Masadan hızla ayrılan kişi Taehyung olduğundan herkes şaşkınlıkla etrafı gözetliyor, konuşmaya başlıyorlardı. Jimin ve Kook Taehyung'un gittiği yönde peşindeyken burada kalacak değildim. Öne atılacağım sırada kolumdan sıkılmasıyla duraksadım.
Han-Wool "Hiçbir yere gidemezsin!"
Artık canıma tak etmişti Han-Wool'un bu davranışları. Taehyung işin içinde olmasaydı çoktan postayı koymuştum bu herife.
"Ah! Şaka mı?!"
Han-Wool "Gerizekalı gibi mi gözüküyorum ordan bakınca? Taehyung'un peşinden gideceğini anlamadım mı sanıyorsun?"
Cidden saçmalıktı. Taehyung'un yanında olamayışım ve yaşananlar cidden saçmalıktan başka bir şey olamazdı. Şuan beni hiç kimse durdurmayacaktı çünkü Taehyung'u o halde olmasına daha fazla müsade edemezdim. Han-Wool'un bütün tehditlerini göze alarak bir yumruk geçirdim suratına serbest kalabilmek için. Aldığı darbe sonucu refleksle ellerini burnunda birleştirmişti. Burnunu kırabilecek kadar sert bir yumruktu işime engel olmaması adına. Acıyla kıvranırken Taehyung'un peşine koşuşturuyordum etraftaki insanların şahit olduğunu bilerekten.
Koşuşturan Jimin'i salonda yakaladığım vakit Taehyung'u sordum.
"Nereye gitti?! Nerede??!!"
Ses tonumu ayarlayamıyordum endişem yüzünden. Jimin'i geride bıraktığımda arkamdan tuvalete girerken gördüğünü bağırmıştı. Çocuklara gelmemesini ısrarla belirtmeme rağmen kapı önünde bekleyeceklerini söylemiştiler. Aceleyle içeri daldım Taehyung'u görebilmeyi umut ederken. Ayna camının paramparça olduğunu gördüğümde yeniden yıkılmıştım elindeki yarıklardan kanlar süzülürken, aynanın karşısında öylece duruyordu.
"Ta- Taehyung?"
Başka biri olsa bakmayacakmış kadar umursuzdu ağlarken. Sesimi duyduğunda gözlerimiz anında buluşmuştu.
"Taehyung.. Neden? Neden kendine bunu yapıyorsun?"
Ellerini sıkıca sarmalayarak suyun altına tuttum. Az önce ağlarken şimdi çok sessiz kalıyordu. Bir elinde çizikler doluyken diğer elinde büyük bir yarık açılmıştı. Kanın duracağa benzemiyordu, etrafımda elini sarmak için kullanacağım bir bez parçası ararken. Üzerimdeki ceketi çıkarıp eline sarmaladım.
"Neden beni endişelendirmek zorundasın ki?"
Ellerimi yüzüne götürdüğüm vakit, akan yaş damlalarını sildim. Kendime çekerken omuzuna asılarak sarılmamızı sağladım.
Taehyung "Yoo- Yoongi?"
İyi görünmüyordu az önceki haline kıyasla.
Taehyung "Neden geldin?!"
Gözlerinde yine o korku vardı. Beni gördüğünde daha çok sinirlenmişti ki yaralı eliyle lavabo tezgahına vurdu.
Taehyung "Sana neden geldiğini sordum?!"
Yutkundum. Sözleri canımı yakarken ses tonunun yüksekliği beni korkutuyordu.
Taehyung "Ne o? Yoksa yine vicdan mı yaptın?"
Gözlerimi kaçırmak istemedim bana tepkisini koyan Taehyung'a.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Kim? Taegi
Fiksi PenggemarKim Taehyung: Dokunmak istiyorum Min Yoon: Saçmalıyorsun. Aptal düşüncelerini kendine sakla Kim Taehyung: Oraya geliyorum. Texting - Düz yazı 🔞