forty eight pt2 (m)

652 53 61
                                    

Müstehcen içerik içermektedir

-

Izana kendini bana doğru konumlandırırken onu aynadan izliyordum. Eğildi ve sırtıma bir öpücük kondurarak bir ayağından destek aldı, kendini bana doğru itti. Bir anda ışıklar çakan beynim, zonklayan ve yanan deliğim, boğazıma dolan karmaşa ile çarşafı hafifçe sıktım. O... Beni... AGH! DİLE GETİRMESİ BİLE BENİ AZDIRIYORDU!

"Ahh!"

"Sıkma kendini... Çok.. dar.."

Yavaşça hareket etmeye başladığında yakıcı his, daha çok kendini gösterdi. Gözlerim sulanmaya başlamıştı. Boğazımda bir yumru, karnımda bir acı vardı. Yavaş yavaş hızlandı, kendini içimde ileri geri hareket ettirmeye başladı. Bu, hayatımda geçirdiğim en güzel doğum günüydü...

"Izan...ahh!"

"Hah! Lütfen devam et! Adım ne Kakucho?"

Hızını git gide arttırırken yatağın gıcırtıları ve duvara vurarak çıkardığı tok sesi de şiddetlenmişti. Ekstra olarak bir de her kendini bana itişinde bedenlerimizden çıkan ahlaksız sessler vardı.

"Mhh!"

"Söyle!"

Bir yandan hızla kendini ittirirken bir yandan da kalçama tokat attı. Sıra bana geldiğinde misli ile ona ödetecektim bunu...

"Izanaa!"

Kafamı kaldırdım ve kollarımla destek alarak tekrar köpek duruşuna geçtim. Her itişinde nefesim zorlanıyor ve bedenim sarsılıyordu. Belimde duran elleri hareketkenip kasıklarıma doğru indi ve karnımın alt kısmına vuran bağlı penisimi avucunun içine aldı. Bir yandan bana doğru kendini iterken bir yandan da penisimi okşuyordu.

Dişlerimi kasmaktan artık çenem ağrımıştı ama yine de hoş bir duyguydu, başım ağrıyor ve kalçam yanıyordu. Yine de tatlı bir işkence gibiydi... Kafamı geriye doğru attığımda istediğim sadece nefes almaktı. Ama Izana'nın bundan faydalanıp bir anda yanında duran zinciri boynuma geçireceğini düşünmemiştim.

Beni gerçekten bir köle gibi etkisiz hale getirmiş, üstünlük kurarak tepede zevkle harlanan gözlerini üzerime dikmişti.

"Tekrar söyle!"

Gözlerinin içine bakarak buruşan suratımı düzelttim, yerine pis bir sırıtış koyarak dilimi çıkarıya çıkardım. Bir nevi ona kafa tutmuş, inadına söylememeyi seçmiştim. Bunun onu sinir etmesi gerekiyordu ama daha çok hoşuna gitmiş gibiydi.

"Arsız köle," zinciri kendine doğru çekerek kafamı biraz daha kaldırdı.

"Cezalandırılması gerekiyor..."

Bir anda durduğunda, sulanan gözlerim ile derin bir nefes aldım. Muhtemelen o da yorulmuştu, çünkü oda nefes seslerimiz ile yankılanıyordu.

Bir elini sağ bacağımın arkasından doladı ve kolu yardımı ile bacağımı havaya kaldırdı.

"Arsız bir köleye yumuşak davranacağımı düşünme sakın."

Havalanan bacağım ile içimden çıkarak kendini tekrar konumlandırdı. Bana nefes almaya bile fırsat vermeden içime sert bir şekilde tekrar girdiğinde, daha kendime gelemeden penisimi aynı sertlikle çekiştirmeye ve sırtıma ısırıklar bırakmaya başladı.

Eskisinden daha sert bir biçimde içimde hareket etmesi hem deliğimdem hem de ağzımdan tuhaf sesler çıkmasına neden oluyordu. Henüz yeni bıraktığı zinciri tekrar tuttu ve dizlerinin üzerinde biraz doğruldu. Diğer eli hala beni sertçe çekiştiriyordu, bana bir şeyler dediğine emindim ama uğultudan başka bir şey duymuyordum. Boğuk bir sesti her şey. Sadece içimdeki penisini hissediyor, bütün bedenimde yanarak çıkan bir şey hissediyordum. Bir volkan patlamaya hazırken lavların yavaşça yükselmesi gibi...

Pretty Boy, izakaku✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin