ILGOP

1.5K 142 33
                                    

"Vera."

Gülüşmelerimizi durdurduktan sonra hepimiz gelen sese baktık.

Bu Vera'nın kocası Aeron'du.

"Bir tanem, bu dansı bana lütfeder misin?"

Kesinlikle çok yakışıklıydı. Hoş gülümsemesi ile elini Vera'ya uzatmıştı. Vera memnuniyetle teklifini kabul edince, Aeron'un kolları arasında yerini aldı.

İtiraf etmeliyim ki birlikte çok güzel gözüküyorlardı. Romanda sadece birkaç bölüm gözüküyorlardı ama buna rağmen benim favori çiftim her zaman onlardı.

Leydilerin partnerleri sırayla onları almaya geldiklerinde onları izledim. Şuan hayallerim gerçek olmuştu.

Novel dünyasında önemli bir balodaydım ve dans eden kişileri gerçekten görebiliyordum. Şuan istediğim tek şey Odin ve Prens'in birbirlerini görmesi ve dans etmelerini izlemekti.

Romandaki en güzel sanheydi çünkü!!

"Hari, baksana. Dük geliyor."

Odin beni hayal alemimden çıkarırken Felix'e baktım.

Bir dakika, Odin'i dansa mı kaldıracaktı? Deli mi bu adam?

"Düşes, benimle dans eder misin?"

Ben, ben yanlış mı duydum?

"Ben mi?"

"Evet, sen."

Uzattığı eline, ardından tekrar ona baktım. Odin arkamdayken elimi tuttu ve Felix'in elinin üstüne koydu.

Felix elimi sıkıca tutup beni dans pistine götürdü.

Hâlâ olayın şaşkınlığını üstümden atamamışken, Felix eliyle çenemi tutup ağzımı kapattı. Bunu yapmasa ağzımın açık olduğunu anlamayacaktım bile.

"Ağzını o kadar geniş açma."

Utanmıştım, rezil oldum.

Elini belime yavaşça yerleştirdiğinde ilk huylanmış ve kasılmıştım. Sonra ben de elimi omzuna attım. Ardından boşta kalan ellerimizi birleştirdik.

Normalde asla dans edemezdim ama söylediğim gibi tüm bilinmesi gereken şeyler aklımdaydı.

Müzik eşliğinde güzelce dans ederken ona bakıyordum. Sanki zaman durmuş gibiydi. Gözlerine bakmak istiyordum.

"Bana bak."

Dedim.

Kafasını bana çevirdiğinde o muhteşem ötesi gözlerini görebildim.

"Ah, şu gözler."

Yüzü kızardı ama bu sefer, o zaman ki gibi bakışlarını kaçırmadı.

Beni etrafımda döndürdükten sonra yine kolları arasına aldı. Şuan o kadar mutluydum ki, nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilmiyordum.

"Felix."

Hâlâ birbirimize bakıyorduk, aslında ilk kez birbirimize bu kadar uzun süre bakıyorduk.

"Ne oldu?"

"Sen, çok hoşsun."

"N-ne?"

"Sana iltifat ettiğimde kekelemen ve kızarman çok hoşuma gidiyor."

"Hey, d-dur."

Kıkırdadım.

"O kadar hoşuma gidiyor ki tepkilerin. Zaten kızaran erkeklere zaafım var."

Kaşlarını çattı.

"Her kızaran erkeğe zaafın varsa, en baştan söylesene. Sadece ben olduğumu sandım."

I Married My KillerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin