst kata çıktım. Tam menü söylemiş bekliyorken Erkin ile göz göze geldik. Lan Erkin nin burda ne işi var dahada fenası o kız kim? Erkin sarıdan mora doğru ilerliyordu. Kız gayet samimi bir şekilde Erkin in koluna girdi. Tam Erkin bana doğru bir adım atacakken kız ağzını yaya yaya
- erkinnn aşkımmm bu kızdaaaa kimm ay çok çirkin ıyy.
- eski bir arkadaş
Arkadaş vayy akşam kapımda olan çocuk bu gün böyle. Lan bu kız az önce bana çirkin mi dedi kızım ben seni yolarım. Kıza doğru ilerliyordum. Erkin bana doğru bir adım atınca onu itip kızın saçlarını elime doladım.
- sen.az.önce.bana.ne.dedin?
- ayyy Erkin yardım et bu kız canımı yakıyo
- ay Erkin buna yardım et yoksa cidden elimde kalacak
- derin bırak kızı
- bırakmazsam
- bırak saçımı
- bırık sıçımı sıkıyosa alsana elimden Erkin - Of derin
- lan sizlemi uğraşacam ben kızım bundan sonra akıllı ol kafanı duvara sürtüp kıvılcım çıkarırım Karadeniz kızıyım ben ona göre
Lafımı soktuktan sonra hızla AVM den çıktım. İyiki ayrılmışım sen bizim top Erkin e bak ya. Hızlı hızlı yürüyorken aklımda onlarca düşünce vardı. Yürüyordum. Tamam Erkin i sevmiyordum ama bu kadarını beklediğimde söylenemezdi. Üzülmüştüm. Bu üzüntünün sebebi kızın bana çirkin demesi bile olabilirdi. Ay sanki kendi Adriana Lima mübarek. Telefonum çalıyordu ama umrumda değildi çıkarıp sadece sessize aldım. Biraz gezmek bana iyi gelecekti bence zaten hayatım Buhara baya değişkendi. Park yoluna girip yürümeye devam ettim park çok güzeldi. Dekoru süslemesi süperdi. Şimdiden rahatladım. Mutlu hissediyordum. Zaten uzun süre depresyon hiç benlik değildi. Ben gülen bir insandım en kötü anlarda bile gülmeyi başarmıştım. Bir gevşek yüzünden dağılmam imkansızdı. Lan yoksa menopoza felan mı giriyorum bu genç yaşta töbe töbe. Aklım karışık bir halde orman yoluna sapmıştım. Orman ağaç ne bilim memleketim gibi işte. Zaten az herkes beni merak etse hiç fena olmazdı. Düşüncelerimle gülümsedim. Ama arkamdan gelen ses bana erken güldüğümü düşündürmüştü ve daha gün yeni başlıyordu.

Mafya belasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin