- 4 -“Kafana ev düşürmeme sebep olma!” American Horror Story: Coven
Aradan birkaç saat geçmişti."Hadi Selina artık şu dansın zamanı gelmedi mi ?"
Selina ortamı yine sadece kendi istediği şekilde şekillendirmişti.
Zahra dönüp veronaya baktığında oda en az onun kadar gergin görünüyordu. Bir süre sonra dayanamamış olmalı ki çıkıp gitmişti.
Selina ise tüm kızları etrafında toplamış kahkahalarına yenileri ekliyordu.
Şimdi de bir danstan bahsediyorlardı.Prenslerle dans edebilen kızlar onlarla evlenirmiş , çünkü onlarla herkes dans edemezmiş vücutları buna engel olurmuş evlenecekleri kızları da böyle seçerlermiş.
Bunlar şaka mıydı? Bir yerlerde onunla dalga geçen insanlar mı var bu kadar saçmalığa daha fazla göz yumamam diyip ayağa kalktı zahra .
O an Selinanın johannesin kollarından tutup çekiştirdiğini gördü.
Ve johannesin açıkça ona direndiğini görebiliyordu. Dedikleri şeye inanıyorsa belli ki bu kişinin selina olmadığına dair şüpheleri vardı. Ve bu ilişkinin bitmesini istemediği için bu danstan kaçınıyordu.Oysaki johannes bu dansın olmamasını istememişindeki tek sebep o saçma bulduğu kuralların devreye gideceğiydi. Ve bu bir felakete yol açabilirdi.
"Hadi sevgilim "
Diyerek tekrar kendisine doğru çekti onu artık kaçamamış olmalı ki bıraktı oda direnmeyi.
Diğerleri ise acaba bu kız Selina mı diye merakla bekliyordı.
Böyle bir şeyin saçma olduğunu bildiği halde zahra da izlemeye koyuldu . O an orada tutan dirence ömür boyu minnet duyacaktı...
Zahra johannese baktığında birden morardığını farketti .
Kızlarda farketmiş olmalı ki gülüşmeler başlamıştı. Selina bu sesleri duyarken daha da hiddetleniyor Johannesi var gücüyle sıkıyordu. Direndikçe sıkıyor , sıktıkça morarıyordu. Bu böyle ne kadar sürmüştü bilmeden atladı zahra kurtarmalıyım diye düşündü ablasının yaptığı saçmalıktı öldürecekti onu.bir an selinanin gözlerine bakmasını söyleyen bir ses duydu döndüğünde gözlerinin irisinin kaybolduğunu maviliklerin yer yer göz bebeğinin etrafını sardığını gördü.
Korkuyla titreyen ellerini umursamadan johannesi daha kuvvetli çekti.
Selinanın ellerinden kurtulan johannes nefes almakta zorlanıyordu .
Zahra koluna girip odadan çıkarttı onu biraz güç olmuştu ama olmuştu işte.
Johannes lavaboya koşar koşmaz kusmuştu işte korktuğu başına gelmişti. Artık sakladığı şey ortaya çıkacaktı.Şu zahra denilen kız olmasa selina bütün cadılık hünerleriyle onu öldüre bilirdi.
Ne diye buraya gelmişti ki sevgisi ona galip gelmemeliydi bu düşünceler korkmasına titremesine sebep oluyordu .Titreye titreye kapıya kadar gelmişti. Dizlerinin de artık tutmadığını hissediyordu . Zahranın onu hala beklediğini görebiliyordu.
Koşarak ona geliyordu . En son hatırladığı Zahranın onu cılız kollarıyla tuttuğuydu.
...
Johannes bir patlama sesiyle uyandı.
Gelen Abraham'dı. Koruyucu düzen bekçisi Abraham aynı zamanda johannesin krallık valisiydi.Evde hiç kimse yoktu Abrahamın pencerden bir şeyleri izlediğini gören johannes korkuyla yanına gitti.
Gördükleri dehşet vericiydi .
Daha önce salem cadı mahkemelerini duymuştu ama gerçekliği konusunda şüpheleri vardı. Bulundukları binanın onuncu katında olmalarına rağmen her şeyi o kadar canlı o kadar net görebilordu ki bunun bir rüya olma olasılığı da yoktu."Bak görüyor musun?"
"Görebiliyorum Abraham ne bu ?"
Abraham gözlerini pencereden ayırmadan konuşmaya devam etti.
"Bu senin hatanın sonuçları , cezasını da Selina ve ailesine kestiler . Bütün vikanlar bu gün idam edilecek "
Dehşetle gözlerini açtı johannes .
" böyle bir şey olamaz Abraham bir şeyler yap ! 1693 'te son verilmişti bunlara hani toplu bir isteri baş göstermiş aklı selimlik kazanmıştı. "Abraham yanağının kenarına bir gülümseme kondurdu.
"Evef Salem küçük bir kasaba olduğu için birinin fikri kolayca genelin fikri ve hatta hakikat haline dönüşebiliyordu. Neyse ki 1693’te kitle isterisi duruldu ve kamuoyu davaları desteklemeyi bıraktı. Şu gördüğün koca kütüphane o zamanlarda bir mahkemeydi anlaşma gereği normal insanlar onun bahçesine dahi yaklaşamazlardı. "
Elleriyle saçlarını okşayıp devam etti sözlerine bu sırada kütüphane bahçesine selina ve ailesi çoktan getirilmişti. Alan kurulmuş gözler giyotin masasındaydı.
"Fakat prensim cadılara has kanunlar devam etti . Suçlular gereğini buldu . Bunu sadece insanlardan gizlemek zorunda kaldık. Cadılar kalkan oluşturup kendi alanlarını korudular insan ırkıyla aynı okullarda okudular "
Tutup omuzlarından johannesi pencereye doğru itti .
"Görüyor musun ? O aile o soy senin yüzünden yok olmaya mahkum edildi . Yasaları biliyordun buna rağmen uzak durmadın o cadıdan "
Karanlığın kızlarıydı onlar istedikleri kişileri çekim alanlarına sokmaları onlar icin çok kolaydı . Buna aldanmış olmak onun suçu değildi.
Johannes acı bir şekilde bağırdı. "Evleneceğim kız olsaydı hiçbir şey olmayacaktı bu gün öyle değil mi ? Bırakında gitsinler bunun bir yolu olmalı "
Aklını kaçıracakmış gibi hissediyordu .
Gitse yetişemez durdursa o güç karşısında direnemeyeceğini de çok iyi biliyordu .Sırtını duvara dönüp acıyla kızıl sakallarını ovuşturdu yüreği bu tabloya bakmayı kaldıramayacaktı...
SELİNA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADI MAHKEMESİ (Ayın Dört Tonu)
FantasiaBir cadı olduğunuz sizden gizlendiyse ve bunu bir giyotinin ağzındayken öğrendiyseniz hayat inanılmaz derecede karmaşıklaşıyordu.. Hayatta kalmak mümkün müydü? Peki ya gerçeğin peşinden gitmek ? Osmanlı topraklarına uzanacak bir cadılık serüveninin...