İlkim.

87 13 5
                                    

Ben bakakalmaya devam ederken kulaklarıma zil sesi doldu.Etrafımdaki insanlar beni hiç umursamadan çarparak geçmeye başladılar. Ben bu değildim bir dengesizin belli ki sırf beni uğraştırmak için söylediği cümleler yüzünden o her gün televizyonda izlediğim acınası kızlar gibi öylece koridorda durup her şeyi yavaş çekimde izleyemezdim.Aptallık.

Ben kendi kedimi azarlamaya devam ederken birinin beni omuzlarımdan tutup sarsmasıyla -pardon hayvanca sallamasıyla- yukardan bakan Alra'yla kavga etmeyi bir kenara bıraktım. Duygu karşımda öylece 32 diş sırıtarak beni sallamaya devam ediyordu.Kendimi gerçek dünyaya adayarak konuşmaya başladım.

''Açıklama bekliyorum.''

''Açıklama bekliyorsun?'' anlamayan gözlerle bana bakıyordu. Bu sırada koridorlar tamamen boşlamıştı. Geçen birkaç öğretmen kınayan gözlerle bakıp, daha sonra bizi derse sokmaya çalışmanın bir işe yaramayacağını düşündüklerini belli eden tavır ve hareketlerle dersliklere girmişlerdi.

Duygu ile muhattap olduğum tek bir gün geçmişti. Ben, kimseye güvenmeyen ben onu nedense geçirdiğimiz tek günle sevmiştim. Onu sevmenin sebepleri arasında Sümge'ye karşı benim yanımda durması büyük etkendi. Bu yüzden kendimde hesap sorma hakkını görerek devam ettim.

''Kendin başlar mısın yoksa soru cevap şeklinde mi ilerleyelim?'' diyerek tehditkar bakışlarımdan on üç numaralı bakışımı ona gönderdim.

''Soru cevap. Evet soru cevap . Mantıklı.'' diyerek yamuk bir gülümsemeyi de yüzüne yerleştirip ellerini beceriksizce arkasında birleştirdi. İnsanları tanıyordum. Şu an fazla üstüne gitmemem için masum görünmeye çalışıyordu ama işe yaramayacaktı. Ben insanların üstüne gitmekten çekinmem.

''Tek tek uğraşamam. Sırayla söylüyorum sırasız olarak cevap verebilirsin. Tam ve net cevaplar istiyorum. Her cevap 10 puan değerinde. Yapamadıklarını geçip daha sonra bakabilirsin.'' dilimi hafifçe dişlerimin arasına alıp gözlerimi kıstım ve devam ettim.

'' 1. soru. Kaç gündür neredeydin?

2. soru. Telefon numaranı vermen gerektiğini ben mi söylemeliyim?

3. soru. Kıvanç denen dengesiz kim?

4.soru. Dengesiz benimle neden uğraşıyor?

5. Sümge'nin derdi ne?

Not; Sümge'nin Simge olduğunu biliyorum nedenini sormayınız.

Buyur.''

Derin bir soluk aldım bunların hepsini peş peşe nefessiz söylemiştim.Duygu hala bana anlasız bakışlarla bakarken birden bağırıverdim.

''Hadi ama!'' buna karşılık o da az önce benim yaptığım iki derin ve uzun soluklu bir nefes aldı.

''Sana bütün sorularının cevaplarını vereceğim. Ancak şu an dersimiz çok sevdiğim bir ders. Tennefüste anlatsam?'' diyerek tek gözünü kırpıp hafifçe sağ gözünü kıstı.Beni biraz oyalamasına izin vererek dalga geçer bir ciddiyetle kaşlarımı çattım.

''Sadece bir ders. Düş önüme küçük düzenbaz.'' ikimizde sessizce sınıfa doğru yürümeye başladık. Birkaç saniye sonra sınıfa girdiğimizde bütün gözler bize döndü. Yüzümde gözümde bir şey yoktu. Hemen karşımda duran duvarda asılı saate baktım dersin neredeyse yarısı geçmişti. Sınıfta daha önce hiç görmediğim bir hoca vardı. Neredeyse öğrenci gibi gözüküyordu. Oldukça karizmatik esmer ela gözlü bir öğretmendi.

Sessiz ve hızlı adımlarla sırama ulaştım. Cam kenarına oturdum,Duygu da yanımdaki yerini aldıktan sonra yavaşça kulağıma eğilip,

''Haftada iki kez özel rehberlik dersi alırız.Müdür bey ünlü iş adamları yerine ilk önce insan olmamızı istediğini söyleyerek bu dersleri almamızı sağlıyor. Bu derste her hafta farklı konular hakkında konuşulur.''dedi.

BİA.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin