chaotic | hyunlix

bölüm 15: telefon

Felix ile yaptığım o muhteşem sekslerin üzerinden on gün geçti. On koca gündür Felix'e dokunamıyorum ve artık bu durum katlanılmaz bir hal almaya başladı.

Bir gece ansızın aklıma gelen çılgın fikirle birlikte Lee Felix'i aramaya karar verdim. Cep numaramı engellediği için ev telefonundan arayacaktım. 

Ahizeyi kaldırdım ve numarayı çevirdim. Felix'in açmasını beklerken bir sigara yaktım.

''Kimsiniz?'' Sesi boğuk ve kalın geliyordu.

''Selam bebeğim!''

''Hyunjin?'' 

''Ta kendisiyim güzelim. N'aber?''

''Ev telefonumun numarasını nereden buldun sen?''

''Birkaç küçük stalk yapmış olabilirim ehehe.''

Derin bir nefes aldığını duyabiliyordum.

''Felix...''

''Ne var Hyunjin?''

''Ehe n'aber?'' 

Telefonu suratıma kapattı ama pes etmedim.

''Alo?''

''Üzerinde ne var?''

Dıııt.

Tekrar aradım.

''Ne var ne? Ne istiyorsun Hyunjin?'' Sesi oldukça öfkeli çıkıyordu artık.

''Şu parfümünden bana yollana.''

''Siktir git.''

''Sen sikeceksen giderim bebeğim.''

Dıııt.

Yine aradım.

''Ah Tanrı'm! Ne var Hyunjin? Ne istiyorsun söyle. Siktiğimin telefonunun kablosunu sökmeden önce derdinin ne olduğunu söyle artık!''

''Çek bana ne. Ben de hiç üşenmem kapına gelirim ve gitmem. Yaparım bunu Felix.''

Pes etmişcesine nefes alıp verdi. Sanırım sakinleşmek için uğraşıyordu.

''Hyunjin gerçekten ne istediğini söyler misin artık?''

''Sadece sesini duymak istedim Felix. Yemin ediyorum dalga geçmiyorum seni gerçekten çok özledim.''

Yalnızca iki hafta önce Felix'in yanına gidebiliyordum. Felix beni gördüğünde o güzel gülümsemesini bahşediyordu ve ben de Felix'i kollarıma alabiliyordum. Tüm bunları o kadar çok özlemiştim ki...

''Ne yapıyorsun?''

''Film izliyorum.'' Sesi sakin çıkıyordu artık.

''Hangisi?''

''Bridget Jones'un Günlüğü'nü izliyorum. Patronu tarafından aldatılan bir kadının hikayesini anlatıyor. Patronu da ilk zamanlar onu çok sevdiğini söylüyordu ama sonra ne yaptı? Kadını bir başkasıyla aldattı. Tamamen benzer olmasa da senaryo bir yerden tanıdık geliyor.''

''Felix...''

''Her neyse bitmek üzere zaten. Sonuna yaklaştım. Neyse ki Bridget denen kadın kendisini seven ve kendisine gerçekten değer veren biriyle tanıştı da mutlu oldu. Sen ne yapıyorsun?''

''Dedim ya, seni özlüyorum.''

Ahizenin diğer ucundan bir kahkaha yükseliyor.

''Kendine başka bir uğraş bul. Samimi söylüyorum manyak olursun Hyunjin.''

''Sensiz hiçbir şey yapamam.''

''Alışsan iyi edersin.''

''Yıl başında ne yapacaksın?''

''Sana ne?''

''Merak ediyorum.''

''Annem gelecek. Onunla vakit geçireceğim. Müsait olursa Jisung ile de bir şeyler yaparım.''

''Belki müsait olur.''

''Changbin ile işleri ilerletmiş ve ilişkiden çabuk sıkılan Jisung çok memnun halinden. Sanırım Changbin Jisung'a iyi geliyor.''

''Jeongin de gelecek mi?''

''Sana ne Hyunjin?'' Az önce Jisung'u anlatırken ki yumuşak olan sesi şimdi tekrar sertleşti. 

''Hani o gün...''

''O gün neler olduğunu deli gibi merak ediyorsun değil mi?''

''Evet.'' Güçsüz bir şekilde mırıldandım.

O gün o salaklığı yapmadan önce Felix'i dinlemeliydim. Ona neler olduğunu sormalıydım. Ne var ki reddedilen taraf olmaktan korkmuştum ve bu korku bana Felix'in kalbini kırdırmıştı. Şimdi ise deli gibi pişmandım.

Konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı. Sanırım söyleyeceği kelimeleri toparlamaya çalışıyordu.

''Sadece konuştuk. Birbirimizi hâlâ sevdiğimizi ve birbirimize saygı duyduğumuzu belirttik. Yıllarımız birlikte geçti sonuçta, öylece bırakıp gidemezdik. Ne var ki aramızdaki duygular tükenmişti artık. En azından saygı kalsın istedik. Jeongin ile yollarımızı ayırdık Hyunjin. Bu şehirden taşınıp memleketine gidecek ve bana şans diledi. Hep mutlu olmamı istedi.''

Tüm bunları anlatırken sesi titriyordu. Ağladığından emindim.

''Gerçi bunları sana neden anlatıyorum onu da bilmiyorum.'' Burnunu çekti.

''Felix ben seni çok seviyorum. Sana çok aşığım Felix.''

Cevap vermedi.

''Sanırım asla karşılık alamayacağım.''

''Hyunjin artık hiçbir inandırıcılığı yok.''

''Felix yalan söylemiyorum yemin ederim. Bana küfür et, vur, yüzüme haykır ne istiyorsan yap ama sessiz kalma benden kaçma lütfen. Sen beni ittikçe sana olan aşkım daha da alevleniyor. Seni asla bırakmayacağım. Belki yakın bir zamanda olmayacak ama bu aşkın geçici bir heves olmadığını sana kanıtlayacağım.''

Felix derin bir nefes alıyor ve boğazını temizliyor.

''Kapatmam gerek geç oldu.''

''Tamam.''

''İyi geceler Hyunjin.''

''Sahiden iyi mi geceler?''

Güldü. Dünyanın en güzel gülüşüydü bu. Minik burnunun kırıştığına adım gibi eminim.

''Yat uyu Hyunjin kafayı yemiş gibisin.''

''Peki, rüyanda bizi gör Felix ama çıplak olarak.''

Dıııt.