YOSOT

1.5K 147 16
                                    

Gözyaşlarım dinmesine rağmen yerimden kalkmak istemiyordum. Günlerce hiçbir şey yapmadan, tek başıma kalmak istiyordum.

Ama şartlar ve pozisyonum buna izin vermeyecekti.

"Leydim."

Dilloway, kapının arkasında bana sesleniyordu. Eğer ses vermezsem gider miydi? Beni bir başıma bırakır mıydı?

"Orada olduğunuzu biliyorum. Lütfen kapıyı açın."

Kalkmak istemiyordum. Kalkacak gücüm yoktu.

"Saatlerdir çıkmadınız. Çok endişeleniyorum, en azından ses verin."

Ağzımı açıp konuşmak da istemiyordum.

"Yemek de yemediniz."

Sadece gitmesini istiyordum. Beni yalnız bırakmasını, ben kendime gelince hiçbir şey olmamış gibi davranacaktım zaten.

"Dilloway şuan işlerle ilgileniyorum. Bitince yemeğimi yiyeceğim."

Bir sorun yokmuş gibi davranıp üstümdeki bakışları kaldırmam gerekti.

"Leydim-"

"Gider misin?"

Ses gelmeyince gittiğini anladım. Yalan olmaması için ayağa kalktım. Saatlerce aynı pozisyonda oturmaktan vücudum uyuşmuştu.

Koltuğuma geri oturdum ve istemeye istemeye kalan işleri hallettim. O kadar yavaş yapıyordum birkaç saatimi daha ofiste harcadım.

Acıkmıştım. Kapının kilidini açtım ve dışarı çıktım. Ofisin bulunduğu katta herhangi bir hareketlilik yoktu. Merdivenlerden indiğimde bir çok çalışanın orada olduğunu gördüm.

Saat iyice ilerlediği için üst katta yapılacak bir şey yoktu, o yüzden hepsi buradaydı.

Birkaç bakış yakaladım. Bana acıyarak ve üzüntüyle bakan birkaç bakış.

"Bir sorun mu var?"

Dedim sert bir şekilde.

Önlerine döndüklerinde işlerine devam ettiler. Yanımdan kafasını eğerek geçen bir kızı durdurdum.

"Yemeğimi hazırlarsan sevinirim."

"Yemeğiniz hazır Madam. Dük ve Leydi Odin sizi bekliyor."

Beni mi bekliyorlardı? Yemek saati çoktan geçmişti.

"Tamam."

Dedim ve yemek salonuna gittim.

Felix en başta, sağında ise Odin oturuyordu. Benim yerim her zaman ki gibi Felix'in solundaki sandalyeye oturmaktı.

"İyi akşamlar."

Selam verdikten sonra yerime oturdum.

"İyi akşamlar Düşes. Çok solgun gözüküyorsunuz, biraz dinlenseniz keşke."

"Çok düşüncelisiniz, sağolun Leydi Odin. Ama bunlar benim yapmam gereken işler."

Felix'e baktığımda bana baktığını gördüm. Gülümsedim ve bakışlarımı Odin'e yönelttim.

"Umarım burada kalmaktan memnunsunuzdur."

"Evet memnunum. Herkes çok iyi, ayrıca Dük'te nazik davranıyor."

Felix bu cümleleri duyduğu için çok mutlu olmuştur diye düşünüyordum. Yemeklerimiz servis edilirken Odin tekrar konuştu.

"Sizinle başbaşa hiç vakit geçirmedik çünkü meşgulsünüz. Buna rağmen sizde çok naziksiniz. Beni her gördüğünüzde selamlıyor ve iyi olup olmadığımı soruyorsunuz."

I Married My KillerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin