bölüm 26: benimle evlenir misin?

961 119 34
                                    

Felix ile yaptığım harika seks sonrası harika hissediyordum. Sabah uyandığımızda kalçamda hissettiğim ağrı bile canımı acıtmıyordu. Belki de pasif olmak harika olabilirdi.

Şaka yapıyorum.

Tamam haşin ve baskın Felix son derece seksi olabilirdi ancak o bir kere olurdu. Dün gece yaşandı ve bitti. 

Lansman fazla kalabalıktı. Giydiğim siyah takım markaya aitti zaten burada da markanın reklamını yapıyorduk.

Felix'e baktığımda bir köşede oturmuş sevimli bir şekilde beni izliyordu. Elimle gelmesini işaret ettim. Duraksadı ancak bir kez daha çağırdığımda pıtı pıtı geldi yanıma. Elimi incecik beline sardım.

''Bay Hwang, sevgiliniz mi yoksa?''

''Evet.'' Gülümsedim ve biraz daha sarıldım bebeğime.

Felix'in gözleri ışıl ışıldı. O kadar seviyorum ki yanımdan hiç gitmesin istiyorum.

Yorucu lansman sonrası Felix ile otel odasının balkonundayız. Yorgun olduğumuz için biraz dinlenmek istedik. Gökyüzü açıktı ve yıldızlar ortadaydı. Hava tatlı ve ılıktı. Felix başını omzuma yasladığında saçlarını öptüm.

''Teşekkür ederim Hyunjin.''

''Neden sevgilim?''

''Her şey için... Seni ilk gördüğüm anda bu noktaya geleceğimizi asla düşünemezdim. Her şey bir rüya gibi geliyor.''

''Kalbine girebilmek için çok uğraştım Felix, her ne kadar kırsam da...''

Başını kaldırıp bana baktı.

''Yalan yok, çok üzülmüştüm o zamanlar ama geçti gitti. Sen yanımdasın ya işte bu tüm hüzünlerimi alıp götürüyor. Bu arada bir rüya daha gördüm.''

''Yine mi seni hatırlamayıp boşuyorum?''

Kahkaha atarken elleriyle yüzünü kapatıyor ve böylece sesi boğuk çıkıyor. Nihayet kendine geldiğinde bana tekrar baktı. Hâlâ gülüyordu.

''Hayır bu defa sen benim öğretmenimdin.''

''Vay! Öğretmen öğrenci fantezisi mi yoksa?'' Kaşlarımı hızlıca indirip kaldırdım.

''Ya! Ne alakası var be? Hayır öyle değil. Ben Avustralya'dan geliyormuşum ve babam bana Korece öğretmen için seni ayarlıyordu. Bana Korece öğretmeye başlıyordun.''

''Desene Korece öğretmeni diye damadını bulmuş.'' Kıkırdadım.

''Ama sen yine bana soğuk davranıyordun.'' Dudağını büktü.

''Ya Felix senin bilinçaltında neler var böyle bebeğim? Neden sürekli rüyalarında senden kaçıyorum ben? Aklımı mı kaçırmışım? Böyle bir güzellik bırakılır mı hiç?''

Minik yüzünü ellerimle tutup doya doya öptüm. Yıldızları anımsatan çil tanelerini tek tek öptüm. Felix mayışmıştı adeta.

''Felix.'' Ciddileştim.

''Ne oldu?''

''Seni zorlamıyorum değil mi?''

''Nasıl yani?'' Kaşlarını çattı.

''Şimdiye kadar olan her şey için...''

''Seninle olmaktan mutluyum Hyunjin bana iyi geliyorsun.'' Başını eğdi ve bana baktı.

Gülümsedim ve aklımdan geçen o olayı gerçekleştirmemek için bir sebebim yoktu artık. Cebimde sakladığım küçük kadife kutuyu çıkardım. Felix Eyfel Kulesi'ni izliyordu.

''Felix.''

''Efendim Hyunjin?''

Dudaklarımı yaladım ve derin bir nefes aldım.

''Benimle evlenir misin?''

Birkaç saniye tepki vermedi ama başını kaldırıp bana baktı. Bakışlarındaki duyguyu çözmek zor. Olumsuz cevap alma ihtimalim yüzde elliden fazla olsa da evet demesini bekliyorum.

''H-hyunjin...''

Direkt hayır demiyor belki de üzülmemi istemiyor. Ağlamamak için kendimi tutarken gülümsemeye çalıştım. Eminim yüz ifadem saçma sapan bir haldeydi.

''Felix ben... Çok düşündüm. Bunca zamandır yaşadığımız her şeyi düşündüm. İlk zamanlar sana duyduğum ilgi cinsellikten ibaret olsa da seni tanıdıkça yalnızca seks yapmaktan başka şeyler de yapmak istedim seninle. Hayatımın her alanında yanımda ol istedim. Ayrı kaldığımız sürede sensizliğin ne kadar can yakıcı olduğunu bir kez daha anladım. Berbat zamanlardı ama sonra sen beni affettin. Beni hayatına aldın. Seninle aynı sabaha uyanmak mükemmel hissettiriyor. Seni hiç kaybetmek istemiyorum Felix. Beni değiştirdin sen bambaşka biri yaptın. Eğer istemiyorsan hiç üzülmem inan bana, sonuna kadar saygı duyarım.''

Yirmi dokuz yıllık hayatımda ilk kez bu kadar uzun ve ciddi konuşmuş olabilirim. Felix bana sıkıca sarıldı. O kadar çok sıkıyordu ki hiç bırakmayacakmış gibiydi.

''Gökyüzündeki yıldızların sayısı kadar evet...''

Dudaklarını kulağımın yakınında hissettiğimde aldığım cevap beni ağlattı. Felix geri çekildiğinde göz göze geldik. Kutudaki alyansı çıkarıp Felix'in yüzük parmağına taktım. Homaikalarımız vardı zaten ve şimdi de alyanslarımız oldu.

''Teşekkür ederim.''

Felix parmağındaki alyansa baktı. Özel tasarım bir alyanstı. Yaptırmak için bayağı uğraştım ama sevgilim için değerdi. Felix için her şeyi göze alırdım.

''Evlilik teklifi için pek uygun bir ortam değil ama-''

''Saçmalama Hyunjin Paris'teyiz sevgilim. Aşıklar şehrindeyiz. Çöplükte olsak bile bir önemi yok çünkü sen varsın yanımda.''

Felix'i kollarıma aldım ve dudaklarını öptüm. Yumuşacık ve tatlıydı. Felix'in her bir zerresi kusursuzdu benim için.

''Seni seviyorum Lee Hwang Felix.''

''Seni seviyorum Hwang Lee Hyunjin.''

Yine ve yine öpüştük.

Çok fazla uzatmadan ve tadını kaçırmadan finale doğru yola çıktık. Birkaç bölüm sonra noktayı koymuş olacağız.


chaotic | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin