Mr. Kim? Taegi

olmadım, olmayacağım

Han-Wool şerefsizi:
Kaçmak senin için çözüm mü?

Yoongi:
Taehyung'dan ayrıl dedin, ayrıldım. Daha ne istiyorsun?

Han-Wool şerefsizi:
Her zaman istediğim şeyi, seni.

Yoongi:
Bunun gerçekleşmeyeceğini sana söyledim

Han-Wool şerefsizi:
Ne istiyorsun sen? Sana sahip olmamı falan mı? Eğer öyle olacaksa bunu yaparım

Yoongi:
Yemin ederim bana dokunursan kendimi öldürürüm

Han-Wool şerefsizi:
Tamam tamam, sakin ol sevgilim. Sen istemediğin sürece sana dokunmayacağım

Yoongi:
İğrençsin

Han-Wool şerefsizi:
Okulda görüşürüz sevgilim

Yoongi:
Görüşmeyelim mümkünse. Çünkü o suratını görmek zaten benim için bir işkence

~~~

Kookie:
Yoongi, Taehyungla ayrılmışsınız. Sen ciddi misin?

Kookie yazıyor..

Yoongi:
Bir şey söyleme Kook. Bu konu kapandı.

Kookie:
Nasıl kapanabilir Yoongi? Daha iki gün önce aşkından ölüp bitiyordun. Ne oldu da ayrıldınız, merak ediyorum

Yoongi:
Kook, sana konunun kapandığını söyledim. Taehyung benim için bitti

Kookie:
Hiç sanmıyorum. Taehyung'un ne halde olduğundan haberin var mı? Akşamları sürekli içiyor hatta şu son günlerde gündüzleri de içmeye başladı.

Yoongi:
Taehyung beni ilgilendirmiyor

Kookie:
İlgilendiriyor. Onu bu hale sokan sendin, şimdi ise düzeltmek zorundasın

Yoongi:
Jimin ilgilensin. En yakın arkadaşı değil mi

Kookie:
Taehyung sadece seni sayıklıyor Yoongi. Sadece senin onun yanında olmanı istiyor

Yoongi:
Umurumda değil Kook

Kookie:
Yoongi bir an gerçekten değiştiğini düşünmüştüm. Aşkın gerçekten seni değiştirdiğini, kalbini dinlediğini sanıyordum. Sen sadece kendini düşünen bencil, aptalın tekisin

Yoongi:
İstediğini düşünebilirsin

Kookie:
Taehyung cidden senin gibi bir aptala nasıl aşık olabilir

Yoongi:
Bunu ona sor
✓✓

~~~

"Sevgilim buradayım!"

Aptal Han-Wool her zaman ki arka sırasına kurulmuş, içerisi tıka basa öğrencilerle doluyken bana sesleniyordu. Herkesin odak noktası ben olmuşken Taehyung'u en ön sırada darmadağın halde ilk kez görmüş bulunmuştum. Elindeki gazeteyle sarılı olan şişe görünümlü birayı dikledikçe dikliyordu kafasına. Bu mesafeden bile belli olan göz altı morlukları ve şişkin dudakları kötü halde olduğunu resmen bağırıyordu. Gözlerinin bana çevrilmiş olduğunu görmemle, hızla Han-Wool'un yanına ilerledim. Çantamı masama bıraktığımda Han Wool'a dönüş yaptım.