🌪

426 42 48
                                    

İmkansız bir aşk denir...

Felix'i evine bırakıp iş yerine geçmiştim. Önce aldığımız yiyecekleri. Ardından içecekler için olan sosları son olarakta tabak ve bardakları düzene sokmuştum.

Yorucuydu ama değerdi... Çünkü hayalimdi ve gerçek olmuştu...

Tam çıkacağım sırada dışarıdaki insanlar dikkatimi çekmişti.

Chan ve yanında birisi vardı. Fazla eğleniyor gibilerdi. Acaba sevgilisi miydi? Ya da flörtü? Ya da eşiydi??

İçimi anlamsız bir korku sarmıştı. Acaba kimdi bu..

Chan'ın ağzı:

Marketten çıkmıştım. Arabama doğru yürürken arabanın orada Jeong'u görmüştüm.

"Heyy naberr."

Jeong üniversite de ki alt sınıfımdan bir arkadaşımdı.
O zamandan beri arkadaşımdı.

Jeong'un yanına gitmiştim.

"İyidir senden? "

"Bende iyii. Chan bir yerlere gidelim mii?"

"Hayır desem susar mısın?"

"Hayır"

"Tamam gidelim hadi."


Jeong ile arabaya bindik. Jeong'un bildiği bir cafeye sürmüştüm fakat kapalıydı.

Jeong fotoğrafını çekmem için ısrar etmişti. Bende onun fotoğraflarını çekiyordum.

"Nasılım ama hıh 💅"

"Mükemmel mükemmel. "

Bir kaç dakika sonra artık Jeong'u eve bırakıp kendi evime geçmiştim.

___

"Berry!! Napıyorsun babacım"

Berry, chan'ın üzerine atladığı için Chan kapıyı kapatamamıştı.

Berry, chan'ın üstünden atlayıp dışarıya çıkmıştı...

"Berry nasılsın"

Gelen menekşe kokusu ve hafif ses her yeri süslüyordu...

Chan ayağa kalkıp arkasını döndüğünde Changbin ile karşılaşmıştı.

Changbin yere eğilmiş Berry ile oynuyordu.

"Merhabalar nasılsınız ? "

Changbin Berry de olan gözlerini başında duran adama çevirmişti.

"Sağolun iyiyim siz"

Now listen darlin', I don't want to go ChangChanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin