8. Bölüm: Korktum

2.3K 58 63
                                    

Beklenmeyecek kadar hızlı...uçtuklarını görmek imkansıza yakın, buna rağmen çok güzel ve narin...zarafetiyle göz kamaştırıyor....Hafızaları takdir edilesi...en hür kuş... bir yere hapsolduğunda ölüyor...Özgürlüğüne erişmek için ölüm pahasına tüm enerjisini sarf eden bir kuştan daha hür ne olabilir?

Ceylin'in bu adama karşı kafası iyiden iyiye karışmıştı.

****12 Gün Sonra****


Ilgaz'ı en son gördüğünün üzerinden 12 gün geçmişti. Eren'i arayıp sürekli bilgi alıyordu ya da Eren ona gidiyordu. Bu süreçte ne adliyeye ne emniyete uğramıştı Ilgaz ve Ceylin onun nasıl olduğunu bilmiyordu. Eren'e sormak istedi yapamadı.

Cüneyt ile Neva'nın yanından ayrıldığında aklı kalbi karmakarışıktı. Babasını Serdar öldürmüştü ve bu düşünceyle yıktığı hayatın altında kaldığını hissetti. İnci'de olduğu Ilgaz'a gitmek istedi. Ağlayarak yolda yürümeye başladığında kendini Ilgaz'ın kapısında buldu. Şu an ona sarılmaya ihtiyacı vardı. Ama tepkisinden korkuyordu. Uzun uzun tüm benliğinin, kalbinin ait olduğu yere baktı. Bahçe kapısında girdi yavaşça; ılık ılık esiyordu. Bahar'ın en güzel zamanlarıydı ama Ceylin için kara kış bitmemişti. Adım atmakta tereddüt etti. Olmaz anlamında başını salladı. Geri dönmek için adım attı.

****

Ilgaz buzdolabından birasını aldı. Defalarca okuduğu dosyayı tekrar okudu. Atladığı bir şey olup olmadığını düşünüyordu. Ceylin'le konuşmaya ihtiyacı olduğunu hissetti. Onu koruma iç güdüsü, sohbetleri, varlığı zihninin daha aktif çalışmasını sağlıyordu. Günlerdir tüm renkler gittikçe kaybolmuştu. Nefes almak istedi. Pencereyi açıp elini dayadı. Derin derin nefes aldı. Adliyede olmayışı ve sahada olmamak onu zorluyordu. Ama kendine ve Ceylin'e zaman tanımaya karar vermişti. Bahar akşamının kokusunu içine çekti. Sakinleşmeye başladı. Aşağıdaki bahçe kapısının orda hareketlilik gördüğü anda başını afaki çevirdi. Bir an kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Ceylin'di gelen hemen aşağıya doğru yöneldi. Merdivenlerden koşarak aşağıya indi. Apartmandan çıktığında elleri titriyordu sanki. Yüreğinde bir kuş pırpır esiyordu; köşeyi döndü Ceylin bahçe kapısındaydı; gidiyordu. Ayakları komutlarına cevap vermiyordu.  Seslenip seslenmemekte tereddüt etti ama kapısına geldiyse önemli bir şey vardı.

"Ceylin" sesi çatallı ve kısık çıkmıştı. Tekrar daha yüksek seslendi.

"Ceylinn"

Ceylin duyduğu ses ile tam çıkacakken durdu. Kıpkırmızı olmuş gözleri ve burnu ile döndü arkasını. Ceylin'in döndüğünü görünce Ilgaz hızlı adımlarla yanına vardı. Ceylin'i görünce ağladığını anladı. Kilo vermiş yine iyice zayıflamıştı bu süreçte.

Yüzünü çevirdiğinde Ilgaz'ı gördü. Her zamanki jilet görünüşünden uzaktı. Bitkin diye düşündü Ceylin; uyuyamıyordu belliydi. Sakalları uzamıştı.

Bir süre birbirlerine baktılar. Karşılıklı durduklarında sessizliği Ilgaz bozdu.

Ilgaz: Bir şey mi oldu?

Ceylin sessiz kaldı bir süre.

"Babam" diyebildi sadece. Ilgaz üzgün olduğunu düşündü ya da özlediğini yeni bir gelişme olsa Eren hemen haber verirdi.

Ilgaz: Senin için yapabileceğim bir şey var mı?

Boşandıktan sonra Ilgaz bir tarafı seçmek zorunda değildi. Rahatlıkla sordu bu soruyu.

Ceylin: Sarılabilir miyim?

Ilgaz duyduğu sözler karşısında afallamıştı. Ceylin'e çok kırgındı. Ama olan sevgisi, aşkı her şeyin üstündeydi. Kayıtsız kalamazdı ayrıca kokusunu da çok özlemişti. Sarılabilmesi için bir adım attı ona doğru. Ceylin sarılıp göğsüne sokuldu. İkisi de derin bir nefes verdikleri anda bu anı çok özledikleri o kadar belliydi ki. Ayrılıp konuşmaya başladı Ceylin. Ağlamaklıydı.

Alışırım Zannettiğim Yokluğundan AcılanmamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin