318 28 12
                                    

Kara kara gözlerinde hayat bulduğum

Chan karşısındaki bedeni izlerken yavaş yavaş uykunun kollarına kendini bırakıyordu.

Chan erkenden gözlerini açmıştı. Yanında uyuyan bedene baktı ve gülümsedi.
Bir anlık uyku sersemliği ile Changbin'ine sarılmıştı.

Changbin ise kafasını Chan'ın boynuna gömmüştü...

...

"Chan özür dilerim."

Changbin uyandığında Chan 'a sarılmış bir halde olup kafasını boynuna gömünce utanmıştı.

"Asıl ben özür dilerim."

İkilinin de yanakları kıpkırmızı olduğu gibi birbirlerine bakmaya da utanıyorlardı.

"I şey ben kahvaltıyı hazırlayım."

"Bende yarım edeyim."

İkili utana utana mutfağa gitmişti. Changbin kahve yapıyor Chan ise kahvaltılık bir şeyler hazırlıyordu.

Changbin ayağında hissettiği huylanma ile irkilmişti.

"Kartopu gel buraya"

Changbin kar topunu severken içeriden Berry'nin havlama sesleri geliyordu.

"Kıskandı kızım."

"Berry bak sana arkadaş getirdik."

Berry mutfağa geldiğinde ilk hırlamış ardından Chan'nın üzerine atlamıştı.

"Aldatıldık gördün mü Berry."

Berry, Changbin'e küsmüş gibi davranıyordu.

"Berry ben seni aldatmam. Babana inanma."

"Ben ne yaptım ya."

Changbin ve Chan , Berry ile Kar topunu yere bırakmış işlerine devam etmişlerdir.

İkili yemek masasına oturduklarında Changbin'in telefonu çalmıştı.

"Alo patron neredesin sen ben senin binanın önündeyim anahtarı getirdim."

"Tamam sen gel benim evin altındaki eve gel"

Changbin ve Felix'in konuşması bitmişi. Chan merakla Changbin'e bakıyordu.

"Kim aradı?"

"Felix anahtarı getirmiş."

Now listen darlin', I don't want to go ChangChanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin