Sınıfa girmeden önce kantine uğramak istemiştim fakat pişman olmuştum, göz göze geldiğim Taehyung da buradaydı. Bundan vazgeçtiğimde geç olmadan u dönüşü yaparak sınıfa yönelmiştim, Taehyung'un bana seslendiğini işitmemle olduğum yerde sayıkladım.
"Yoongi! Bekle lütfen!"
Beklemedim, hızla merdivenleri çıkıyordum ki arkamdan büyük bir gürültünün koridorda yankı yapması sebebiyle gitme isteğim son bulmuştu.
"Taehyung!!"
Baygın bir şekilde yere serilmiş, hareketsiz yatıyordu. Kontrol etmek için yanına çökerek nabzını yokladım, neyseki atıyordu. Etraftakilere ambulansı aramaları için ikaz ediyor, Taehyung'un adını defalarca kere sayıklıyordum.
"Taehyung! Uyan!"
Kafasını dizlerime destek alması için yerleştirdim. Kalabalığın arasından Jimin'in endişe içeren sorularını yanıtsız bırakarak ağlamaya odaklıydım. Sağlık personelleri araya sedye ile giriş yaptıklarında biraz önce yaptığım gibi nabzını yokluyorlar, durumu kontrol altında tutmaya çalışıyorlardı.
Jimin "Hyung, bizde gidelim. Hadi!"
Ambulansın peşinden bir taksi çevirip takip etmesini ilave ettik. İyi olduğundan emin olduğum ilk vakit Taehyung'a istediği fırsatı verecektim.
"Çok aptalım! O benimle konuşmak istedi. Hiçbir zaman onu dinlemedim Jimin. Onu dinlemeliydim. Lütfen iyi olsun, hepsi benim suçum."
Jimin sessizliğini koruyordu geliş sürecinde. Taksiden indiğimde sedyeden indirilen Taehyung'u arkadan kovalıyordum. Yerleştirdikleri hasta yatağında uzaktan doktorların müdahalesini izliyorduk. Gözleri kontrol ediliyor, serum için kolu açılıyordu.
"Ya ona bir şey olursa? Kendimi asla affetmem Jimin"
"Sakin ol hyung. Taeye bir şey olmayacak tamam mı? Güzel düşünelim."
Etrafta birilerine arayan doktorla göz göze geldiğimizde yakını olarak öne çıktım.
"Yakınları siz misiniz?"
"Evet, iyi mi? Taehyung iyi mi?"
"Testlere girmesi gerekiyor. Şimdilik bir şey söylemek doğru olmaz."
Ayılmaya başladığını fark ettiğimde doktorla konuşmamız yarıda kesilmişti. Üzerini muayene eden doktor, hemşireye birkaç terim söylemiş, bunun üzerine hemşire oradan Taehyung'la birlikte ayrılmıştı. Yarım saat sonucunda geri geldiğini gördüğümde ki sevinçle, büyük bir nefes alarak Taehyung'un üzerine atıldım.
"Çok korktum. Çok korktum Taehyung."
Sarılmama karşılık veriyor, kokusunu içime içime çekiyordum tüm bu özlem yüzünden.
"Benim için endişelendin mi?"
Güldüğünü sezdiğimde kendimi ayırarak aramıza mesafe koydum.
"Nasıl hissediyorsun?"
"Seni görebildiğim için çok iyi hissediyorum."
"O zaman Jimin? Kalmamıza gerek yok. Taehyung gayet iyi görünüyor baksana."
Birden karşımda bağıran Taehyung'un yüzünü ekşitmesi Jiminle göz göze gelmemizi sağlamıştı.
"Aslında bakarsan karnım çok ağrıyor. Pek iyi hissettiğim de söylenemez. Sen üzülme diye öyle söylemiştim ama dayanamayacağım bu acıya, ahhh.."
Eliyle karnını ovuştururken bir elimi karnını ovuşturmam için tutturuyordu. Bileğinden tutarak yatağa kadar gelmesinde eşlik ederek yatması için işaret ettim. Dediğimi usulca yaparak boylu boyunca uzanırken karnını ovuşturuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Kim? Taegi
FanfictionKim Taehyung: Dokunmak istiyorum Min Yoon: Saçmalıyorsun. Aptal düşüncelerini kendine sakla Kim Taehyung: Oraya geliyorum. Texting - Düz yazı 🔞