5. Bölüm

4.6K 26 0
                                    




Çikolatalarım oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Bay bay

~~~~~~~~

Deponun kapısının bir hışımla açılmasıyla Aslı yerinden kalktı. Kim olduğunu göremedi. Ona yaklaşan sert ve hızlı adımlardan korktu. Zindanın kapısının yanı başında annesini görünce sinirlendi.

Kilitli zindan kapısını açan anne kızının kolunu tuttu ve yürümeye başladı. " Nereye? " Diye soran kızına cevap bile vermedi. Depodan çıkan ikili Aslı 'nın odasına girdi. Kızının kolunu tuttan Meral Hanım kızının kolunu bir hışımla fırlattı. Canı acıyan Aslı kolunu ovuşturdu.

" Makyajını yap ve gelinliğini giy. Ha bi'de o saçlarını güzel yap! " Kapıyı çarparak çıktı anne. Arkasında hayatının en mutsuz gününü yaşayan kızını bıraktı. Gözleri doluyordu Aslı 'nın. Ağlamak en nefret ettiği şey idi ama bugünlerde ağlamak hayatının en anlamlı tarafı oldu.

Annesinin çarşıda aldığı makyaj malzemelerini aslında kendisine aldığını anladı. Gözlerinden akan yaşları yavaş bur şekilde sildi. Burnunu çekti. Masanın üzerinde duran makyaj malzemelerine yöneldi. Hepsini kırmak istiyordu ama yapamazdı. Aynanın karşısına geçip hafif, sade makyajını yaptı.

Düğün salonunu dolduran misafirleri tek tek selamlıyordu Meral Hanım. Çok mutluydu çünkü zengin bir aile ile yakın olacaktı. Kocasını yalnız görünce kırmızı topuklu ayakkabılarıyla yürüdü ve kocasının yanına vardı. Kocasının omuzlarını elleriyle hafif bir şekilde ovdu.

" Sakin ol! Çok az kaldı zengin olmamıza. " Diye kocasının kulağına fısıldadı. Karavatını düzelten Yaman Bey karısının yanından ayrıldı ve misafirleri selamlamaya devam etti. Bu hareketine sinirlense bile sesinin çıkartmadı Meral Hanım.

Ağlamaktan göz altları siyah olmuştu Aslı 'nın. Sürdüğü rimel ıslak göz yaşları ile gözünden aşağı iniyordu. ' Kendine gel Aslı. ' Dedi içten içe. Göz altlarını sildi. Fondoteni hafif sürerek akmış rimelin hafif olan izlerini sakladı. Ellerini yıkadı ve duruladı. Sonra da lavabodan ayrıldı.

Gelin - damat odasına girdi ve sandalyeye oturdu. " Bu kadar heyecanlanmana gerek yok Aslı. Çok sürmez düğün merak etme. " Dedi Savaş. Öfkeyle bakan Aslı karşısında ona pis pis sırıtan Savaş ile göz göze geldi. Hemen yüzünü başka yöne döndürdü. Savaş 'a bakmaya tahammülü yoktu.

Kapı açıldı. Karşıda bir adam belirdi. " Abi sizi bekliyorlar. " Bunu söyleyen adam Savaş 'a bakıyordu. Onun kim olduğunu merak etti Aslı. Ama hiçbir şey demedi. Ayağa kalkan Savaş Aslı 'ya baktı. Yerinden kıpırdamak istemiyordu Aslı. Onun kıpırdamadığını gören Savaş kolunu uzattı ve Aslı 'yı kolundan tuttu. Aslı 'yı kaldırdıktan sonra koluna girdi.

Merdivenlerden aşağı inen ikiliyi herkes alkışladı. Topuklulara alışmamış Aslı zar zor yürüyordu. Bir an ayağının kaymasıyla düşücekken Savaş onu tuttu. Birkaç saniye bakıştılar sonra da önlerine dönüp yürümeye devam ettiler.

Nihak masasına oturan Aslı kendi içinde çığlık atıyordu artık. Ama yanında oturan adam ile evlenmezse babasının ona ne tür işkenceler yapacağını biliyordu. Nikah memuru da oturmuştu artık. Nikah memuruna yalvaran bakışlarla bakıyordu Aslı.

Sadece nikah memuruna değil etrafındaki insanlara da bakıyordu hüzünle. Ama kimselerin ona dikkat etmediğini anlıyordu Aslı. Çalan müziklerle oynadı insanlar. Çoğu insan halay çekiyordu. Zaman geçtikten sonra kulağında nefes hissetti.

" Heyecanlanma Aslı. " Aslı 'nın kaşları çatıldı. Ama Savaş bu durumdan zevk alıyordu. " Merak etme birazdan düğün bitecek ve biz yatak odamızda olacağız. " Sinirden başı çatlıyordu Aslı 'nın. Çok sert bakan bakıslarıyla Savaş 'a dönerek gözlerine baktı. Aslı ağzıyla değil gözleri ile konuşuyordu sanki.

Geri çekildi Savaş. " Sakin ol. Şakaydı sadece. " Birsüre daha bakışlarıyla Savaş 'a baktı. Sonra yüzünü döndürdü. Oturmuş pasta yiyen insanlara baktı. ' Keşke biride gelip bu kız neden morali bozuk diye sorsa. ' Diye içinden geçirdi Aslı. Ama ümidi hiç yoktu...

" Siz Yaman kızı Aslı Bozkurt. İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta Ezhel oğlu Savaş Yakan 'ı kocanız olarak kabul ediyor musunuz ? " Söze başlamıştı nikah memuru. Yutkundu Aslı. Gözleri dolmaması için elinden geleni yaptı.

Sağ bacağında bir el hissetti Aslı. Bu elin Savaş 'a ait olduğunu anladı. Yerinde donakalan Aslı hiçbir şekilde kıpırdayamadı. Gözleri bir an kayınca babası ile göz göze geldi. Babası ona sinirli bir şekilde bakıyordu. Bu bakışlardan kendini sakınırmak için Savaş 'a döndü. Savaş ona sırıtarak bakıyordu.

Sağ bacağındaki Savaş 'in eli onu tedirgin ediyordu. Kıpkırmızı kesildi Aslı. Savaş daha daha sırıttı. Bacağındaki el onu sıkmasıyla canı acıdı. " Evet " salondaki alkış, ıslık sesleri yükseldi. Gülüşmeler arasında kendini aşırı mutsuz hissediyordu Aslı. Bacağındaki el çekilince rahat bir nefes aldı.

" Evet " Savaş 'ta evet diyince yine salonda sesler yükseldi. Önüne gelen defteri imzaladı Aslı. İçi kan ağlaya ağlaya...


(...)

Herkes kendi evine gitti. Savaş 'ın siyah arabasından inen Aslı koca villaya baktı. Bir gün böyle bir evi olmasını isterdi.

Ama sevdiği kişi ile yaşamak isterdi. Kocası elini tuttu ve yürümeye başladı. Elini çekti. Savaş durdu ve ona baktı. " Bana dokunamazsın. " Dedi.

AşK SaTıN AlıNıR Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin