3. Bölüm: Fırtına

1.9K 51 67
                                    

*****Evi tuttuktan 2 hafta sonra*****

Ilgaz, Eren ve Pars araştırmaları Zafer'in ölümünden Çınar'ın sorumlu olduğunu öğrenmişlerdi. Metin bu utançla yaşayamam diyerek Çınar'ı yurtdışına kaçırmaya kalkmış kendisi de eşinin mezarına gitmiş intihar etmeye kalkmıştı. Ilgaz onu orada bulup intiharını engellemiş ve yüzleşmişlerdi.  Yetka'nın tüm kozlarını oynayarak bunun Ceylin'in kendisi aracılığıyla öğrenmesini sağlamış  ve Ceylin depoya gidip onları basmıştı. Ertesi gün görülen nöbetçi duruşmada Çınar tutuklanmış, Metin serbest kalmıştı. Ceylin tüm öfkesiyle kasıp kavuruyordu herkesi. Mahkeme çıkışı Ilgaz'ı olaydan sıyırmaya çalışmış ve evimize gidelim demişti. Sözleri ve aklı hayır Ilgaz suçsuz dese de benliği, kalbi korla yanıp zihnini eritiyordu sanki.

Yeni çıkan deliller sonucu Çınar'ın öldürmeden değil yaralama suçundan içeri de yatabileceği ortaya çıkınca evlerinde kavga patlak vermişti. Ilgaz yeni gelen eşyaları yerleştirirken eve Ceylin gelmişti.

Ilgaz: Bana seni suçlamıyorum diyorsun ama gözlerinde görüyorum Ceylin.

Ceylin: (öfkeyle) Sende suçlusun...

Mutfağa su içmek için gitti. Kendi evi değilmiş gibi yabancıladığı yer ona hakikati sunuyordu sanki.

Ceylin: Babanda, kardeşinde hepiniz suçlusunuz. Ben yanlış anlıyorum ya. Ben yanlış anlıyorum... evet. Babamı öldürüp yırtmaya çalışan kardeşini de, senin hiç bir şey yapmayışını da.. nerde bu aptal bardaklar ya!

Dolapları açıp kapattı. Bardakları görmüyordu bile gözlerinin önünde olmasına rağmen. Hıncını çıkarmak istediği kişi salonda beklerken o dolaplardan çıkarıyordu.

Ceylin: Hayır ben sana bir şey söyleyeyim mi? Sen zaten biliyordun ki. Kurşun murşun olayı her şeyi biliyordun her şeyi; bana söz vermeden önce

Ceylin hırsını alamayıp salona geri döndü.

"Hiç boşuna kandırma beni yani" dedi ellerini boşlukta kandırarak.

Çözüldü sonunda Ceylin diye geçirdi aklından Ilgaz. Hadi evimize gidelim dediğinde koşar adımlarla girdiği bu evden, Kaçar adımlarla çıkmıştı. Güvenmiyordu bana artık. Harap edecekti kendini de beni de. Öfkesi kendisini yok edecek diye düşündü. Nasıl toparlanır ki? Dönemeyiz buradan diye geçirdi aklından Ilgaz. Utancının altında eziliyordu. İlk defa Ceylin'i anlamıştı. Kaçmak istiyordu; Yok olmak. Ceylin hep nasıl kaçarsa o da öyle yapmıştı. Eren'e dediği gibi sevdiği kadının gözlerinde asmıştı kendini. Hem de tekmeyi kendi vurmuş, Ceylin'e bırakmamıştı.

Kapıyı kapatıp çıktı Ilgaz. Gözleri doldu. Ağlamak istiyordu. Günlerdir tükenmişti. Kesildi bir an nefesi sonra gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp devam etti. Ağır ağır çıktı merdivenleri.  Bahçe kapısına gelip son kez eve baktı, pişman oldu hemen. Dönmek istedi. Ama o adımı atmıştı bir kere. Geri dönüşü yoktu artık ikisi içinde.

Ceylin: Gitmiş.

Boşluğa baktı Ceylin.

"Gitmiş."

Arkasını döndüğünde masanın üzerinde duran anahtarları gördü.

Yine aynı şey oluyordu. Nefes alamıyordu. Nefesini, kalbini sıkıştıran o eller çoğalmıştı.

Doktorun verdiği ilaçlar fayda etmiyordu; görüşmeye de gitmemişti. Terapiye değil hayata devam edecek gücü bulamadığı aşikardı. Kalan son bir kaç inanç kırıntısını toparladı bedenin de. Anahtarı alıp evden çıktı. Ilgaz ne kadar yavaş çıktıysa o merdivenlerden, o kadar hızlı çıktı. Arabaya binmek üzereydi Ilgaz.

Alışırım Zannettiğim Yokluğundan AcılanmamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin