Kimse seni sevmiyor.

1.8K 110 117
                                        

Skins izleyerek yaziyorum

Biraz sonra kutuphaneye gittim, cogu kisi oradaydi ve Prf'lerin yokluğundan faydalanarak kutuphanede ses yapiyorlardi. Burada ders calismaya gelmisken bu sesle nasil calisacagimi dusunerek rahat koltukları olan bir masaya oturdum.

Calismak icin bir defter, kitap ve bi kac not cikartarak dersimi yapmaya basladim.

(Y/N'den)

Altın üclünün acayip sıkıcı olmaya baslayan konusmasından kacmak icin dersi bahane ederek hızlıca odadan çıktım, en son duydugum sey Hermione'nin "Yalancı!" diyerek yerdeki terligi bana atmasıydı.
Kendi odama gidip defterlerimi aldım ve kapıda Mikey'in beni izlediğini fark ettim.

Y/N,"Merhaba?"

Mikey,"Kütüphaneye yolumuz düşmüş gibi görünüyor"

Y/N,"Ayneen öyle"

diyerek saçlarını karıştırıp koluna girdim ve kapıyı kapattıktan sonra kütüphaneye doğru yol aldık. Kutuphaneye girdigimde sacma bir gurultu ile karsilasmak aci verici oldu, moralim bozulmus bir sekilde bir yere oturdum, Mattheo'yu gördüm. Dağılmış kıvırcık saclariyla oyle harikaydi ki, suan yaninda oturmak icin herseyimi verebilirdim.

Mikey,"Hey Mattheo! Bizimle oturmak ister misin?"

Mattheo,"Zevkle"

Baska birsey dilesem olacakmıs, masyaa oturdugumuzda Mattheo gelip tam karsima oturdu. Mukemmel gulumsemesine gulumsememek elde degildi ama tavrimi sıkı tutmam gerekiyordu.

10 dk gecmeden Mikey konustu;

Mikey,"Benim bir isim var gelicem, siz devam edin"

Hassiktir beni bununla yanliz birakma nolur.

Y/N,"Tamam, baybay"

Mikey "baybay" diyip gitti. O gittikten hemen sonra Mattheo bakislarini bana cevirip gozlerimin icine bakmaya basladi.

Mattheo,"Naber Y/N"

Y/N,"Sanane, sen sevgilinle mektuplassana"

Mattheo,"Tabi hemen"

Gercekten de kagida birseyler yazmaya baslamisti, deli olucam benimle oyun oynuyor resmen. Hic komik degil.

Mattheo,"Al"

Yaptigi mektubu bana uzattığında gozlerim kocaman acildi, elinden alip kagidi actigimda "naber sevgilim" yazsini gordum. İşte o an dondum kaldım, ben tam birsey diyecekken bir grup cocuk yanimiza gelip masaya oturdular ve biri kolunu omzuma attı, salak. Hemen elini ittim.

Y/N,"Elin kendi yerinde iyi duruyor Valero"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Y/N,"Elin kendi yerinde iyi duruyor Valero"

dedigim seye Mattheo kikirdayinca minik bir gulumseme ile ona dondum.

Valero,"Ben buradayken daha cok seviyorum"

Elini tekrar omzuma attı.

Y/N,"O elini 5 sn icinde çekmezsen sonuclar senin icin hic iyi olmaz"

Valero,"Yaa oyle miymis?"

Dudaklarima yaklastiginda sinirden kipkirmizi oldum, buna karsilik ani bir istekle kafami hizla ona vurdum, burnunu tutarak geri cekildiginde Mattheo'nun sinirli bakislari yumusamis, gulumsemeye donmustu.

Mattheo,"Siktir git Valero yoksa neler olacağını cok iyi biliyorsun, benim kızıma dokunamazsın."

Benim kızım?

Valero,"Seni sevdigini mi sanıyorsun zavallı Riddle. Seni kimse sevmiyor, bebeginin annesi bile sevmiyorken neden Hogwarsttaki kızlar senin ve o kucuk bebegin icin kendilerini feda etsinler ki? Bebeginin annesini gectim, abin bile seni umursamıyor"

Abisinden bahsettiginde Mattheo'un gözü capraz masadaki Tom ve Pansy'e kaydı. O an gözleri sinirden belkide uzuntuden kizardi ve dislerini sıktı.

Valero,"Kimse seni çekemez Riddle, kimse seni sevmeyecek"

Mattheo ayağı kalktı ve yumrugunu sıktı, elini hafif kaldirip geri indirdiginde bana bakti, yapma anlaminda basimi salladigimda hicbir esyasini almadan kosarak gitti. İste o an bende ipler koptu. Valero'nun yakasına yapistim ve bir kafa daha attim, yere dustugunde ustune cikip yuzune 3 saglam yumruk attim. Ayagi kalktigimda yuzune tukurup hem benim hem de Mattheo'nun esyalarini alip Kutuphaneden ciktim.

Mattheo Riddle ile bir geceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin