2. Bölüm İlk adım

8 0 0
                                    

Gözlerimi açtığımda kapıdan yere bırakılmış olan kıyafetleri gördüm. Ayağa kalkıp kıyafetlere baktığımda kırmızı bir kazak siyah bir pantolon gördüm. Lavaboya gidip işlerimi hallettikten sonra kıyafetleri elime aldım. Sonra yüzümü kameraya çevirdim. Bu adam beni izliyor olabilir miydi, izliyorsa kabini görebiliyor mu bunu anlamaya çalıştım. 

Kaçırıldığım yere bu kadar adapte olabilmek midemi bulandırsa da çaresiz olduğumu da iliklerime kadar hissediyordum. 

Daha sonra kararımı verdim ve kabine geçip üzerimi değiştirdim. Sonra yatağıma geçtim. Dakikalarca beni izleyen kamerayı izledim. Anlamlandıramadığım bir şeyler vardı. Kimseye bir düşmanlığım yoktu. Para için kaçırıldım desem ailem benim için her şeyini vereceği için çoktan kurtulurdum. Neden o zaman? Neden ben? 

Ben düşünmeye devam ederken yine aynı ses hoparlörden duyuldu. 

"Bugün gerçekleri anlamaya başlayacağın ilk gün." Bu sesi duyduktan sonra deliye döndüm ve hemen ayağa kalktım. 

"Kimsin sen? Benimle derdin ne Allah'ın belası!" Ses yoktu. Büyük bir sessizliğin içindeydim. Odanın içinde deli gibi dönerken kapıdaki paravandan bir el bana bir zarf bıraktı. Hızlıca kapıya gidip zarfı atan eli yakalamaya çalıştım fakat yakalamam için çok geçti. Oldukça hızlıydı. 

Zarfı açtığımda ilk gördüğüm şey sevgilim Erdem'in fotoğrafıydı. Diğer fotoğrafa geçtiğimde ise gördüğüm şey Erdem'in en yakın arkadaşım Gizem ile olan fotoğrafıydı. Yanlış anlamamak için çabalasam da bir diğer müstehcen fotoğraf gerçekleri anlamama yetmişti. Yine de inanmak istemiyordum. 

"Yalan bunlar!" dedim gözyaşlarıma hakim olamazken. "Oynanmış resimlerle! Tuzak bu!" Ses yoktu. Gözyaşları içinde yatağa bırakırken kendimi aklımın içinde tek tek birleşmeye başlamıştı parçalar. Gizem'in yalandan Erdem'den hoşlanmıyormuş gibi davranması, ikisinin de benimle birbirinin arkasından konuşması... Bu fotoğraflar maalesef ki gerçekti. Ve ben yıkılmışlığın bir simgesiydim artık. 

"Şerefsizler!" dedim öfkeme yenik düşerek. Dizlerimi karnıma doğru çektim. Ağladım, ağladım, ağladım...  

Artık ağlamaktan gözlerimin şiştiğini hissedebiliyordum. 

Sonra hoparlörden bir kez daha aynı sesi duydum.

"Uyanmaya başladın..." 

Marina'nın UyanışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin