Ders çıkışı Kook'un yanımda bitmesi ve benim hızla sınıftan çıkışım, Taehyung'un arkamdan geleceğini bildiğimdendi. Dediğim gibi de olmuştu. Kolumda yeniden o elin varlığını hissettiğimde dönüş yaptım.
"Yoongi beni dinl-"
"Seni dinlemek istemiyorum."
Bu sefer kolumu bir çırpıda kurtarmıştım. Onun yanında kalmamı söyleyen kalbimi dinlemek yerine yüzünü bile görmeye tahammülü olmayan beynimle hareket ediyordum.
Hızla bir taksi çevirdim, eve gidip olanları düşünmek üzere gideceğimi kafamda kurgularken. Beni meşgul eden hiçbir şey olmuyordu artık bunu düşünmekten alıkoyacak. Sene boyunca derse kafa yorarken şimdi çıkagelen Taehyung'la ilgili her şey darma duman olmuştu.Kampüsün yarısının dilinde olan Taehyung'sa bu yüzle okulda çok rahat dolaşabiliyordu. Kesinlikle umurunda bile değildim. Sadece vicdan yapıyordu. Takside bunları düşündükten hemen sonra vardığım evimin önünde anahtarı deliğe takarak içeri adımladım. Kapıyı kapayacakken birinin içeri girmesiyle beni kenara çekmesi hızlı olmuştu. Çığlığı basacaktım ki ağzımı kapadığı için imkansızdı. Göz göze geldiğim isimse Taehyung olmuştu ki buna şaşırmamıştım.
"Şşş sessiz ol. Baban evde mi?"
Kafamı hayır anlamında salladığımda kaşlarım çatık bir şekilde beni belimden kavramış olmasına sinirlenmiştim. Kendimi çekmeye zorlasam da güçlü oluşunun altında eziliyordum. Aralıkta kalan dış kapıyı ittirdiğinde kapanmıştı.
"Beni dinlemen gerekiyor!"
Elini yavaşça çekiyor olmasını fırsat bilerek saydırmaya başlamıştım ki beni yeniden susturan şey bu sefer dudakları olmuştu. Özlemle arzuladığım dudaklarını hissettiğimde kendimi ana bırakmak, teslim olmak istemiyordum. Geri ittirerek bir tokat savurdum yüzüne.
"Sen.. Ne hakla?! Hangi hakla! Hangi hakla gelip hiçbir şey olmamış, yaşanmamış gibi davranabiliyorsun!?"
Yüzünü bana yeniden döndüğünde aynı şeyleri tekrarlıyordu.
"Yoongi bilmediğin şeyler var. Lütfen bir kere dinle.."
Hafif ekşittiğim yüzümü çevirirken odama çıkmak için ilerlemek istemiştim ama buna yine izin vermemişti kolumdan çekiştirirken.
"Beni dinlemek zorundasın."
"Hiçbir şeye zorunda değilim!"
"Seni seviyorum Yoongi."
Bu cümle beni durduran şey olmuştu. Aradan geçen bir yıl üstüne duymak beni her zaman olsun etkiliyordu. Uzun zamanın da etkisini varsayınca bir hayli susturucuydu.
"Senden nefret ediyorum"
Bana yaklaştıkça artan tedirginliğim bir yana kaçırdığım gözlerimi sürekli kırpıyordum.
"Benden nefret etmiyorsun."
"Ediyorum"
Yüzü her zamanki gibi çok yakınken dudaklarıma nefes veriyor olması işleri zorlaştırıyordu.
"Benden nefret ettiğini bir kere daha söyler misin?"
"Bırak beni!"
Belimdeki elini alması için zorlarken üzerime eğiliyor olması kalbime rahatsızlık veriyordu.
"Hala bana aşıksın Yoongi. Bakışlarından bile anlayabiliyorum bunu."
Gözlerini benden bir saniye bile çekmiyordu ki daha fazla huzursuz hissediyordum bu davranışlarıyla. Dudaklarımız birbirine temas etse de tam anlamıyla öpüşmüyorduk bile. Gözlerindeki bakışları aşk doluyken bu rüyaya kapılmak en büyük aptallık olurdu. Kafamı sağa çevirdiğimde artık dudaklarımız bile temas halinde değildi. Kafamı yeniden yüzüne bakmam için hizalıyor, yeniden temas ettiriyordu dudaklarıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Kim? Taegi
Hayran KurguKim Taehyung: Dokunmak istiyorum Min Yoon: Saçmalıyorsun. Aptal düşüncelerini kendine sakla Kim Taehyung: Oraya geliyorum. Texting - Düz yazı 🔞