Pretty Boy, izakaku✓

twenty seven

Medya, izana ve kakuchonun dans ettiği şarkı

-

Öfke ile ayağa kalkıp masadakilerin yanına gitmeye yeltenmiştim. Bileğimden tutarak beni çevirmesi ve sendelememden yararlanarak beni piste doğru ittirmesine engel olamadım.

Kendimi bir anda bir sürü insanın arasında bulduğumda şimdiden dizlerim titremeye başlamıştı bile.

Tuttuğu bileğimi beline yerleştirirken kolunu omzuma doladı. Beni kendine doğru çektiğinde göğüslerimiz birbirine yapışmıştı ve tam olarak gözlerini gözlerime kenetlemişti.

Yüzü en az benim yüzüm kadar düz duruyordu şimdi. Kaşlarını hafifçe çattı.

"Kireç gibi oldun Kaku."

"Izana bırak beni..."

"Korkuyorsun öyle değil mi? Çocukken okul gösterisinde sınıftaki arkadaşların sana zorbalık yaptı. Yüzlerce öğrenci ve velinin önünde ayağına çerme takarak seni düşürdüler, orada bulunan bütün öğretmen, öğrenci ve veliler seninle alay etti. Öyle değil mi?"

Elimi belinden çektiğim her seferinde bir o kadar daha sert bir biçimde tekrar geri koyuyor, kenetli olan diğer ellerimizden kendi elimi çekemiyordum bile.

Bütün tadım kaçmış, gözlerim hafifçe dolmuştu.

"Madem biliyorsun, neden üzerime gidiyorsun?"

Sesim kısık çıkmıştı. Çünkü şu an yanımdaki onca insan benden bağımsız dans etse bile gözümün önüne gülen sınıf arkadaşlarım, veliler ve o iğrenç öğretmenler geliyordu.

Bir anda dans eden bütün insanlar bana dönüp gülmeye başlamışlardı. Başım deli gibi bir sağa bir sola bakıyor, her tarafımı saran Izana'dan çırpınarak kurtulmaya çalışıyordum.

"Bırak! Izana!"

"Gözlerime bak, etrafına değil!"

Sesi itiraz istemez bir şekilde çıkmıştı. Dediğini yaparak gözlerine baktım.

"Bu, benimle alay etmenin bedeli, Kakucho. Kısasa kısas, Hitto."

Sakin ve çok rahat bir şekilde açıklamıştı. Kafasını yana doğru hafifçe yatırdığında gözlerimden ayrılmayan o mor irislerin içinde neler geçtiğini anlayamamıştım.

"İnsanlara değil, bana odaklan."

Dediğini yaptım.

"Kimse sana gülmüyor Kakucho. Ama ben, seninle alay ediyorum."

Kenetli olan elimi sıktı hafifçe.

"Sol ayağını geriye doğru at."

Midem bulanıyordu. Çok gergindim ve başım dönmeye başlamıştı.

"Terliyorsun."

"Karşımdakinin hislerini anlamamakla beni suçlamıştın, Izana. Hatırlıyor musun?" Nefesim beni zorladığı için biraz yavaş konuşmuştum. Yine de bedenime sinir yayılmasına engel olamadım. Kaşlarımı çatarak devam ettim.

"Sen benden daha kötüsün bu konuda."

Ellerimi bırakıp bileklerimi kavradı ve beni geri itip tekrar kendine doğru sertçe çarptırdı.

"Hislerini anladığım için buradayız Kakucho."

Kaşlarımı mümkünmüş gibi daha da çatarken gözlerinin içine bakmayı sürdürdüm. Müzik bir anda kesilmişti. Yenisi geliyordu.

Dediğini yapacak, cesur olacaktım. Travmalarım ile alay etmesine izin vermeyecek, eğlencesine oyuncak olmayacaktım.

Sıradaki şarkı başladığında bileğindeki ellerini çekip parmaklarımızı birbirine kenetledim.