Felix ile tüm hafta sonunu birlikte geçirdim. Normalde çabuk bıkan ve sıkılan biriydim. Daha önce takıldığım insanlarla uzun süre vakit geçirmezdim ama Felix bambaşkaydı. Asla doyamıyordum ona. Hep yanımda kalmasını ve asla bırakmamayı istiyorum.
''Gerçekten mükemmel bir yastık bu.''
Şimdi ise kanepede yastık ve battaniye yığınının arasında oturuyordu. Yastığımı kollarının arasına almış çenesini de yaslamıştı. Sevimli bir kedi gibiydi, bir dakika Felix zaten sevimli bir kediydi.
''Ciddi misin?''
''Evet. En konforlu yastıklardan bile daha yumuşak ve pofuduk.''
Yemeklerimizi yedikten sonra film izlemeye karar verdik. Bu arada ikimiz de çıplağız. Hiçbir kumaş parçası olmadan özgürce dolaşıyoruz. Mükemmel bir şeydi bu.
Felix ayağa kalktı ve çantasına doğru yürüdü. Çantasından çıkardığı parfümünden birkaç fıs sıkarken beline sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurdum.
''Demek beni sarhoş eden kokunun kaynağı bu.''
Elindeki parfüm şişesini gülerek çantasına geri bırakmaya niyetlendi ama şişeyi elinden kaptım. Şişeyi burnuma dayayıp derin derin soludum bu mest edici kokuyu.
''O kadar yakından koklaman iyi değil. Burnuna zarar vereceksin.''
''Bu kokuyu kokladıkça seni içimde hissediyorum Felix.''
''Evde kutusunu açmadığım bir şişe daha var. Sana verebilirim hatta vücut losyonu da var.''
''Teşekkürler tatlım ama bu kokuyu senin vücudundan tatmak daha güzel. Hem benim kullandığım bir parfüm var.''
Sen bilirsin dercesine gülümsedi.
***
Akşam yemeğinden sonra film izlemeye devam ediyoruz. İkimiz de kanepeye uzanırken Felix başını göğsüme yaslıyor. Yüzümü saçlarına gömerek minik minik öpücükler veriyorum. Şampuanın kokusunu derin derin içime çekerken neredeyse uyumak üzereyim.
''Hyunjin.''
''Mmm?''
''Beni gerçekten seviyor musun?''
''Bunu sorduğuna inanamıyorum.''
''Hadi ama cevabı söyle.''
''Duymak istediğin buysa, sana tapıyorum Felix. Gerçekten sen çok farklısın herkesten ve her şeyden ayrısın. Seni kaybetme düşüncesi bile aklımı yitirmeme sebep oluyor.''
Cevabım onu tatmin etmiş olmalı ki başını kaldırıp dudaklarıma uzanıyor. Yalan söylemiyorum gerçekten Lee Felix bambaşkaydı benim için.
Dudaklarımdan ayrıldığında başımı boynuna gömdüm ve minik ısırıklar bıraktım.
''Sana asla doyamıyorum Felix. Bana ne yapıyorsun böyle?''
Nefes alış verişleri hızlandığında heyecanlandığını anlayabiliyorum. Sırtını okşarken bana sürtünmeye başladı. Daha ileri gitmeden onu engelledim.
''Peki sen benim hakkımda ne düşünüyorsun?''
''O gece bana Dom Pérignon söylediğinde gerçekten etkilendim. Zamanla anladım ki sen eşsiz zevklere sahip olan harika bir adamsın.''
Parmaklarıyla yüzümü okşarken gözlerimin içine bakıyordu. Sonra bakışları dudaklarıma kaydı.
''Dipleri gelmiş saçların bile çok hoş duruyor. Bir başkası olsa kesinlikle paçoz ve bakımsız bulurum ama bu halin bile etkileyici.''
Dudaklarımı okşadı.
''Ayrıca şöyle gülümsemen yasaklanmalı çünkü kalbime hiç iyi gelmiyor.''
Söylediğinin aksine gülümsemem genişledi. Felix dudaklarımı kısaca öptükten sonra yeniden ayrıldı.
''Bunu söylemek ne kadar hoş olur bilmiyorum ama ilk defa keşke nişanlı olmasaydım dedim.''
Son söylediği bardağı taşıran son damlaydı. Felix'i kendime çektim ve dudaklarına kapandım. Dilimle dudaklarını okşadığımda ağzını daha çok açtı. Dillerimiz savaştığında onu altıma almak için yeltensem de buna engel oldu.
Felix beni sırt üstü yatırdığında aklında başka şeyler olduğunu anlamıştım. Dudakları çenemde, boynumda ve göğsümde gezindi. Parmaklarını penisimde hissettiğimde gözlerim zevkle kapandı. Daha da aşağılara indiğinde dudaklarımı ısırdım.
Penisimin ucunda dudaklarını hissettiğimde ise offline olmuştum. Bir yandan da ellerini kullanıyordu.
Dilini tıpkı bir lolipop yalar gibi kullanıyor. Sonra vakit kaybetmeden başını yukarı aşağı doğru hareket ettirmeye başlıyor. Ellerini kalçalarıma yaslayarak beni ağzına daha da yasladı.
Dudaklarını büzerek ağzını daraltıyor ve bunu yaparken de gözlerimin içine bakıyor. Kendimi tutmam çok daha imkansız hâle geliyor.
"Felix... Bebeğim... Ben... Ah! Ah Tanrı'm!"
Konuşamıyorum bile. Felix ise hareketlerini hızlandırmaya devam ediyor. Zevkle kapattığı gözlerini yeniden açtı ve gözlerime bakarak dudaklarını çekti. Külahtan akan dondurma damlasını yalar gibi penisimi boydan boya yalıyor.
Kendimi tutamadım ve orgazmı dalga dalga hissederken Felix penisimi yeniden ağzına aldı. Ben titreyerek boşalırken Felix hepsini istekle yuttu ve derin sesiyle inledi.
Derin derin nefes alırken Felix kendini geri çekti. Yorgunlukla kıkırdarken Felix'i üzerime çektim.
"Böyle oral seks yapmayı nerede öğrendin sen?"
"Bazen Jisung ile porno izliyorum." Utangaç bir sesle konuştu. Yüzüme bakmıyordu.
Az önce bana dünyanın en iyi oral seksini veren Felix ile aynı kişi miydi bu?
"Yoksa siz ikiniz..."
"Saçmalama Hyunjin!"
Sesindeki öfkeyi hissettiğimde güldüm. Gerçekten onu sinir etmek hoşuma gidiyordu.
"Tamam tamam demedim bir şey."
Felix'i başını göğsüme gömdüğünde yorulduğunu anlamıştım. Başına bir öpücük kondurdum ve benim de gözlerim kapandı.
Tamam bir sonraki bölüm kaoslara geçiyoruz artık bu kadar mıç mıç smut yeter :>
ŞİMDİ OKUDUĞUN
chaotic | hyunlix
FanficBen Hwang Hyunjin, tek gecelik ilişkilerin adamı, sanırım aşık oluyordum. Tamamlandı. 12.09.22 - 02.01.23 Yan shipler binsung ve banginho lütfen yorumlara minsung yazmayın bir de neden yok diye sorgulamayın.