Tori'nin Ağzından dewamke
Alarm çalıp da uyandığımda Tom hala uyuyordu öküz. Sanırım hiçbirşey hatırlamıyor. Bir sorun olmadığı sürece öğrenmesine de gerek yok. Kalkıp duş aldım. Etrafı falan topladım. Tom'un üzerini örttüm.
Kendimi toparlamaya çalıştım biraz. Bir şeyler yedim, televizyon izledim, bir sigara içtim, manga okudum, bir sigara daha içtim. Tom'un akşama kadar uyanmayacağı belliydi. Matt'i aradım. Edd ile başbaşa vakit geçirmenin güzel olduğunu ama akşam gelmelerinin daha doğru olacağını söyledi. Ben de olur dedim. Tom bundan sonra benim sözümü dinlemek zorunda çünkü.
Öğleden sonra Tom uyandı. Bir duş al istersen dedim. O da uflaya puflaya gitti. Başı ağrıyordu yine. Ben de televizyon izledim. Banyodan çıkınca gelip yanıma oturdu.
- Tord şu sende de oluyor mu? Umm şey. Ha sen şeydin de mi.
- Ne?
- Umm kız.
- Haha evet.Tori- Başının ağrısı geçti mi?
- Edd geldi mi?
- Hayır.
- Off.Sustum, hala onu düşünüyordu. Sonra yine bana döndü.
Tom- Etrafı toplamışsın.
- Evet.
- Ben yardım ederdim.
- Dün gece fazla dağınıktı, sen de uyuyordun.
- Dün gece mi?
- Dün sen içtin de.
- Ha. Ben dağıttım yani.
- Uff...
Tom- Alış verişe gidelim mi?
- Neden?
- Bilmem, kafa dağıtırız.
- Ben yorgunum, sadece markete gidip dönelim.
- Peki..
.
.
Markette
.
.
.Tom- A Smirrnof da alalım mı? (Nasıl yazıldığı hakkında hiç bir fikrim yok:d)
- Hayır.
- Niye ya?
- Dün gece çok içtin. Sana bir daha içki yok.
- Uff ya..
.
.
Evde
.
.
.Tom'un ağzından
Tori içki almama izin vermemiş hatta beni azarlamıştı. Alındım, gücendim :c
Neyse aldığımız yiyecekleri buz dolabına falan koyduk. Evde içki de olmadığı için başım ağrısı devam ediyordu. Tori her ne kadar baş ağrısının nedeninin içki olduğunu söylese de ısrar ettim. Ve ben ne kadar ısrar etsem de içki almadı. Sonunda hastaneye gittik. Bir baş ağrısı hapı alıp döndük. İyi geldi aslında.
Akşam Edd'ler dönecekti ve biraz tedirgindim. Ne diyecek acaba. Ya da hiç bir şey demeyecek mi? Umarım böyle olmaz.
Uzun zamandır arkadaşız ve birlikte yaşıyoruz. Küs kalmaya dayanabilir miyim bilmiyorum. Belki de en iyisi umursamamak. Kimseyi. Hatta kendimi.
Gerçekten bıktım beklemekten. Geç kalksam bile gün bir türlü bitmiyordu. Doktor ilacın etkisini düzenli olarak kullanılırsa göstereceğini söyledi. Sonuç olarak hala başım ağrıyordu ve hiç bir şeye dikkatimi veremiyordum. Gitar çalmayı denedim, kitap okumayı, uyumayı... Ama vakit ve türlü geçmiyordu işte.
Düşündükçe başım ağrıyordu. Sanki bu bir şeylerin cezası gibiydi. Aslında hakettiğimi de düşünüyordum. Sonuçta Edd sadece hep birlikte ve mutlu olmamızı istiyordu ama ben ona haksızlık ettim. Evet ben bunu hakettim sanırım.
Herşey benim yüzümden oldu. Keşke hiç tanışmasaydık Edd ile. Belki bir haftadır yaşadığı bu tatsız anıları yaşamazdı. Tord yaşamına normal bir şekilde devam eder, kız olduğunu kimseye açıklamak zorunda kalmazdı. Matt'in benim davranışlarım yüzünden morali bozulmazdı. Edd istediği zaman televizyon izler, benim gibi sinir bozucu birine katlanmak zorunda olmazdı. Ben onların hayatını mahvettim, ben herşeyi mahvettim.
Düşündükçe başım ağrıyor, hala ve yine.
Tom gitgide şimdiki depresif haline geliyor. Aslında yaşadığı olumsuzlukları kendi üzerine alınması yüzünden bu hale geldiğine inanıyorum.
Aslında bu hikayeyi sırf ship için değil, Eddsworld hakkındaki düşüncelerimi açıklamak için de yazıyorum. Mesela Tord'un havaya kalkık saçlarını indirdiğimizde kıza benziyor diye düşünmüştüm. Arada sırada Edd'in Tom'un moralini bozmaya çalışması da tıpkı benim uydurduğum doğum günü olayı gibi aralarındaki büyük bir tartışmayı hatırlatmak için olduğunu düşünüyorum. Ya da Tord ve Tom kavga ettiklerinde kavgayı çoğu zaman Tord'un başlatması ve Tom'un söylenmekten başka bir şey yapamaması aralarında bir şeyler olduğu için olabilir. Yani ben bu hikayeyi sadece karakterleri alıp saçma sapan şeyler uydurarak değil gerçek diziyle bağlantılı olabileceğini düşündüğüm için yazıyorum.
Bunları belirtmek istedim. Çünkü geçen günlerde biri "saçma bir genderswap" olduğunu söylemiş ama kapakta zaten bildiğin uzun saçlı, kıza benzeyen, kız olan, Tord'a benzeyen biri yani Tori var. Sen körsen ben ne yapayım. Okuma bane yani.
Neyse 610 kelime ama bu sefer koyu renkli kelimeleri hikaye kabul ettim. 🌸🌸🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aslında Ben #TomTord
Fanfiction~Mutsuz sonla biten bir aşk hikayesi... Yoksa mutsuz son mutluluğa mutsuz bir başlangıç mıydı?..