DAYI

185 18 4
                                    

"Dayım benim için senden ne istedi?"

Yüzüme bakmıyordu. Direksiyonu kavrayan elleri sıkmaktan beyaz rengini almıştı. Görüntü bulanıklaştığında ellerim yüzüme gitti. Dayı...

"Hanımefendi..."

Akan gözyaşlarımı umursamadan başımı kaldırdım. Hüzün vardı gözlerinde. Bana bakmayı sürdürdüğünde gözlerimi kaçırıp önüme döndüm. Sorumu yineledim sakin tutmaya çalıştığım sesimle.

"Dayım benim için senden ne istedi?"

Katlanmış kağıdı ellerimin üzerine bıraktığında bu kağıdın nerden geldiğine şaşırırken kendimi açık etmemek için ciddiyet sağladığım yüzümü ona döndüm.

"Bu ne?"

Gözleri yoldaydı. "Memduh Bey, ölümünün ardından okumam için bana bu notu verdi. Ben... Ben de bu gece okudum."

Sözleri üzerine ellerim titremeye başladı. Ben kendimi iyi hissetmiyorum. Sanki her şey üstüme geliyor. Yanımdaki adam bir şeyler diyor ama ben anlamıyorum. Canım acıyor. Canım çok acıyor.

Vücudumda hissettiğim sıcaklıkla yutkundum art arda. Sıkı sıkıya sarılıyordu bana. Eli saçlarımı okşarken gözlerimi kapatıp açtım. Dayımın sevgisine muhtaç ruhum benimle oyun oynuyor olmalı.

Kısa nefes çektim içime. Dayım gibi kokmuyordu. Gözlerimi kırpıştırıp kendime gelmeye çabaladım. Görüş alanıma beyaz renk girdiğinde kan beynime sıçradı. Ellerimle hızla onu ittim.

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen!"

Yanaklarımdan süzülen yaşlar yeterince sinirimi ortaya çıkarmama yardımcı olmuyordu. Üstelik seyir halinde değildik. Gözlerindeki hüznü silip ifadesi donuklaştı.

"Küçük çaplı kriz geçirdiniz. Sizi sakinleştirmek istedim-"

"Aklından her ne geçiyorsa unut! Sonuçlarını çok ağır ödetirim sana."

Kaşları çatıldığında bakmayı sürdürdüm ona.

"Anlamadım?"

"Gayet de anladın! Sür şimdi arabayı!"

Sert nefes verip önüne döndü. Araba tekrar hareketlendi ve öncesinden daha hızlı sürüyordu. Çok kızgındı ve bu umrumda değildi.

Önüme döndüğümde gözüme ilişen kağıtla yutkundum. Başımı ona çevirdiğimde yola odaklanmıştı. Tekrar önüme döndüm. Kağıdı özenle açtığımda dayımın güzel yazısı karşıladı beni. Yanımda olmasa da yanımda gibi hissetmeye ihtiyaç duyuyorum.

Titreyen ellerimi yumruk yapıp sıktım. Tane tane okumaya başladım.

Gayretli oğlum Sinan,

Bunu okuduğunda benim ölüm haberimi almışsın demektir. Ölüm bir başlangıç. Ailemden bana tek kalan yeğenime söylesem böyle şeyler konuşma diyerek konuyu kapatmamı isterdi. O da biliyor ki bu dünyada biz bize kalmıştık. Ama şimdi o tek kaldı. Tükenmeyen düşmanlarım soyumu tüketmeye yemin etmişlerdi. Yeğenimi sır gibi sakladım. Ama bir gün bizi gördüler. Başaramadım. Kardeşimin emanetine gözüm gibi bakamadım. Düşmanlar hedef aldı yeğenimi. Bir bedel ödemem gerekti. Bir zamana ihtiyacım vardı.

Boğazımdan kopan hıçkırıkla ağlamaya başladım. Ağlayışlarım arasından devam ettim okumaya. Dayımın yanımda olduğunu hissetmek istercesine durmadım.

Yurtdışından seni apar topar çağırmamın sebebi buydu. Eğitimini aldığını biliyorum. Kendini geliştirmek için orada çalışıyordun. Ailenden haberim var. Sürekli Türkiye'ye dönmeni istiyorlar.

CEVHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin