20. Bölüm: İç Acısı

1.8K 57 289
                                    

Herkese merhaba, ☺️ uzun bir ara vermek zorunda kaldım. Önce işler biraz kötü gitti. ☹️ Sonra ben modumu yükseltmek için biraz kendime vakit ayırdım falan derken bugün sonunda oturdum ve yazdım. Benim için kötü ama size güzel olabilecek haber 1 2 hafta full evden çalışma durumu olacak ve projelerim bir bir iptal edildiği için 😔😔işlerim baya rahat ama mesai saatleri içinde evde olmam gerektiği için kafayı toparlayabilirsem bölümleri eski düzeninde atıyor olurum. 😌

Bölümden önce sabah @saturnlukeci ile final hakkında konuştuk. Yine hikayeye müthiş katkıları oldu. Huzurunuzda teşekkür etmek isterim. 🙏🙏

Bu bölüm Taylan hakkında bazı üzücü gerçekleri öğreniyoruz. Ilgaz'ın korkularını dile gelmeye başlıyor ve Ceylin'den can alıcı soru geliyor. 🤔

Yorumlarınız hikayeye olan motivasyonumu arttırıyor. Ayrıca tahminleri ve tepkileri okumayı çok seviyorum. Bu sebeple yorumlarınızı esirgemezseniz çok sevinirim. 🧡🧡





****Düğünden 2,5 ay sonra*****

"Ilgaz vakit kaybediyoruz"

"Ceylin yeter! biraz sakin ol. Tamam dedim değil mi?"

Ceylin ona dönüp karmakarışık gözlerle baktı. Eli belindeydi. Ilgaz derin bir nefes aldı.

"Öfkeni anlıyorum, bizim bir adım önümüzde olmaları canını sıkıyor. Ama lütfen yeter artık bırak saplantı haline getirdin. Elbet yakalayacağız."

"Ne zaman çıkacağız yola?" sabırsızlanmıştı Ceylin. Yatak odasına doğru adım attı; bazı bazı hareketlerinin onu zorladığı anlar oluyordu. 6,5 ayı geride bırakmış, 24. haftası yarın bitecekti.

"Ceylin" diyerek kolundan tuttu. "Nereye? Ne yapıyorsun? Daha şimdi sakin olman gerektiğini söylemedim mi?"

"Ilgaz yine kaçacak o adam bize lazım neden anlamıyorsun?"

"Ceylin o sadece bir maşa, bu öfken, sinirin bütünü görmeni engelliyor. Yapma!"

"Yaptığın tek şey bana emir vermek ve yapma etme demek; aylar oldu. Ne var elimizde hiç!"

"Bu mu gördüğün; algıladığın şey!"

"Sen hep ne dersin, niyetler sonuçları değiştirmiyor. Herkes eylemlerinin sonucunu yaşar"

"Bazen niyetini, duygularını anlayamıyorum Ceylin"

Ceylin çileden çıkmış gibi davranarak hızlı adımlarla giyinme odasının kapısını açtı.

"Al bak benim eylerim, önceliklerim burası, niyetim de duygularım da burası"

Kapının kolunu tutuyordu hala açtığında. Ilgaz ağır adımlarla yürüdüğünde gördü odayı dün gece nöbetçi olmasından faydalanmıştı Ceylin. Giyinme odasındaki eşyaları çıkarttırmış, boş olan odayı krem rengi kese kağıdı arasında bir tona üzerine toprak ve kiremit rengi tonlarında desenleri olan şekilde çizimler ve içlerinde boya denemeleri vardı. Daha belli ki bitmemişti ama Ceylin'in dün neden evde olduğu anlaşılıyordu. Ilgaz hayran gözlerle odaya baktı. Aslında zaten başta bizim odamızda kalacaklar odaya gerek yok demişti Ceylin 6 - 7 aylık olduklarında yaparız diyordu ama Ilgaz'ın isteğine dayanamamıştı.

"Sürpriz olsun istemiştim. Boyası bitmedi erken geleceğini beklemiyordum."

Ceylin'e döndü "çok güzel olmuş"

"Eşyaları seçmedim seninle yaparız diye"

İkisi de biraz durulmuştu. Ilgaz ona öndü. Ceylin'in karnı hızla büyüyordu artık dışarıdan çok rahat hamile olduğu anlaşılıyordu. Elmacık kemikleri daha da belirgin olmuştu. Yanına geldi Ilgaz bir kaç adım attı ve yanına geldi. Elini karnına koydu sevdi biraz önce; bu sırada Ceylin sessizdi. Sonra ellerinden birini boynuna götürüp tuttu ve alnından öptü ne dudaklarını ne başını çekti alnından.

Alışırım Zannettiğim Yokluğundan AcılanmamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin