Genç adam babasının evde olduğunu biliyordu. Aşağıdan küfür ve bir şeylerin kırılma sesi tüm evde yankılanıyordu. Adamın yardımcısı, hatta sağ kolu kapının önünde patronunun sakinleşmesini bekliyordu. Her zaman olan , rutin şeylerden biriydi bu sinir krizi. Allahtan bu sefer kimseye zarar vermiyor , eline geleni duvara fırlatarak alıyordu hırsını. Dışarıya çizdiği hayır sever işadamı çizgisinin dışında bilinmeyen karanlık tarafı bir sürü insanın canını acıtmaya hatta almaya yetiyordu.
O sırada üstüne geçirdiği kazağın eteklerini aşağı çekiştiren oğlu sakindi. Odasındaki şöminenin çıtırtısı tüm sinirini almaya yetiyordu. Babasına olan öfkesi dinmiyordu. Aşağıda bağırıp çağırması umurunda değildi. Ona bulaşmasın da şimdilik bu kadarı yeterdi. Hızla kapı açılıp kapanınca kafasına sağ tarafa , kapıya doğru çevirdi. Gelen babasının yardımcısı Kubilay'dı. Terlemiş elindeki kağıt parçasını genç adama verip uzaklaşmaktı niyeti.
Genç adam karşında ki babasıyla yaşıt ama neredeyse kemikleri sayılan yüzünü görünce merak etse de boş gözlerle adamı izledi. Elinde değildi neden geldiğini merak ediyordu. Adam hızla genç adamın kolunu kaldırıp elinde ki ikiye katlanmış kağıdı ve uçları kırışmış fotoğrafı genç adamın avucuna koydu.'' Dinle beni fazla vaktim yok. Bu kağıtta her şeyi neden yaptığım yazıyor. Anlamadın biliyorum ama oku. Zordu, inan ki zordu ama mecburdum. Konu mühimdi yapmak zorundaydım . Oku.. Sahip çık ona. Gözün gibi bak. Günü gelince her şeyi ona anlatacağım. Belki anlamayacak, istemeyecek beni ama yine de eğer ömrüm yeterse karşısına çıkıp her şeyi anlatacağım''
Tam ağzını açıp konuşacaktı ki adam buna izin vermeden hızla odadan ayrıldı. Genç adam ilk defa yaşanan bu olay karşısında şaşkındı. Elinde ki kağıdı istemeyerek açtı..
Rüzgar'dan
Hayatım boyunca sessiz, sakin ve babam ne derse istemesem de yapmaya çalışmıştım. İlk sigarama 14 yaşındayken başlamıştım. Annemin sessizce kenara çekilip babamın davranışlarını sineye çekmesi beni daha da içine kapanık biri yapmıştı. Ergenlik çağımda kendi kendime babam gibi biri olmayacağıma yemin etmiştim ama zorla yoğurmaya başladığı karakterim onun manipüleleri yüzünden daha da asi biri olmamı sağlamıştı.
16 yaşında babamın verdiği çantayı zorla taşımamla başlamıştı o illet uyuşturucuyla tanışmam. Hayatım boyunca asla kullanmasam da babamın annemle tehditleri yüzünden taşıyıcılığını yapmak zorunda kalıştım. 16 yaşımın sonlarına doğru karşı gelmelerim başladığında kaynar suyu bacaklarıma dökmesi ne kadar cani ve engellenemez biri olduğunun kanıtıydı adeta. Kendi çocuğuna bunu yapan biri başkalarının canını yakmaktan çekinmezdi elbette. Annem yine susmuştu .. Odaya geçip sessiz hıçkırıklarıyla ağzını kapatarak ağlamıştı sadece..
Babam kendimi bildim bileli şirket sahibi bir iş adamıydı ama arka tarafta görünmeyen pek çok yasa dışı işleri de yapardı. Annemin her ne kadar babamın bu pis işleri yüzünden canı yansa da elinden gelen tek şey susmaktı. Babamın sinirlenince gözü hiçbir şey görmezdi. Canavarlaşır , etrafında ne varsa , kim varsa tehdit eder, zarar verirdi. Bu işe önce annemden sonra da benden başlardı.
18 yaşıma geldiğimde artık tehditlerinin işe yaramadığını ve elinden bir şey gelmediğini görünce yeni kurbanlar seçip işlerini yaptırmanın yolunu bulmuştu. Kendime verdiğim sözler vardı. Asla babam gibi biri olmayacak, okulumu bitirip hep hayal ettiğim gibi Tarih öğretmeni olacaktım. Hayatıma hoşlandığım birkaç kız girse de hiçbiri uzun süreli olmamıştı. Okul hayatımda hep başarılı bir çocuk olmuştum. Mezun olur olmaz da Çankaya da bir lise de öğretmen olarak sevdiğim işi yapmaya başlamıştım.
Hayatım ev ve iş olarak belirli bir düzende giderken babamın koruması Kubilay abi ile bir gecede darmaduman olmuştu. Elime tutuşturduğu kağıdı açmaya korksam da bir yandan da merak ediyordum Uzun zamandır yanımızda olan Kubilay abi babamla olan işleri dışında evdeki hiç kimseyle konuşmaz , hayalet gibi yaşardı. Babam ne derse harfiyen yapar sözünü ikiletmezdi.
O gün elime tutuşturduğu kağıtta 7 yıldır babamın yanında olmasının asıl sebebinin uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapan ana çeteleri çökertmek için istihbarat tarafından görevlendirildiği ve ona yardım etmemi istediği yazıyordu. Şaşırmadım desem yalan olurdu. Ama sonunda babam gibi birini durduracağını söyleyen biri tüm umutlarıma ışık yakmıştı.
Ona yardım etmemi istiyordu....
Görevlendirme için istihbarata girdiği zaman şehit olarak gösterilmişti ve o zamanlar 11 yaşında olan kızı istihbarat yarımıyla önce sosyal hizmet kurumlarına gönderilmiş , sonrada koruyucu aileye evlatlık olarak verilmişti. Benden istediği uğruna yıllardır savaştığı kızına sahip çıkmam ve her daim onu koruyup kollamamdı. Elimdeki kağıdın yanında bir de kızına ait bir fotoğraf ve fotoğrafın arkasında adres bilgileri yazıyordu.
Babamda kurtulmak için böyle bir şeyin altın girmek akıl karı mıydı? Evet tüm bu zulmün bitmesi için 19 yaşında ki bir kızı koruyup kollamak zor bir şey değildi.
Gün geceye döndüğünde ilk işim gidip kızın evine bakmak ve uzaktan kızı görmekti. Hızla üstüme siyah bir kazak ve deri ceketimi giyindim. Komodinin üstüne koyduğum araba anahtarını alarak kızın evinin önüne geldim. Evi iki katlı ve müstakildi. Giriştiğim işe lanet ederek kontağı kapattım ve arabadan indim. Sokağın başında ki yanan elektrik direğine doğru yürüdüm. Hava o kadar soğuktu ki ceketimin yakalarını kaldırıp ensemi korumaya çalışsam da yeterli olmamıştı.
Muhtemelen herkes bu saatte uymuştu. Yarım saate yakın evin önünde durmuştum. Soğuktan uyuşan ayaklarımı hissetmiyordum bile. Tam arkamı dönüp gidecekken bir odanın lambası yandı. Bu olduğum yerde donmama sebep oldu. Heyecanlanmıştım , evden bayağı bir uzakta olmama rağmen yakalanmak istemiyordum. Beni göremezlerdi bundan emindim. Birkaç dakika sonra odanın perdesi açıldı ve biri camı açarak dışarıya doğru bakmaya başladı. Bu oydu .Bu saatte neden uyumadığını merak etmiştim. Yüzü solgun ve uykulu gözükmesine rağmen belli ki uyuyamıyordu. Birkaç dakika pencereden dalgın dalgın sokağı izledikten sonra pencereyi kapatıp perdeyi çekti. Işık hala yanıyordu. Onu görmek içimde bir duygu uyandırmasa da Kubilay abiye verdiğim sözü tutacak ve kızını koruyup kollamanın uzaktan da olsa bir yolunu bulacaktım...
Hellö canlarım..
Rüzgar'ın çocukluğu ders susarım..
Resmen içime oturdun canım Rüzgar.Kubilay ne yapmaya çalışıyor dersiniz.
Sizce Rüzgar'ın Gülsev ile ilgili planları ne?Yorumlarda buluşalım.. Oy vermeyi unutmayın. Bir sonra ki bölümde görüşme üzere .. :)
Instagram adresim: mrvakci
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Yeşili
Teen FictionGeriye doğru bir adım attığımda o da aynı şekilde öne doğru bir adım attı. Arkamda hissettiğim duvarla beni köşeye sıkıştırdığını anlayınca kısık sesle bir küfür savurdum. Dudağının kenarı sinsice kıvrıldı. Bu durumun içten içe hoşuna gittiğini...