Changbin odasına girdiğinde odadaki koltukta yayılmış Jisung onu karşılamıştı.
"Günaydın Binnie!"
Jisung'un neşeli sesiyle ona baktı. Gülümseyip "Günaydın Sungie!" diyip masasına oturdu.
Jisung Changbin'in kardeşi gibiydi. Çocukluktan beri arkadaşlardı. Jisung arada bir şirkete gelir. Changbin'e şirinlik yapar sonra sevgilisi Minho'nun yanına giderdi. Arkadaşıyla sohbet ederken Minho girdi odaya.
"Her yerde seni arıyordum sincabım." Jisung'un yanına oturup yanağını öptü. "Changbin'i özledim onu görmeye geldim aşkım."
Jisung konuştuktan sonra sevgilisini üstüne atlayıp yanağını sıkıca öptü.
"ıy tamam hadi gidin odanızda yaşayın aşkınızı." Changbin yüzünü buruşturarak konuştu.
"kıskanma be hadi aşkım odama gidelim." diyip sevgilisini yanına çekti Minho.
Jisung arkadaşına bakıp "görüşürüz Binnie!" diyip el salladı.
Changbin onun bu hallerine gülüp o da el salladı cidden bebek gibiydi arkadaşı.
Arkadaşları odasından çıkınca işlerine döndü.
İşlerini hallederken masadaki fotoğrafa gitti gözleri. Felix'le dans ederken çekilmiş bir fotoğraftı. İç çekip tekrar işine döndü.Felix ise öğlen arası olduğunda yorgunlukla başını koltuğuna yasladı. İşini seviyordu ama bazen küçücük çocuklar yanına geldiğinde o minik bedenlerinin içine ne sığdırdığını görüyor ve çok üzülüyordu. Ama onlara yardım ettiği içinde mutlu oluyordu.
Aklına arkadaşı geldi. O da küçük yaşlarda bir çok şey sığdırmıştı bedenine.
İç çekip masadaki Changbin'le dans ederken çekilmiş olan fotoğrafa baktı. Daha şimdiden özlemişti onu.
"Hemen akşam olsada ona sarılsam.." iç çekerek mırıldandı. Öğle arası bittiği için işine geri dönüp gelen hastalarıyla ilgilendi.
Changbin ise bugün ani bir kararla şirketten erken çıkmaya karar verdi. Eve gidip yemek hazırlayacaktı.
Çoğunlukla yemekleri Felix hazırladığı için biraz mahçup hissettmişti. İkisi de eve yorgun geldiği halde Felix hep yemek hazırlardı.
Changbin bir kaç çeşit yemek yapmış Felix'in eve geliş saati yaklaştığı için sofrayıda hazırlamaya başladı.
Tam işini bitirmişken kapının açılma sesini duydu ve zamanlamasına güldü.
Sarışın olan ise kapıyı açtığında mutfaktan gelen ışıkla şaşırdı ve oraya doğru ilerlemeye başladı. Mutfağa girdiğinde orda ona bakıp gülümseyen arkadaşına ve hazır olan yemeğe baktı. Ardından kocaman gülümseyip Changbin'e baktı. Ona yemek yapmayı kendisi ögretmişti.
"Hoşgeldin miniğim." konuşan arkadaşına baktı.
"Hoşbuldum Changbinniee." diyip ona sarıldı.
Changbin sarılmasına karşılık verip "Hadi yemekler soğumadan elini yüzünü yıka ve üstünü değiştir. " dedi arkadaşının sarı saçlarını okşayarak. Felix onu onaylayarak koşarak banyoya geçmişti.
Changbin arkasından 'deli' diyerek mırıldanmış yemekleri servis etmeye başlamıştı. Felix'te gelince yemeklerini yediler. Hızlıca mutfağı toparlayıp dolaptan iki şişe içki alıp balkona çıkmaya karar verdiler.
"ee nasıl geçti günün?" soru yöneltti arkadaşına sarışın olan.
"biraz yorucuydu, senin nasıl geçti günün?"
"aynı benimde." diyip içkisini yudumladı.
Changbin arkadaşına baktı. O çok güzeldi. Çilleri, minik burnu, şekilli dudakları... Herkesi kıskandıracak bir güzelliği vardı.
"Çok güzelsin." diye fısıldadı Changbin.
Felix ona döndürdü bakışlarını. Yanaklarının yandığını hissediyordu. Changbin ellerini kaldırıp arkadaşının yanaklarını okşadı. Sarışın bu dokunuşla gözlerini kapatıp yüzünü Changbin'in ellerine daha da eğdi.
Siyah saçlı olan güldü bu duruma. Şu an bir bebekten farksızdı arkadaşı.
Changbin artık inkar etmiyordu, Felix'ten hoşlanıyordu.
-
uzun zaman sonra merhaba bölümü elimden geldigince uzun tutmaya çalıştım umarım bölümü begenirsiniz. Bu arada oy verip yorum yaparsaniz çok mutlu olurum 💘💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friendship and love, changlix
FanfictionGüney Korenin en büyük şirketinin CEO'su Seo Changbin ve onun en yakın arkadaşı Psikolog Lee Felix