Mattheo Riddle genç yaşlardayken sevgilisi tarafından tecavüz edilip, hamile kalan sevgilisinin cocuguna bakmak zorunda kalmistir. Sevgilisi onu terk edince buyuk çöküş yasayan Mattheo, Aska olan inancini yitirmistir.
Ama aşk bu kadar hızlı vazgeçil...
Y/N sadece bir sure gozlerime bakti, agzi hafif araliydi, gozleri guluyordu. ellerini enseme koyup beni kendisine cekti ve yanagimi optu. ellerimi tutup kosmaya basladi.
Y/N,"Bekle biraz"
Beni tam yagmurun altinda durdurup biraz ileri gidip yere egildi, oralarda birsey ariyor gibiydi. Ne arıyorsa buldu ve önüme geldi, kızıl sacları ıslanınca kahverengi gibi duruyor ve sacindaki sular yuzune gelip bir kac su damlasi olusturuyordu. Beklemedigim bir hamle yaptı, eğildi yani diz çöktü ve arkasına sakladığı gülü bana uzattı. Beyaz bir gül.
Y/N,"Ben senin sevgilin olurum Mattheo. Peki sen benim sevgilim olur musun?"
O çok farklı, herkesten, herseyden. Elindeki gülü aldım ve elimi ona doğru uzattım, tuttugunda onu kaldirdim. Gülüm sapından ucunde biraz kalacak şekilde kopardım ve Y/N'in kulağının arkasına koydum. Tekrar iki elinide tutup yuzundeki saci diger kulaginin arkasına sıkıştırdım.
Mattheo,"Ben zaten hep senin sevgilindim Y/N. Ben senin herseyin olabilme potansiyeline sahibim. Ben sana aitim."
Bas parmaklarim yanaklarinda olacak sekilde ensesine ellerimi koydum ve o an dudaklarımız birlesti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dudağım ait olduğu dudakta, ben ait olduğum yerdeydim; evimde.
Beni bu kadar iyi hissetirebilen biri olacağı akılım ucuna dahi gelmiyordu. Aslında tam da gözümün önünde olan hayatımın aşkı bana hisler beslerken ben ona sırt çevirmistim. Ama simdi anliyorum ki onun olamayacaksam birsey olmanin bir anlami yok.
Mattheo,"eskiden beni cok etkileyen bir kız vardı Y/N"
Y/N,"Ne?"
Mattheo,"Evet gece gündüz aklımdaydı, gördüğüm en zarif ve güzel kisi.."
Y/N,"Benimle oynadığını tahmin etmeliydim."
Mattheo,"Hayır hayır, benim gözümde onu etkisiz kılan tek kişisin, tabi bir kac gun onceye kadar."
Mattheo,"Artık sen de o da benim icin aynı etkileyici seviyedesiniz. Cünkü fark ettim de o kucuk kiz sensin"
Kafasını bana anlamayan bakislarla cevirdi.
Mattheo,"Cocukluk askimsin, hatta sen benim tek askimsin Y/N"
Y/N,"Tanisiyor muyduk?"
Mattheo,"Uzun hikaye, sonra dinlersin"
Üstümüzdeki ceketi kendimize semsiye olarak kullandık cunku yagmur siddetini arttirmisti, kosarak iceri girdigimizde bizi kenarda duran yavru bir kedi karsiladi.
Y/N,"Hogwarst'ta kedinin ne işi var?"
Gidip kediyi kucağına aldı ve Y/N'in odasına cıktık. üstümdeki sweati cikardigimda, sweatin altina giydigim temiz ve kuru tisort ile kaldim.
Y/N kediyi kucagima verip yataga oturmami soyledi ve hemen onumdeki dolaba yoneldi. Ustundeki ceketi daha sonra sweati cikartti, sutyeni ile kalmisti. Parmagimi kedinin burnuna surerken Y/N'in goruntusune dalmis gidiyordum. Y/N islak saclarinin arasina parmaklarini sokup biraz salladi, kedi parmagimi isirinca irkilip dudaklarimdan kucuk bir inilti kacirdim.
Mattheo,"Uh"
Y/N,"Ne oldu?"
Mattheo,"Parmagimi isirdi"
Daha ustue hic birsey giymemis olan Y/N gulerek bana digru geldi ve parmagimi tutup optu. Kediyi kucagimdan alip yataga koydu, ustune kısa kollu bir tisort giydi ve yanima oturup yataga uzandi. Kedi oyun oynadiklarini saniyor olacakki Y/N'in ustune cikip yurumeye daha sonra da uzandı ve basini ona surtmeye basladi. Y/N bunu yapmasına guluyordu, o gulunce vucudu hareket ettigi icin kedi dengede duramiyordu. Onunla beraber bende yanina uzandim, Y/N kucagindaki kediyi indirip kanepeye koyduktan sonra bana dondu. Gülerek;