9.BÖLÜM

14 0 0
                                    

Yatakta uzatmış dün olanları düşünüyorum. Bugün ki kendi aramızda olacak yarışma ile ilgili biraz daha konuşup oradan ayrılmıştık. Arabayla beni okula bırakmadan önce numaramı almıştı. Heyecandan ezbere bildiğim numaramı unutup kısa bir panik yaşasam da nihayet numaramı vermeyi başarabilmiştim. Gitmeden önce ise  detaylar için mesaj atacağını söylemişti.  Telefonumu alıp saate baktığımda sabahın 9:30'u olduğunu gördüm. Aşağıdan gelen seslere bakılırsa annemler kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı bile.

Hızla yataktan kalkıp odamın içindeki banyoya yöneldim. Dün gözümün üstüne sürdüğüm eyerlinlerı bile silmeye üşendiğim için gözlerimin etrafı hatta yanaklarım bile simsiyahtı. Dolaptan çıkardığım makyaj suyu ve pamukla önce onları silip sonra da soğuk suyla yüzümü yıkadım.

Merdivenlerden aşağı inmeye başladığım da Sinem'in sesi tüm evde yankılanıyordu. Mutfağa girdiğimde annem elindeki poğaçaları kesme tahtasında doğrarken bana döndü.

''Günaydın Gülsev hanım. Sabah şerifleriniz hayır ola.''

Yanağına sulu öpücük kondurup dilimlediği  poğaçalardan  birini ağzıma atıp konuşmaya başladım. '' Aman anne saate bak. Birde laf söylüyorsun. Küserim bak'' deyip dudak büzdüm. Elinde ki boş tepsiyle yanımıza gelen Sinem arkadan sarılıp '' Bir küssene Allah aşkına nasıl küsüyorsun görelim. Hadi küs hadi'' deyip şakalaşmaya başladı. 

'' Sizin gitmeniz gereken bir okulunuz yok galiba Sinem hanım. Neden bu  saatte evdesin sen bakayım? ''

'' Aman abla okul dediğin neresi ki eğitim yuvası değil mi? Annem pekala bana aynı eğitimi bağıra çağıra evde de veriyor zaten. Hem de hayat dersi bu. Ne gerek var gitmeye? '' deyip eline aldığı poğaçayla salona doğru geçti.

'' Nerden geliyor bu özgürlük anne. Bak var ya onun yaşındayken bana böyle yapmadın. Kıza bak ya bu yaşta ettiği laflara bak''

'' Gücüm yetmiyor ikinize de bak valla burama kadar geldi. Git işi gücü bulmaca çözmek olan babana anlat derdini. Benden bu kadar.  İstifa ediyorum. Annelik görevimin bir süreliğine sonuna gelmiş bulunmaktayım. ''  Arkasını dönüp demlediği çayın altını kapatan  annemde aradığımı bulamayınca hızla salona, babamın yanına geçtim.  Tamda annemin dediği gibi gözündeki kahverengi kemik gözlükleriyle deri tekli koltuğunda oturmuş bulmaca çözüyordu. 

Yanına kadar gittim ve koltuğa yaslanıp babamın şakağına bir öpücük kondurdum.                  '' Günaydın en sevdiğim babacım. Nasılsın bugün?''

Gözlüklerini çıkarıp sehpanın üstüne bırakarak alnını ovalamaya başladı ve '' Günaydın güzel kızım. Annen ne diyor içerden yine. Baban dedi gerisini dinlemedim'' dedi tok sesiyle. '' Babacığım bak senin bu iki numara okulu kırıp duruyor. Bu benden de beter haberin olsun''

'' Üstüne gitmeyin benim kızımın. Sınav haftası yeni bitti. Ondan sesim çıkmıyor. Hele bir sonuçlar açıklansın da ona göre konuşacağım ben. '' Daha fazla kendi hakkında ki muhabbete sessiz kalamayan kardeşim hemen müdahil oldu. '' Şimdi babacığım biz seninle böyle mi anlaştık. Hani notlarım ne gelirse gelsin canım sağ olsundu?''

'' Orası ayrı cimcime.  '

Kendi aramızda ki diyaloglara çomak sokan annem çaydanlıkla içeri girdi. ''Hiç yalakalık yapma babana Sinem hanım. Baban size kıyamıyor ama ben çokta güzel  kıyarım. Bugünlük sesimi çıkarmadım ama yarından itibaren o okula gidilecek işte o kadar. Şimdi herkes kahvaltıya marş marş''   Annemin sözünün üstüne söz söylemenin mümkünatı yoktu.

Yaban YeşiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin