Merhaba bu kitabı okuyan kişi. Bölümler biraz kısa oldu o yüzden buraz uzun yazmaya çalışıyorum.
Destek olursanız sevinirim.
Ona sımsıkı sarıldım. Onu asla bırakmamak üzere... Deniz benden yavaşça çekilip yanağımdan akan göz yaşlarımı sildi.
"Sakın. Sakın ağlama."
"Dayanamıyorum Deniz! Anlasana seni çok seviyorum. Beni asla bırakma tamam mı?"
"Asla... Seni asla bırakmayacağım."
Onun bunu söylemesi beni daha çok bağladı.
Nur arakadan gelip"sende iyice hanımcı olmuşsu be adam." Diye dalga geçiyordu. Takmadım çünkü
Deniz vardı.Deniz benden çekilip "Mine ye bakayım ben." Diyerek uzaklaştı.
Deniz'in ağızıyla:
Berk'ten uzaklaşarak Mine'nin yanına koştum. Mine yorgana sarılmış suyunu içiyordu.
Sıla elinde kahvelerle geliyordu uzaktan. Yanında manitası vardı.
Akın: iyimis sen.
:iyiyim.
Akın:çok korktum. Berk uyuandırdı bizi telaşla.
Sıla: Berk mi!
Akın:evet Berk.
:Hadi gelin Mine bizi bekliyor.
Mine'nin yanına gittik. Kız hala şoktaydı. Kim yaptı bilmiyorum ama bize karşı bişeyi olduğunu biliyorum.
Saat 2 olmuştu. Biz dışarda oturuyorduk hala. Ölüm sessizliği vardı.
Nur ölüm sessizliğini bozarak,"sizce kim yapmış olabilir?" Sıla gözlerini bize çevirerek "bizden nefret eden herkes."
"Ama bunu kim yapar..." diye kekeledi Mine.
"Bilmiyorum. Ama bize takıldığı kesin. Baksana! Bizi öldüresiye nefret ediyor." Diye atıldım.
"Çınar?" Diye sordu Mine. Nur,"saçmalama. Tamam nefret ediyor ama bunu yapmaz be!"
Biraz daha konuştuktan sonra bize verilen çadıra girdik. Eşyalarımız zarar görmemiş. Ama içimde hala bir kötü his vardı.
Uyku tutmuyordu. O olan son anda kurtulmamız. Çadırda olmak beni sıktığı için biraz dışarı çıktım.
Ormanda elimde fenerle geziyordum. Biraz yürüdükten sonra bir ses duydum. Arkama,yan taraflara baktım.
Ama kimse yoktu. Biraz ilerledikten sonra arkamda biri belirdi. Tam çığlık atıcakken. Eliyle beni susturdu.
Oydu. Onun elinin sıcaklığı... Berk beni susturduktan sonra "sakin ol şampiyon!" Diye gülmeye başladı.
Koluna vurarak"komik mi! Senin yüzünden bayılıyordum burda."
"Ooooy kıyamoş!"
"Sen geç dalganı."
"Onu bırak. Senin burda ne işin var?"
"Uyku tutmadı..."
İki eliyle belimden çekip dudakları dudaklarımda buldu. Beni içtenlikle öpüşü, bana olan sevgisi, benim içimi öldürüyordu.
Dudaklarımdan uzaklaşıp "senin kokun, senin tenin,senin dudakların beni benden alıyor melek hanım."
Vücudumuz birbirini tamamlıyordu.
Ona karşı hissim hiç bitmiycek gibiydi...Ona olan muhtaçlığımla onun dudaklarına tekrar kavuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Melek
Short Storymelek gibi bir kızın, kardeşi yüzünden Antalya'ya taşınmalarıyla,ordaki hayatının aşkını bulmasıyla başladı. Berk ve Deniz birbirlerine sonsuz olmak için söz verdiler o gün. Ama... Hiç birşey eskisi gibi olmadı o gece Neden bana melek diyorsun? Çü...