Şöminenin önünde oturmuş dün gece olanları düşünüyordum. Dudaklarının değdiği dudaklarım adeta alev alıyordu. Beni öpmüştü. Hayır öpüşmüştük , bende ona karşılık vermiştim. Ormandan eve yürürken hiç konuşmamış , yüzüme bile bakmamıştı. Şimdi ise Esra ile ben kahvaltı sonrası şömine önünde oturuyorduk. Rüzgar evin içinde bir yerlere kaybolmuş , Caner odun kırmak için bahçeye çıkmıştı.'' Ne düşünüyorsun ? Hala dün geceyi mi düşünüyorsun yoksa''
Omuzumu yukarı kaldırıp dudak büktüm. '' Sence neden yaptı bunu? ''
Kafasını bana doğru çevirip '' Yani seni neden mi öptü ? Kızım sen bazen nasıl bu kadar salak oluyorsun anlamıyorum. Çocuk resmen senden hoşlanıyor işte anlamıyor musun ?''
Ona doğru bakış atıp kafamı tekrar yanan şömine ateşine çevirdim. Olabilir miydi böyle bir şey. Yani. Yok artık daha neler. Aniden bana doğru dönüp şömineye doğru uzattığı bacaklarını toplayıp bağdaş kurdu. '' Boş verelim şimdi onu da sen ne hissediyorsun onu söyle ''
Boş gözlerle yüzüne bakıp sorduğu soruyu düşündüm. Daha önce hiç birine ne hissettiğinizi bilmediğiniz zamanlar oldu mu ? Demek istediğim aslında hem sinir olup hem de o sinir olduğunuz şeyleri hep yapsın istediğiniz biri..
Rüzgar hem ukala hem de o ukala tavırlarının aksine biriydi. Onu hem sevesim hem de gırtlaklayasım geliyordu . İnatla bana bakan bakışlarına yenik düşüp ''Bilmiyorum bazen..'' dedim ve lafımı bölen şey aniden içeri giren Caner oldu . Gözlerim kısaca Caner'e dokundu . '' Rüzgar nereye kayboldu Gülsev ? '' deyince kaşlarımı çatıp yüzüne baktım . Sesimi kontrol edemeyip '' Ya nereden bileyim ben be. Senin arkadaşın değil mi sen bil '' dedim . O kadar bağırarak konuşmuştum ki lafımı bitirir bitirmez içeri giren Rüzgar'ın gözleri benimle Caner arasında mekik dokumuştu .
Caner iki elini teslim olurcasına havaya kaldırdı '' Okay sakin ol. Saldırman gereken adam ben değilim hah işte bu adam ''
Tekli koltuklardan birine oturan Rüzgar ayaklarını öne uzatarak tek ayağını diğer ayağının üstüne attı. Uykusuz görünen yüzüne bakmamak için dirensem de onun bakışları adeta yüzümü deliyordu. '' Ne oluyor lan burada , neden bağrışıyorsunuz '' dedi kalın sesiyle .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Yeşili
Teen FictionGeriye doğru bir adım attığımda o da aynı şekilde öne doğru bir adım attı. Arkamda hissettiğim duvarla beni köşeye sıkıştırdığını anlayınca kısık sesle bir küfür savurdum. Dudağının kenarı sinsice kıvrıldı. Bu durumun içten içe hoşuna gittiğini...