Pretty Boy, izakaku✓

fifty-two

!!Müstehcen içerik içermektedir!!

-

"hah!"

"Ah..."

"Kakucho yavaş..."

Derin nefesleri arasında kulağıma fısıldadı. Yavaş olmak istesem bile olamıyordum. Hem sinirli, hem stresli hem de aşırı azgın hissediyordum...

Evet, şu an son dakikalarımızı havaalanının tuvaletlerinde sevişerek geçiriyorduk...

Dar kabinin içerisinde onu kucağıma almış, kapıya yaslayarak son defa yapar gibi sevişiyorduk.

Boynumdaki kollarını daha da sıkarak başını geriye doğru attı. Bacakları kasılıyordu, nirvanaya ulaştığı belliydi. Ben de ondan farksız değildim, çoktan başım dönmeye ve kulaklarım uğuldamaya başamıştı.

"İçime boşalma.. uçağa bineceğim birazdan. Uğraştıma beni.."

"Çok ge-ah!"

Kendimi hızlı hızlı ittirmemin ardından istemsizce bırakmıştım. Sıvım içini doldurduğunda kucağımdaki bedeni tamamen kaskatı kesildi.

"Seni pislik!"

Kucağımdan hareketlenip saç köklerimi çekiltirdi.

"Sana yapmamanı söylemiştim.."

"Sen söylediğinde çok geçti, üzgünüm..."

Hala boşalmadığı için geriye doğru bir adım giderek kapağı kapalı klozetin üzerine oturdum ve dik duran uzunluğunu tuttum.

"İyi tarafından bak, benden bir parça götürüyorsun Amerika'ya."

Ben sırıtsam bile o hala rahatlayamadığı için huzursuzdu. Son anlarımızı böyle geçirmek iyi hoştu ama dışarıda bizi bekleyen koskoca bir sano ailesi vardı...

Bu yüzden biraz sert bir şekilde onu çekiltirdim. Benim sert ve sıkı hareketlerim karşısında dizlerimin üzerindeki poposu biraz kasıldı ve benden destek alarak kendini geriye doğru attı.

Kısa sürede boşaldığında alnında biriken terleri ile bana baktı.

"Sen..." Dedi nefes nefese. Kollarını yine boynuma doladı ve başını boynuma gömdü.

"Sen çok fena bir şey oldun. İpin ucunu kaçırdın."

"Hoşuna gitmediğini söyleme sakın.."

Açıta kalan belini okşadım.

"Hoşuma gitmesi sıkıntı zaten. Nasıl bırakacağım lan ben seni?"

Ellerim ile çıplak kalçalarını sardım.

"Bırakma sen de..."

"Kaku..."

"Biliyorum, biliyorum..." Dedim lafını keserek.

"Bunu beş yüz kez konuştuk. Tekrar birlikte olacağız. Okul bittiğinde bizi ayıracak hiçbir şey olamayacak... Biliyorum.."

Bacaklarımın üzerinden kalktı ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"Daha dur, üniversteyi bitirmeni bekleyemeyeceğim sanırım..."

"Ne için?"

Başımı kaldırıp ona baktığımda iki yana açık bacaklarımın arasında girdi ve kafamı göğsüne yasladı.

"Evlilik için.."

"Evlilik mi?!"

Kafamı ondan çekerek doğruyu söyleyip söylemediğini teyit etmek için gözlerine baktım. İfadem karşısında gülümsedi.