𝐟𝐢𝐯𝐞

281 29 6
                                    


Duyduklarımla gözlerimin dolmasına engel olamadım. Felix'in yanımıza geldiğini görünce gözümden akan yaşları silip yüzüme sahte bir gülümseme takındım. Elimden gelen tek şey buydu kendimi bir hiç gibi hissediyordum..

"Selam."

"Selam."

"Hyun, küs müyüz?"

"Ne?"

"Küs müyüz dedim."

"Hayır neden ki?"

"Selam dedim ama cevap alamadım."

"Özür dilerim Lix, dalmışım."

"İyi misin?"

"Evet."

-"Hadi hadi içeri geçelim maç başlamak üzere."

Spor salonuna doğru ilerlerken karşıdan bize doğru gelen Chris'le Areum'u görmemle kalbimde bir sızı hissettim. Gözüm birbirine kenetlenmiş ellere ordan da Chris'in ifadesiz yüzüne kaydı.

O an içimden ölmeyi diledim. Tek dileği Chris'le mutlu olmak isteyen benim artık dileğim bu değildi. Aynı okuldaydık ister istemez her gün her dakika karşılaşıcaktık ve biliyordum ki şuan hissettiğim acının kat ve kat daha fazlasını hissedicektim. Buna hiç hazır değildim hem de hiç.

Yanlarından hızlıca geçip spor salonuna girdim. Çantamı sertçe köşeye fırlatmamla Jisung'la Felix şaşkınca bana baktı. Umrumda da değildi kimin ne düşündüğü ben zaten mahvolmuştum. Çantamı fırlattığım yerdeki boşluğa geçip oturdum. O kadar geçmiştim ki kendimden yanımda oturan Wooyoung'u bile görmemiştim.

"İyi misin Hyunjin?"

"Evet?"

-"Hyun bir şey mi oldu?"

"Neden böyle davranıyorsunuz ben iyiyim."

--"Emin misin?"

"Eminim Lix."

--"Pekala."

Maçın başlamasına dakikalar kala herkes yerine oturmuş oyuncuların gelmesini bekliyordu. Ben ise olanları düşünüyor sindirmeye çalışıyordum. Aniden ağzıma gelen acı tatla tuvalete koştum. Boş kabinlerden birine girip kusmaya başladım.

Stres vücuduma vurmaya başlıyordu. Küçükken de ne zaman kötü hissetsem bu vücuduma hemen yansırdı. Şimdi de aynısı oluyordu. Arkadaşlarımın sesiyle sifonu çekip çöktüğüm yerden kalkıp kapıyı açtım.

"Hyun neden yalan söyleyip duruyorsun? İyi değilsin işte."

"B-ben özür dilerim."

-"Bu seferlik affedildin ama konuşmak şartıyla. Hadi gel elini yüzünü yıkayalım."

Yüzüme çarpan soğuk suyla biraz da olsa kendime gelmiştim. Bu, yaşadıklarımın gerçekliğinin daha da farkına varmamı sağlamıştı.

-"Hyun maçı izleyecek halde değilsin gel hadi eve gidelim."

--"Lix haklı hadi gel."

"Olmaz siz kalın Changbin'le Minho'ya ayıp olur ben giderim."

-"Ama bu halde nasıl gideceksin ki olmaz öyle hadi gel."

--"Felix haklı Hyun biz bırakalım seni."

O sırada Wooyoung'un tuvalete girmesiyle ortam sessizleşmişti.

"Hyunjin iyi misin? Bir anda gidince merak ettim."

"İyiyim."

"Şu hale bak bembeyaz olmuşsun."

ᴊᴇᴀʟᴏᴜs | ʜʏᴜɴᴄʜᴀɴHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin