twenty six

514 66 107
                                    

İzana:

Hazır mısın

Değilim.

Geliyorum

İzin aldın mı

-

"Cevap vermiyor pezevenk..."

Telefonun ekranını kapattım ve aynaya baktım. Ona hazır olmadığımı söylemiştim ama sağı solu belli değildi bu adamın. Bir anda çizgili pijamalarım ile cumhurbaşkanının önüne bile çıkartırdı beni.

Ortalıkta çok fena top gibi dönen  Chifuyu'dan aldığım bilgilere göre hep beraber gideceğimiz bir yer olacaktı. Bu yüzden beyaz bir t-shirt ve altına dar, güzel bir kot pantolon giymiştim. Saçlarıma,üzerime uysun ve güzel dursun diye bebek mavisi bir bandana takmıştım. Eylül ayına girmemize rağmen geceleri bile oldukça sıcaklar vardı hâlâ.

Önceki gelişine rağmen bu sefer sakince kapıyı çalması ile onun geldiğini anlamıştım.

Kalbim pır pır atıyordu. Heyecandan dizlerim kasılıyordu. Kapının kolunu yavaşça tutup açarken ne ile karşılacağımı kafamda kurmaya başlamıştım.

Duvara yaslanan Izana, telefonuna bakıyordu. Bugün her zamankinden biraz değişikti. Saçlarının bir çoğu geriye doğru yatırılmış, anlına birkaç tel düşüyordu. Üzerinde kırmızıya yakın bol bir gömlek vardı, göğsü neredeyse karnına kadar açıktı. Yutkundum... Giydiği siyah, dar pantolon vicdanına kadar çekilmiş ve ince bacaklarını çok güzel sarmıştı. Kolundaki saat pahalılığını sergiliyor, boynundaki zincir ise çok güzeldi fakat tıpkı bir tasma gibi duruyord- Ah! Tanrım çok sıcak! Hava çok sıcak, yanıyorum...

Rahatsızca kıpırdandım. Benim yaptığım gibi baştan aşağı süzdü beni, memnuniyetsizce burun kıvırdı.

"Daha farklı bir şey beklemiyordum zaten..."

Ellerim ile t-shirtü tutup havaya kaldırdım ve yukardan aşağı kendime baktım.

"Çok mu kötüyüm?"

Cevap vermedi, sadece sırıttı. Elime aldığım kot ceketim ile evin kapısını kapattım ve anahtarı cebime iliştirdim. Geçen seferki motoru, tıpkı sahibinin olduğu gibi bütün ihtişamı ile kapımda duruyordu. Elini sallarken önden yürdü.

"Gidelim."

"Nereye gidiyoruz?" Peşinden giderken bir yandan ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum. Durdu ve omzunun üzerinden bana baktı.

"Çok beğeneceğine emin olduğum bir yer."

Yutkundum. En çok beğeneceğim yer evim ve favori tekli koltuğum olurdu...

Motorda arkasına doğru oturdum ve yine geçen seferki gibi yanlara tutundum. Tekrar gaza bir anda bastığı için dengem şaşmıştı fakat kısa zamanda toparlamayı başarmıştım.

Eylül aynın sıcak bir gecesinde sokaklar onun motorunun sesi ile hakimiyetini belli ediyor, gece bize kollarını açıyor gibiydi. Yollar ona aitmiş gibi davranıyordu. İstemsizce gülümsedim...

-

Yoldayken sürekli gereksiz zikzaklar yaptığı için ve virajları çok hızlı, keskin geçtiği için bir süre sonra beline sarılmıştım, can sağlığıma karşı tehlike hissetmeye başlamıştım artık.

Pretty Boy, izakaku✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin